"Seçim stratejimizin esasını milletimize olan güven oluşturuyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda partililere hitap etti.
Sözlerine, "Bu toplantımızı erken seçim kararından
çok önce, il başkanlarımızla her ay düzenli olarak yaptığımız buluşmalardan
biri olarak takvimimize kaydetmiştik" ifadesiyle başlayan Erdoğan, AK
Parti'nin tüm kurumsal istişare mekanizmalarını hassasiyetle işlettiğini
söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetlerinin temelinde "ortak aklın, demokrasinin, her türlü görüşe ve teklife açık olmanın" bulunduğuna işaret ederek, partide ülkeye ve millete hizmet yolunda bir bayrak yarışı olarak kabul edilen görev değişimlerinin de bu anlayışla yapıldığını ifade etti.
Genel Başkan olarak konusuna göre hangi yetkili kurulla değerlendirilecekse, oradakileri dinlemeden, müzakere etmeden herhangi bir kararın alındığının vaki olmadığını belirten Erdoğan, "Bu toplantılarda tam bir özgürlük içinde herkes fikrini sergiler. Tabii tüm bu değerlendirmelerin sonunda alınan karar ise şahsım başta olmak üzere herkes için bağlayıcıdır. Mesela erken seçim kararında, o dar zamanda, tüm bu istişare kanallarını harekete geçirdik. Grup konuşmamın hemen ardından başlayarak, seçim tarihini açıkladığımız ana kadar Sayın Başbakan ile grup başkanvekillerimizle, genel başkan yardımcılarımızla, hukukçu arkadaşlarımızla sürekli istişare halinde olduk." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette kimsenin layüsel olmadığını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "Şayet siyaset tek kişilik bir oyun olsaydı, o zaman ne partiye ne teşkilata ne bunca insana ve emeğe ihtiyaç kalırdı. Genel Başkan olarak görevim partimizin ve milletimizin ortak hissiyatına, beklentilerine ve çıkarlarına en uygun çözümleri bulmak ve formüle etmektir.
Siz bakmayın bazılarının AK Parti'yi 'tek adamlıkla' suçlamalarına. Bu ülkede diktatör görmek isteyen, bir gecede 15 milletvekiline, partisine, kamuoyuna ve milletimize hiçbir makul gerekçe göstermeden, siyaset mühendisliği ürünü yöntemlerle zorla parti değiştirtenlere bakmalıdır. AK Parti'deki kendi teşkilatının ve milletimizin tercihlerine saygıya dayalı siyaset tarzının yanından bile geçemeyecek olanların, Allah göstermesin, bu ülkenin yönetimine gelmesi halinde neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum."
"DİKTATÖRLER BUNU YAPAR"
Her şeyin ortada olduğunu belirten Erdoğan, "15 milletvekili. Bunları sen seçmedin? Bunları kim seçti, millet ve sen bunları ağlatarak, kendi evinden kabul edemeyeceği bir yere ihraç ediyorsun, gönderiyorsun. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ama diktatörler bunu yapar." değerlendirmesine bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu durumu gördüğü için ülkeyi yönetme emanetini 15 yılı aşkın süredir AK Parti'den başka kimseye vermediğini söyledi.
Sadece 7 Haziran seçimlerinde kısa bir belirsizlik döneminin yaşandığını kaydeden Erdoğan, "Bunun faturasının ağırlığını da hep birlikte gördük. Henüz hükümeti kurmayı bile becerememiş olanların, ülkenin siyasi, sosyal, ekonomik dinamiklerine nasıl sinsice saldırdıklarını hep beraber takip ettik. Yaklaşık 4 ay sonra milletimiz yeniden emaneti ehline teslim ederek, bu haramzadelere dersini vermiştir." diye konuştu.
