Sigarayı Bıraktıracak İlk Adım: Doğru Yöntem
Toraks Derneği Tütün ve Çalışma Sağlık Grubu verilerine göre dünyada yaklaşık 1,3 milyar kişinin sigara içtiğini belirten Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Dr. Gamze Uçar, bu sayının hızla artışa geçeceğini söylerken, sigara tüketimi ile ortaya çıkan kanser çeşitlerine dikkat çekiyor.
Bu risklerden uzak yaşamak isteyenler için sigarayı bırakmak şart! Peki nasıl? Bağımlılığınıza son vermek istediğinizde çok farklı yöntemlerle karşı karşıya gelebileceğinizi söyleyen Dr. Gamze Uçar, bu yöntemler hakkında bilgi verdi.
Akciğerlerimiz bedenimizin nefes almasını sağlayan ormanlar gibi. Onun çalışmasına zarar vermek, vücudun bir dizi hastalığa davetiye çıkarması anlamına geliyor. Üstelik bu hastalıklar ciddi hayat kalitesini düşürmesinin yanında ölüm riskini de beraberinde getiriyor. Akciğerlerimize zarar veren ve solunum yollarımızda kalıcı hasarlara sebep olan sigara kullanımı; kronik bronşit, amfizem, KOAH gibi hastalıklara yol açıyor ve akciğer enfeksiyonlarına karşı bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Astım hastalığını da tetikliyor. Ama özellikle kansere yol açması, belki de en korkutucu sonucu. Sigara başta akciğer kanseri olmak üzere over (yumurtalık) kanseri, ağız, larenks (gırtlak), farenks (üst yutak), burun ve sinüsler, özefagus (yemek borusu), karaciğer, pankreas, mide, böbrek, mesane, serviks ve bağırsak kanserleri de dahil olmak üzere bir düzine kansere yakalanma riskini de artırıyor… tüm bu risklerini düşününce sigarayı bırakmak, hatta sigara dumanı bulunan ortamlara dahi girmemek gerekiyor. Ama tiryakiler için bağımlısı oldukları sigarayı bırakmak, adeta kişiye özel bir strateji ve taktik geliştirmek anlamına geliyor. Tiryakilerin karşısına pek çok farklı yöntemler çıktığını ve bazen de kafaların karıştığını söyleyen Dr. Gamze Uçar, bu yöntemler hakkında bilgi verdi.
Gündelik yaşam düzenlemesi
Sigarayı bırakmak için öncelikle istemek ve bırakacağınıza inanmak gerekiyor. Sigarayı neden bırakmak istediğinizi bir kağıda yazarak her zaman görebileceğiniz bir yere asabilirsiniz. Bu isteğinizi size destek olacağını düşündüğünüz dostlarınızla, iş arkadaşlarınızla veya aile yakınlarınızla paylaşabilirsiniz. Ev ve işyerinizde sigarayı hatırlatacak çakmak veya küllük gibi eşyaları göz önünden kaldırmak faydalı olacaktır. Uygun bir egzersiz programına başlamayı da ihmal etmeyin.
Elektronik sigara
Elektronik sigara, dumanındaki nikotin yüzünden kişileri bağımlılıktan kurtarmanın aksine bağımlılığı devam ettiriyor. Zira, “zararsız” olduğuna inansa da yine onu içmeye ihtiyaç duyuyor. oysa, ne olursa olsun, kişinin zihninden sigaraya gibi içilme ihtiyacının çıkarılması gerekiyor. Zaten araştırmalarda da, sigarayı tamamen bıraktırdığına dair onaylanmış bulgular yok!
İlaç tedavisi
Bazı insanlar, bağımlılığın yanı sıra genetik olarak da yatkın oldukları için sigarayı daha zor bırakıyor. Bağımlılığı ortadan kaldırmak için üretilen ilaçlar temel olarak beyindeki içme isteğini azaltır. Bu ilaçlar doktor kontrolünde sigarayı bırakmakta zorlanan kişilerde kullanılabiliyor. Ancak bu ilaçları mutlaka doktorların önermesi gerekiyor. Zira bu ilaçların da yan etkileri var. uykusuzluk ve ağız kuruluğu gibi basit etkilerden depresif durumlara kadar ciddi etkiler de oluşabiliyor.
İlaç dışı tedaviler
Günümüzde giderek yaygınlaşan çeşitli tıbbi olmayan luksopunktur, biorezonans, elektronik sigara ve lazer tedavisi gibi yöntemlerin etkinliği kanıtlanmış yöntemler değil bu nedenle uzmanlar tarafından önerilmiyor.
Nikotin Replasman Tedavisi (NRT)
Kişi kendi kendine sigarayı bırakmakta zorlanıyorsa kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemlerinden kullanabiliyor. Bu yöntemler nikotin yerine koyma tedavileri arasında nikotin bandı ve nikotin sakızı gibi alternatifler bulunuyor.
Nikotin, kişiye çeşitli yollardan verilebiliyor. Bantlar, sakızlar, ağızlıklar hatta burun spreyleri bu ürünlerden sadece bir kaçı. Ancak bu ürünlerin tüketimi bağımlılık düzeyine göre değişiklik gösteriyor. Bağımlılık düzeyi çok yüksekse, en yüksek dozdan başlanıyor.
Nikotin içerikli ürünlerin kontrolsüz kullanımının sağlık açısından olumsuz etkileri olabileceğinden, doktor kontrolünde uygulanacak tedaviler öneriliyor. Kullanımının kesinlikle uygun olmadığı durumlar; yeni geçirilmiş miyokard enfarktüsü, aritmi, stabil olmayan anjina pektoris, psöriasis, kronik dermatitis ve ürtiker gibi kronik yaygın cilt hastalıkları oluyor. Düzenli kontroller ve yaşam tarzında, özellikle beslenme ve spor alanında, yapılacak olan değişiklikler başarılı sonuçları beraberinde getirebiliyor.