Ölmez: Oruçla sıhhat bulun!
Oruç tutmanın özellikle fazla yemek yeme ile mide, kalp, dolaşım sisteminde görülen rahatsızlıkların ortadan kaldırılmasında önemli rol oynadığını belirten Necip Fazıl Şehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Zorlu Ölmez, insanın fiziksel ve ruhsal yönden yenilenmesinde ramazan ayının süper bir fırsat olduğunu kaydetti.
Oruçla, bir sene boyunca durmadan çalışan mide ile
beraber bütün sindirim sisteminin istirahate sevk edildiğine dikkat çeken Beslenme
ve Diyet Uzmanı Emel Zorlu Ölmez, “Mide, bu dönemde daha az çalıştığı için
kalbin mideye kan taşıması azalacağından kalp dinlenmesi açısından faydalıdır.
Oruç tutmak kan yağları ve kolesterol türevlerinde etkili olduğu gibi özelikle
karaciğer yağlanması olan kişilerde yağlanmanın azalmasını sağlamaktadır.
Ayrıca bu dönem kandaki atıkların azalmasıyla böbreklerin yükünün hafiflemesine
yardımcı olmaktadır” dedi.
Oruç tutmanın faydaları üzerine konuşan Necip Fazıl Şehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Zorlu Ölmez, ramazan ayında sağlıklı beslenme konusunda bilgiler verdi. Ölmez, şöyle konuştu: “Peygamber efendimiz (s.a.v) ‘Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz’ buyurmuştur. Vücudun dinlenmesi için tavsiye edilen oruç tutma süresi boyunca en çok merak edilen vücudumuzda oluşan metabolik değişikliklerin ne yönde olduğudur. Tüm bilimsel veriler değerlendirildiğinde oruç tutan sağlıklı kişilerde vücudun homeostatik (denge) mekanizmaların dengelenmesi nedeniyle korkulacak derecede elektrolit düzeyinde düşüklük yaratmadığı, bedenin pH dengesinin bozulmadığı yönündedir. Oruç tutmanın sağlıklı bireyler üzerinde olumlu etkiler yarattığını gösteren pek çok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalar sadece orucun sağlık üzerindeki olumlu etkilerini değil aynı zamanda günlük alışkanlıklarda da önemli yararlı etkileri olduğunu bildirmektedir. Sigara, alkol uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan da vazgeçmek için güzel bir fırsat olacaktır.”
Ramazan ayının gelmesiyle beslenme alışkanlığının önemli ölçüde değiştiğini dile getiren Diyetisyen Emel Zorlu Ölmez, şunları kaydetti: “Beslenme düzeni; iftarda ağır bir öğün, sahurda ise hafif öğün ile yemek şeklindedir. Beslenmedeki bu anlamlı değişikliğe bakıldığında genel olarak vücuda alınan toplam yiyecek alımında nispeten bir sınırlanma olur ve bu da enerji alımında azalmaya ve kilo kaybına yol açabilmektedir. Kısacası oruçla vücut daha dingin ve sağlıklı çalışacaktır. Oruç tutmanın sağlık üzerinde olumlu etkiler gösterebilmesi için ramazan ayı boyunca beslenme şekline dikkat edilmesi gerekir. İftarda ağır yemeklerle oruç açılmamalı, başlangıç olarak çorba, hurma, su tercih edilmelidir. Ana yemeklerde kızartmalı, hamurlu gibi ağır yemekler olmamalı, çorba, et-tavuk veya balık gibi yağsız-derisiz et çeşitleri, sebze ve kurubaklagil yemekleri, çeşitli sebzelerden oluşan salatalar, bulgur, tarhana, erişte gibi tam taneli tahıllar, çavdar, tam buğday veya karışık-çok tahıllı ekmekler ve mutlaka hazmın kolaylaşması için komposto veya hoşaf birincil olarak tercih edilmelidir. Ara öğünlerde; mevsim meyveleri, dondurma meyveli veya sütlü tatlılar, kuru meyve ve kuru yemiş tüketilmelidir. Son yıllarda ramazanın yaz mevsimine denk gelmesiyle vücuttan su kaybı daha çok olmaktadır. Bu nedenle iftar ve sahur arasındaki sürede bol su tüketmeye özen gösterilmelidir. Sahursuz oruç tutulmamalıdır. Sahurda tam tahıllı ekmek, peynir, haşlanmış yumurta, mevsim sebzeleri tercih edilebilir. Bilinen bilinmeyen, hissedilen hissedilmeyen onlarca faydası olan oruç ibadetimizi sağlıklı bir şekilde yapıp, mutlu, huzurlu bir bayrama kavuşmak dileğiyle…”