"TÜRKİYE BU NOKTAYA HAYATİ, TARİHİ HADİSELERİN ARDINDAN ULAŞTI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinin durduk yere ortaya çıkmadığına işaret ederek, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye bu noktaya gerçekten çok hayati, tarihi hadiselerin ardından ulaşmıştır. 2014 yılı Ağustos ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya çıkan tablo, ülkemizde yönetim sistemi değişikliğinin kaçınılmaz hale geldiğini zaten göstermişti. 2015 yılında art arda yaşadığımız iki seçim, sistemin zafiyetlerini bir kez daha milletimizin önüne serdi.
Terör olaylarının ve sınırlarımız ötesinden gelen tehditlerin yoğunlaşması sebebiyle dikkatimizi ve enerjimizi, milletimizin ve devletimizin bekası mücadelesine verdiğimiz için bu sistem tartışmasını gündemimizin alt sıralarına itmek zorunda kaldık. Biz terör örgütleriyle mücadele ederken, birilerinin de başka hesaplar içinde olduğunu 15 Temmuz darbe girişimiyle hep birlikte müşahede ettik."
Milletin büyük bir kahramanlık destanı yazarak, FETÖ ihanet çetesinin başlattığı darbe girişimini püskürttüğünü, kendilerine de çok önemli sorumluluklar yüklediğini vurgulayan Erdoğan, "Bu süreçte MHP ile yakın ve verimli bir işbirliği yapma imkanı bulduk. Böylece yönetim sistemi değişikliği için Meclis'te ihtiyacımız olan desteğe de kavuşmuş olduk." dedi.
"MHP'NİN YAPTIĞI ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasıyla, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçme kararlarının millet tarafından da onaylandığının altını çizdi.
Hatta bununla kalmadıklarını, seçim ittifaklarını hukuki zemine kavuşturarak milletin karşısına gizli kapaklı anlaşmalarla değil, şeffaf bir şekilde çıkılabilmesine imkan sağladıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu süreçte ana muhalefet partisi ve artık onun tabii müttefiki haline gelmiş bölücü örgütün güdümündeki partiyle, onlara sonradan eklemlenen bir başka partinin örtülü ittifakıyla da karşılaştık. Biz milletimizin gözü önünde ittifak yaparken onlar kapalı kapılar ardında yürüttükleri kirli pazarlıklarla bu süreci sürdürmeyi tercih ettiler.
Ana muhalefet partisinin eskiden beri sergilediği, 'Hadi seçime gidelim' tarzındaki kurusıkı efelenmelerini, 'yenilen pehlivan güreşe doymazmış' hesabı açıkçası biz ciddiye almıyoruz. Ancak MHP'nin yaptığı erken seçim çağrısı, ülkede üzerinde önemle durmamız ve dikkatle değerlendirmemiz gereken farklı bir iklimin oluşmasına yol açtı."
Erdoğan, esasen cumhurbaşkanı ve hükümet olarak milletten aldıkları yetkiyle kullanabilecekleri daha 1,5 yılın olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bir buçuk yıl da koltuğumuzda oturabilirdik ama dert koltuk değil, dert tam aksine ülkede huzur, refah nasıl olacak? Hodri meydan mı diyorsun? İşte meydan, çık. 'Erken seçim' demek, bu bir buçuk yıldan vazgeçmek anlamına gelmiyor. Üstelik bizim her fırsatta milletimize, seçimleri zamanında yapmak taahhüdümüz var. İşte yapamama da nereden kaynaklanıyor, gene bu sistemden kaynaklanıyor.
Siyasetin bir idealleri bir de mümkünleri, imkanları olduğunu biliyoruz. Bizim idealimiz seçimleri vaktinde yapmaktı ama şartlar bizi erken seçim çağrılarını daha fazla karşılıksız bırakamayacağımız bir noktaya getirdi. Uzun süreli erken seçim havasının ülkemize ve milletimize çok ağır maliyetleri olacağı için bu günleri Türkiye'nin önünden süratle kaldırmaya karar verdik."
Böylece 17 Nisan'da yapılan çağrıya 18 Nisan'da cevaplarını tarihiyle vererek ülkeyi bu önemli tartışmadan çıkarmış olduklarını ifade eden Erdoğan, bir kez daha 24 Haziran seçimlerinin ülkeye ve millete hayırlara vesile olmasını diledi.
