Öksüz: "50-60 yıl önce savunma sanayiine girseydik..."
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) tarafından düzenlenen, 15. Geleneksel İftar Programında konuşan KMTSO Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, 'Türk özel sektörü, 50-60 yıl önce silah sanayiine girseydi, bugün bizim tesislerimizde, dünyanın en kalkınmış ülkelerinin yaptığı kalitede silahlar üretirdik ve ordumuza kendi silahlarımızı verirdik' dedi.
Yatırımcının yaşadığı bürokratik engellere dikkat çeken KMTSO
Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, Türkiye ekonomisinin en büyük sorunlarından birisinin
bürokratik oligarşi olduğunu söyledi. Öksüz şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi,
ülkemiz son iki yıldan beri çok badireler atlattı. Birçok seçim yaşadık. 15
Temmuz FETÖ terör olaylarını yaşadık. En son da, Cumhurbaşkanlığı sistemine
geçiş için bir referandum yaşadık. Bütün bu yaşananlar, tabi ki, iş dünyasını
ve Türk ekonomisini büyük bir strese sokmuştur. Ama şu anda çok şükür, bu
badireler atlatılmış, artık gelinen bu nokta umutların yeşerdiği bir nokta
olmuştur.
TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ, 50-60 YIL ÖNCE SİLAH SANAYİİNE GİRSEYDİ, ŞİMDİ DÜNYANIN EN KALKINMIŞ ÜLKELERİNİN YAPTIĞI KALİTEDE SİLAHLAR ÜRETİRDİK
Türk özel sektörü güçlüdür. Bütün bu olaylarda, badirelerde, Türk ekonomisi ayakta kalmıştır. Türk insanı çalışkandır, üretkendir, özel sektörümüz dünyada belli bir seviyeye gelmiştir. Devletimizin daha çok desteğine ihtiyaç vardır. Yeter ki, devlet özel sektörün önünü açsın. Size bir misal vermek istiyorum, bugün Türkiye’de ihracatını en hızlı artıran sektör savunma sanayiidir. Biz çocukluğumuzda, Karadeniz’de çok iyi taklit silahlar yapıldığını duyardık. Ama bir tabanca yapanı on yıl hapse atarlardı. Çünkü Türkiye’ye siz silah üretmeyin biz size silahını veririz, siz tarım ülkesisiniz, tarımda kendinizi geliştirin dediler. Şu anda düşünüyorum, Türk özel sektörü, 50-60 yıl önce silah sanayiine girseydi, bugün bizim tesislerimizde, dünyanın en kalkınmış ülkelerinin yaptığı kalitede silahlar üretirdik ve ordumuza kendi silahlarımızı verirdik.
DEVLET SANAYİNİN ÖNÜNÜ AÇMALI
Dolayısıyla devletin, sanayinin, özel sektörün önünü açması gerektiğine inanıyorum. Burada çok önemli iki problemden bahsetmek istiyorum. Bir tanesi yatırımcının yaşadığı bürokratik engeller. Sayın Cumhurbaşkanımız TOBB Genel Kurulu’nda da bundan bahsetti. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi bürokratik oligarşi. Ben şöyle düşünüyorum. Biz bürokrasiyi o kadar çok büyüttük ki, artık devleti kilitler hale geldi. Yani devletin kurumları devletin diğer kurumlarının önünü kesti. Hiçbir iş yapamaz hale geldi ve devletimiz çareyi Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmekte buldu. Daha pratik bir şekilde bu ülkeyi yönetmek için.
YENİ SİSTEMİ HEYECANLA BEKLİYORUZ
Biz sanayiciler heyecanla bu yapılanmanın sadece yukarıda, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, bakanların nasıl seçilmesi gerektiği gibi konularda kalmamasını, aşağıya doğru inmesini bekliyoruz. Çünkü gerçekten bu ülke, yatırım yapılabilen zor bir ülke haline gelmiştir. Ekonomide birçok sorunun iller bazında halledilmesi gerekir. Bu yeniden yapılanmanın buralara kadar inmesi gerektiğine yürekten inanıyorum. İllerde verilen kararların da bakanlıklarda verilen kararlardan daha isabetli olacağına inanıyorum. Bir yatırımcı bir ÇED raporunun çıkması için 1,5 yıl zaman sarf ediyor. Yatırımcı için zaman o kadar önemli ki, zaman yatırım maliyetini artırır, belki o üretimin modası geçer, onun için çok dinamik hareket etmeliyiz. Çok hızlı hareket etmeliyiz. Bunların çaresi de iller birçok şeyin hallolmasıdır.
İŞÇİ BULAMIYORUZ
İkinci önemli sorundan bahsetmek istiyorum. Son iki yılda Türkiye’nin yaşadığı olaylardan dolayı Türk sanayisi, geçtiğimiz yılbaşından beri istihdam sorunlarında büyük artış yaşadı. İşsizlik arttı, bu çok önemli bir konu. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu bizzat kendisi ele aldı. Şehrimize geldiklerinde de talimatları oldu istihdamı artırın diye. Ben de Kipaş olarak istihdamımızı bin kişi artırma yönünde Sayın Cumhurbaşkanımıza söz vermiştim. Tabi istihdam bir anda artmaz ama bizim bir şansımız, büyük bir tesisi yeni devreye alıyorduk. Zaten o civarda bir işgücüne ihtiyacımız vardı. Bu da bir fırsat oldu. Ama bugün, geldiğimiz noktayı sizlere arz etmek istiyorum. Bu yaptığımız yatırımın yüzde 25’ini çalıştıramıyoruz. Sorun, işçi bulamıyoruz. Kahramanmaraş, Gaziantep, Kayseri gibi sanayileşmiş illerde öncelikle sanayinin işgücü ihtiyacını çok iyi hesaplamak lazım. Tabi ki, burada daha doğu vilayetlerde devlet ihtiyacının üzerinde bir istihdam yaratabilir, yaratmalıdır da. Bu normaldir.
GİZLİ İŞSİZLERİN ÜRETİLMESİ KATILMASI GEREK
Kahramanmaraş’ta tekrar iş beğenmeme durumu başlamıştır. Birçok arkadaşımız bunu yaşamıştır, belki dile getirmiyorlar ama. Bu konunun yeniden düzenlenmesi lazım. Biz on kişilik işi on beş kişiye yaptırırsak, burada beş kişi gizli işsizdir. Belki bu sanayisi olmayan illerde gerekir, çünkü işsizlik kadar kötü bir şey yok. Ama sanayisi güçlü şehirlerde, devletin işsizlik sorunu halletmek için fazladan istihdam ettiği çalışan vatandaşlarımı tekrar sanayiye dönüp, üretime katılmaları gerekir. Aksi halde ekonomiye büyük bir zararı olacaktır. Bunun da il bazında değerlendirilmesi gerekir.”