Prof. Dr. Özgül: "15 Temmuz, dünya tarihine altın harflerle yazılmış Türk milletinin direniş destanıdır"
Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi (KİÜ) tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, '15 Temmuz Darbe Girişiminin Toplumdan Bireye Travmatik Etkileri' konulu konferans düzenlendi.
KİÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan 15 Temmuz Belgeseli izlenilerek, hain darbe girişimi esnasında Türkiye’nin pek çok yerinde yaşanan acı hatıralar anımsandı.
Konferans öncesinde konuşan KİÜ Rektörü Prof. Dr. Sami Özgül, Türkiye’nin yaklaşık yüz yıllık cumhuriyet tarihi boyunca birçok kez askeri darbeye maruz kaldığını ve demokrasisinin kesintiye uğradığını söyledi. Bu müdahalelerin Türkiye’nin demokratik gelişimini ve her alandaki kalkınmasını engellemekten başka bir sonuç ortaya çıkarmadığını dile getiren Prof. Dr. Özgül, şöyle konuştu:
“Bundan 5 yıl önce, 15 Temmuz 2016’da da millet iradesini ortadan kaldırmak amacıyla gerçekleştirilen hain darbe girişiminin canlı tanığı olduk. Bu hainlerin saldırıları sonucu ise, 251 vatan evladı şehit oldu ve binlerce vatandaşımız yaralandı. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, 15 Temmuz dünya tarihine altın harfler ile yazılmış Türk Milletinin direniş destanıdır. Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz’da hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.”
“TOPLUMSAL TRAVMALAR BİREYLERİN İNANÇLARINDA VE KİMLİĞİNDE KUŞAKLAR BOYU SÜRECEK DUYGUSAL YARALAR AÇAR”
Rektör Özgül’ün konuşmasının ardından, KİÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Durdane Gümüşten tarafından, “15 Temmuz Darbe Girişiminin Toplumdan Bireye Travmatik Etkileri” konulu konferans verildi.
Sözlerinin başında travmanın tanımını yapan Gümüşten, kişinin ruhsal ve bedensel sağlığını olumsuz yönde etkileyen, duygusal olarak üstesinden gelmekte zorlandığı olayların travma olarak ifade edildiğini belirtti. Kitlesel olarak yaşanan travmatik olayların toplum ve bireyler üzerinde etkili olmasına ise ‘toplumsal travma’ denildiğini kaydeden Gümüşten, şöyle konuştu:
“Toplumsal travmalar, bireylerin inançlarında ve kimliğinde kuşaklar boyu sürecek duygusal yaralar açmaktadır. Toplumsal travmanın yaşanması, toplumun kendine ve öteki topluluklara dair algısını değiştirmekte ve dünya görüşünü sarsmaktadır. Toplum içerisinde yaşanan travmalar, toplumun ruh sağlığını etkilemektedir. Tıpkı bireylerde olduğu gibi travmanın yaralarının sarılması için yaşananların toplumun belleğinde yer etmesi önemlidir. Dolayısıyla bu süreci inkar etmeden gerekli anlamlandırmaları yaparak kabul etmek, travmanın olumsuz etkilerini azaltmaktadır. Öte yandan kişilerin, alt-grupların ve kuruluşların travmaya dair nasıl davrandığı, bu anlamlandırma süreci üzerinde belirleyici olmaktadır. Toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın temelleri bütün bireylerin yaşanan duruma duyarlı olmaları ve destek sunmaları ile gerçekleşmektedir. Böylece insanın var olma ve birlikte yaşamaya dair ihtiyaçları karşılanmış olur.”
“TRAVMANIN ETKİLERİYLE BAŞA ÇIKABİLMEK İÇİN HATIRLAMAK ŞARTTIR”
Toplumsal travmalara neden olan olayların etkileriyle başa çıkabilmek için hatırlanması gerektiğini vurgulayan Gümüşten, “Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişiminin toplumdaki izlerinin de unutulmaması ve hafızalarda taze tutulması gerekmektedir. Çünkü hatırlamak, psikolojik sağlık üzerinde iyileştirici etkilerde bulunmaktadır. Başlarda zorlayıcı olsa da hatırlamanın uzun vadede toplumsal olarak travmayı anlamlandırmada olumlu bir etkisi vardır. Toplumsal düzeyde hatırlamak, geçmiş travmalara yönelik yeni anlatılar ve kültürel olarak anlamlı birikimler oluşturmak, travmanın etkileriyle baş etmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca toplumsal olarak sorumluluk bilincinin de oluşmasına katkı sağlamaktadır” diye konuştu.
Toplumsal travmaların sonuçlarını da anlatan Gümüşten, “bu travmalar iyileşmesi zaman ve emek isteyen bir yaradır. Yaşayanın yanı sıra tanık olanı da son derece olumsuz etkilemektedir. Toplum olarak yaşadığımız travmalara sahip çıkıp onlara hürmet edersek, ancak o zaman iyileşme başlıyor demektir” ifadelerini kullandı.
Travma ve etkilerinin toplum olarak kabul edilmesi gerektiğini ve insanların ancak bundan sonra iyileşmeye başlayacağını dile getiren Gümüşten, “Toplumdaki her bireyin yaraları sarmak için tutum takınması, tekrar travmaların yaşanması ve açılan yaraların kanatılmasına engel olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.
Konferansın ardından Rektör Özgül tarafından Dr. Öğr. Üyesi Durdane Gümüşten’e çiçek takdim edildi. Konferansa, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kadir Saltalı, KİÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Adnan Küçükönder ve Prof. Dr. Nuri Kahveci ile akademik ve idari personel katıldı.