"ERKEN SEÇİMLERİ, YAPACAKLARIMIZI ANLATMA VESİLESİ GÖRÜYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin tarihinin hiçbir döneminde millete müracaat etmekten kaçınmadığını belirterek, üstelik partisinin diğerleri gibi seçimden seçime milleti hatırlayan bir parti de asla olmadığını vurguladı.
Sürekli milletin içinde olduklarını kaydeden Erdoğan, sadece son 5 ayda il kongreleri vesilesiyle kendisinin 49 ili, Başbakan Binali Yıldırım'ın da 29 ili ziyaret etmiş olmasının bu durumun müşahhas örneği olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittikleri her ilde birer miting ve kongre yaptıklarını hatırlatarak, "Bu bir şeyi gösteriyor, milletiyle iç içe, milletiyle farklı bir heyecanı paylaşan bir siyasi hareket ve dava. Bunun için ne şekilde bu noktaya gelinmiş olursa olsun, erken seçimleri milletimizle bir kez daha hasbihal etme, yaptıklarımızı hatırlatma, yapacaklarımızı anlatma vesilesi olarak görüyoruz." diye konuştu.
İzmir ve İstanbul kongrelerinin olacağını hatırlatan Erdoğan, kadın ve gençlik kollarının kongrelerini de aynı heyecan ve coşkuyla tüm Türkiye'de gerçekleştirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'yi milletle beraber kurduklarını, nice badirelere birlikte göğüs gererek partiyi bugünlere milletle getirdiklerini yineleyerek, "İnşallah yeni yönetim sistemimizi de milletimizle birlikte hayata geçireceğiz. Türkiye'de milli egemenliğe, millet iradesinin üstünlüğüne en çok önem veren, bu kavramlara en çok vurgu yapan parti, AK Parti'dir." dedi.
Milletin, kendilerinin samimiyetini karşılıksız bırakmadığını, her şart altında yanlarında olduğunu belirten Erdoğan, "24 Haziran seçimlerindeki stratejimizin esasını da milletimize olan güven oluşturuyor. Milletimiz, bizim 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diye ifade ettiğimiz temel değerlerini gerektiğinde cephede kanıyla gerektiğinde sandıkta oyuyla korumasını bilmiştir. Rahmetli Menderes'in uğrunda son nefesini verdiği, rahmetli Özal'ın nice saldırılara göğüs gerdiği, rahmetli Erbakan ve rahmetli Türkeş'in kendi cephelerinde tarihi mücadeleler yürüttüğü bu davanın asli sahibi milletimizin bizatihi kendisidir." diye konuştu.
Erdoğan, 15 Temmuz'da sokaklarda, 7 Ağustos'ta Yenikapı sahilinde ortaya konulan, 16 Nisan halk oylamasında bir kez daha gücüne sahip olunan birlik ve beraberlik ruhunun, bunun en büyük ispatı olduğuna dikkati çekti.
Aynı anlayışı, 24 Haziran seçimlerinde tüm tereddüt ve kafa karışıklıklarından arınmış şekilde, yeniden sahada uygulamaya koyacaklarını bildiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sadece geçtiğimiz 7-8 günde yaşanan hadiseler dahi milletimize, kimlerin kendisi için çalıştığını, kimlerin sürekli kumpas, tezgah, oyun peşinde koştuğunu göstermiştir. Herhalde bunların isimlerini vesaire açıklamaya gerek yok. Her şey zaten meydanda, hiç gerek yok. Bunun en güzel cevabını, 24 Haziran'da benim vatandaşım, halkım, milletim kimi görürse bu meydanda onlara gerekli dersi sandıkta demokratik şekilde verecektir. Hikmetini kendilerinden başka kimsenin çözemediği dalaverelerle güya siyaset yapanların durumunu benim milletim ibretle izliyor. Bizim için önemli olan karşımızda kimlerin olduğu değildir. Bunu sakın gündeminizde bile tutmayın. Kim olursa olsun hiç önemli değil, asıl önemlisi bizim milletimize ne diyeceğimiz, milletimizle nasıl kucaklaşacağımızdır. Biz, AK Parti olarak buna göre kendi takvimimizi belirledik. Şu anda bütün birimlerimiz, yoğun bir çalışmayla yolumuza devam ediyoruz."
"BU ÜLKEDE MUHALEFETİN SOROSLARI ÇOKTUR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan gelişmelerin, 24 Haziran seçimlerinin de Türkiye'de bir süredir her hadisede kendisini gösteren mücadeleyle geçeceğine işaret ettiğini vurguladı.
Özellikle geride kalan 5 yılın bu bakımdan ibretli sahnelerle dolu olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye'de sosyal fay hatlarını derinleştirmek için uğraştılar. Başaramadılar. Türkiye'yi bölücü terör örgütünü kullanarak, çukurlara mahkum etmek istediler. Yine başaramadılar. Türkiye'yi FETÖ ihanet çetesiyle teslim almak istediler. Bunun için yüzlerce vatandaşımızın kanını dahi döktüler, her seferinde başarısızlığa uğradılar. Türkiye'yi güney sınırları boyunca bir terör koridoruyla kuşatmaya çalıştılar. Yaptığımız hamlelerle bu oyunu da kökünden kazıyarak bozduk. Türkiye'yi her fırsatta ekonomi üzerinden vurmak için uğraştılar. Milletimiz ve iş dünyamızla bir olup buna da fırsat vermedik.
Ellerinin, ayaklarının birbirine dolaşmasından anladığımız kadarıyla şimdi tüm umutlarını 24 Haziran'a bağladılar. Şunu unutmayın; muhalefetin bu ülkede Sorosları çoktur ve bunlar sadece içeriden değil, aynı zamanda dışarıdan destekli Soroslardır. Bunların kim olduğunu, hangi kaynaklardan beslendiğini de gayet iyi biliyoruz. Gün ola harman ola. Tüm güçlerini Türkiye'yi yönetmeye talip olmak üzere değil sadece ve sadece şahsıma ve AK Parti'ye olan husumetlerini ortaya dökmek için seferber etmiş durumdalar ama işte buradan ilan ediyorum, yine başaramayacaksınız. Allah'ın izniyle yine başaramayacaksınız. Hangi kumpasları kurarlarsa kursunlar, şunu bilmeleri lazım ki en büyük tezgah, Rabbimin onlar üzerindeki oyunudur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri, salondaki partililerden yoğun alkış aldı.
"GEL ADAY OL, NİYE OLMADIN?"
Muhalefetin millete söyleyecek sözü olmadığını belirten Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: "Bakıyorsunuz ana muhalefetin başındaki zat, kendilerine göre cumhurbaşkanı tanımı yapıyor. Ya sen bu tanıma en uyan insansın. Niye olmadın? Senden daha iyisi olur mu? Sen bu tanımın ta kendisisin. Yumuşaksın, ekonomiyi iyi biliyorsun. Gel aday ol, niye olmadın? Halen arayıştasın. Bulamadın mı bir tane? Bulamazsın çünkü senden daha iyisi yok. Sende her numara var, akşam başkasın, sabah başkasın. SSK'yi ne hale getirdiğini bilmeyen yok. Asabiyet, sinirlenmek buysa nurun ala nur sende var. Rahatlıkla grup toplantından bütün partililerini kovup dışarı atabiliyorsun. Çok yumuşaksın. Herhalde bir tane bulacaktır. Bunların ne projeleri ne vizyonları ne de renkleri var.
Cumhurbaşkanı adayı belirlemek için yaptıkları mesainin yarısını, 'Bu kişi milletin karşısına çıktığında ne söyleyecek, cumhurbaşkanı olduğunda ne yapacak' sorularının cevaplarına hasretseler, belki daha çok mesafe katedecekler ama öyle bir derde, niyete, vizyona kesinlikle bunlar sahip değiller. Türkiye'ye hizmet etmek için değil sadece ve sadece bir kişinin önünü kesmek için siyaset yaparsanız, milletimiz de sizi işte o kadar ciddiye alır, o kadar destek verir."
"YAPTIKLARIMIZ, YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATI"
Millete taahhütlerinin açık olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır." dedi.
AK Parti iktidarlarında, Türkiye'yi 3,5 kat büyüttüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Senin ortaya çıkaracağın aday ne diyecek? 'Biz şu kadar büyüttük.' mü diyecek? 'Büyüteceğim.' mi diyecek? Bu işler biliyorsunuz yaşanmadan olacak şeyler değil ama bir tarafta benim milletim yaşadıklarını görüyor, uygulamayı görüyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı döneminde ülkeyi şu anda gelinen noktanın iki kat daha üzerine çıkaracaklarını vurgulayan Erdoğan, "AK Parti iktidarlarında milli gelirimizi, 3 bin 400 dolardan 11 bin dolar seviyesine çıkardık. Biz yaptığımızı konuşuyoruz, yaptıklarımızı konuşacağız. Peki senin çıkaracağın aday neyi konuşacak? Sadece senin yaptığın gibi kuru kuru vaatler yapacaksın. 'Millet belki uyar veya kanar.' diyeceksin ama artık benim milletim bu dümenlere gelmiyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bunu da 25 bin dolara kadar ulaştırmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
"YAPTIKLARI HİÇBİR ŞEY YOK Kİ YAPACAKLARI OLSUN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti iktidarları döneminde eğitim, sağlık, ulaşım, toplu konut, enerji, tarım, sosyal yardımlar ve iş hayatında Türkiye'ye çağ atlattıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Peki senin çıkaracağın aday veya ana muhalefet, ben buradan milletime sesleniyorum; bunlar eğitimle ilgili ne diyecekler? Sağlıkla ilgili ne diyecekler? Kılıçdaroğlu'nun o çökerttiği SSK'yi mı anlatacaklar? Benim halkımı SSK'nin kapılarının önünde hatta ölülerimizi bile rehin aldıkları dönemi mi anlatacak? Peki bunlar ulaşımda, tarımda, adalette, emniyette, enerjide ne yaptık diyecekler? Yaptıkları hiçbir şey yok ki yapacakları olsun."
AK Parti iktidarlarında Türkiye'yi, bölgesinde ve dünyada sözü dinlenen, itibarlı, kendi siyasetini üretme ve sahada uygulama imkanına sahip bir devlet haline getirdiklerini belirten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cudi'ye, Gabar'a Tendürek'e Besler'e, Kandil'e gitme, orada ne işin var, Ankara'da otur." dediğini hatırlattı.
Ana muhalefet liderinin Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarında da "Ne işin var orada?" dediğini aktaran Erdoğan, "Peki o zaman Hatay'a niye gittiniz? Çünkü biz Hatay'a gittik. Şimdi yeni bir şey geldi aklıma, 'yürüyeceksin, Kemal yürüyecek arkandan.' Şimdi böyle bir durum var. Hamdolsun böyle bir durumun içindeyiz. Plan, proje her şey bizde. O da sağolsun yine de kırmıyor bizi, geliyor arkamızdan. Ama Reyhanlı'ya değil, daha beri, oraya geliyor. Oraya gelmesinde bile fayda var. Eksiği var spor, sanat o camia yanında değildi. Olur ya bir şeyler fark edilebilir." ifadelerini kullandı.
"BAY KEMAL, ÜLKEMİZE GELEN SURİYELİ MÜLTECİLERE BURAYI DAR ETTİ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni dönemde, "Dünya beşten büyüktür." iddialarını da hayata geçireceklerine işaret ederek, "AK Parti iktidarlarında ülkemizde, bölgemizde ve dünyada ne kadar mazlum, mağdur, garip varsa hepsine de sahip çıkmaya çalıştık ama Bay Kemal, ülkemize gelen Suriyeli mültecilere burayı dar etti. Hatırlayın, seçim kampanyalarında ne dedi? 'Ne işi var bunların burada. Biz, gelir gelmez bunları geri göndereceğiz.' dedi. Bunlarda vicdan yok. Bunlar da o ensar anlayışı yok. Bunlarda ecdadımızdan devraldığımız o merhamet duygusu yok. Niye? Çünkü bunların karakterinde de bu var." diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE DAHA ÇOK 'ÖZGÜRLÜK' DİYORUZ"
Yeni dönemde dünyayı herkes için daha yaşanabilir hale getirmenin mücadelesini vereceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bütün bunlar için önümüzdeki dönemde 'daha çok demokrasi' diyoruz, 'daha çok özgürlük' diyoruz, 'daha geniş haklar' diyoruz. İşte bunun için önümüzdeki dönemde 'daha fazla refah' diyoruz, 'daha fazla zenginlik' diyoruz, 'daha büyük, ileri atılımlar' diyoruz. İşte bunun için önümüzdeki dönemde 'daha çok huzur, daha çok güven, daha çok yatırım' diyoruz. Türkiye'nin yeni döneminin; yürütmenin daha etkin, yasamanın bu noktada daha itibarlı, yargının daha bağımsız çalıştığı bir dönem olacağını da özellikle hatırlatmak isterim."
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, yeni dönemi kadınlar, gençler ve 81 milyon vatandaşın her biriyle inşa edeceklerini dile getirerek, Türkiye'nin 81 vilayetinin tamamıyla büyütüp, kalkındırıp, geliştireceklerini anlattı.
"Geçtiğimiz 15 yılda Türkiye'yi nasıl Cumhuriyet döneminin tamamında yapılanlara denk hizmetlerle donatmışsak, önümüzdeki süreçte bu güçlü alt yapı üzerinde çok daha fazla icraatlara imza atacağız." diyen Erdoğan, söz verdikleri şekilde ülkeyi 2023 hedeflerine de ulaşacaklarını vurguladı.
"MECLİS'TE BİRBİRLERİNE MİLLETVEKİLİ İKRAM EDEREK Mİ MİLLİ İRADEYİ YÜCELTECEKLER?"
Böylece gençler ve çocuklara 2053 ve 2071 vizyonlarını da hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü Türkiye'yi emanet etme imkanına kavuşacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, milletimize bunları taahhüt ediyoruz. Seçim bildirgemiz ve beyannamemizde çok daha fazlasını manifestomuzla birlikte milletimizle paylaşacağız. Peki diğerleri milletimize ne vadediyorlar? Ecdadımıza hakaret ederek mi milletimize hizmet edecekler? Terör örgütleriyle kol kola gezerek mi ülkemizi güçlendirecekler? Her türlü karanlık oyunun başrolüne talip olarak mı devletimizin önünü açacaklar? Meclis'te birbirlerine milletvekili ikram ederek mi milli iradeyi yüceltecekler? Türkiye'yi buldukları her fırsatta yabancılara şikayet ederek mi karşı karşıya bulunduğumuz iç ve dış tehditlerin üstesinden gelecekler?
Hep söylüyorum, bunlara kalsa İstanbul Boğazı'nda bir inci gibi dizili köprüleri yıkarlar. Bunlara yine Allah göstermesin kalsa Marmaray'ı, Avrasya'yı imha ederler. Bunlar böyle. Çünkü bunların dikili ağacı yok. Dikili olanı da ne yaparlar? Yıkarlar. Bunlara kalsa ekonomimizi IMF'ye yeniden teslim ederler, döviz rezervini tamamıyla yeniden sıfırlarlar, maharetleri bu olanı tüketmek. Biz, tekrar 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' diyerek, yolumuza devam edeceğiz. Milletimiz, bir kez daha bunlara gerekli olan dersi inşallah verecek. Ben milletime inanıyorum, milletime güveniyorum. 24 Haziran inşallah bizler için yeni bir milat olacaktır, hiç endişe etmeyin."
Toplantıya AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti MYK üyeleri, il başkanları, kadın ve gençlik kollarının il başkanları, il genel meclis ve il belediye başkanları katıldı.