Sinsi tehlike: KOAH
Sigaranın birebir ilişkili olduğu hastalıkların başında gelen Kronik Obstüriktif Akciğer Hastalığı (KOAH), günümüzde en büyük hastalık ve ölüm nedenleri arasında yer alıyor.
İstatistiklere göre görülme
oranı ve neden olduğu yaşam kayıpları artmasına rağmen hastalık hala yeterince
tanınmıyor ve önemsenmiyor. Dünyada her yıl 2.9 milyon kişinin KOAH nedeniyle
hayatını kaybettiğine dikkat çeken Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları
Uzmanı Dr. Gamze Uçar, hastalığın ilerlemesini en önemli hamlenin erken teşhis
olduğunu belirtiyor. Günümüzde tüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH'ın
görülme sıklığı 40 yaş üstü erişkinlerde yüzde 15-20 olarak gösteriliyor. KOAH,
özellikle sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ve partiküllere karşı gelişen,
hava yollarının mikrobik olmayan iltihabı sonucu oluşan kronik bir hastalık
olarak tanımlanıyor. Bu iltihap, akciğerdeki küçük hava odacıklarının
harabiyeti (amfizem) sonucu hava yollarının daralmasıyla kalıcı olarak
akciğerlerin yapısını bozuyor ve kalıcı hava akımı kısıtlılığı ile kendini
gösterir. Günümüzde en büyük hastalık ve ölüm nedenlerinden biri haline gelen
KOAH’nın görülme sıklığı da giderek artıyor. Dünyada her yıl 2.9 milyon kişinin
ölümüne yol açan KOAH, en sık 3. ölüm nedenini oluşturuyor. Türkiye'de solunum
sistemi hastalıkları en sık görülen 3. ölüm nedeniyken bu ölümlerin yüzde 61,5'i
KOAH nedeniyle gerçekleşiyor. Bu denli önemli sonuçlar doğurmasına karşın
hastalık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok iyi tanınmıyor ve önemsenmiyor.
Oysa KOAH’ın önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten
Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, “Hastalığın
ilerlemesini engellemekteki en önemli hamle erken teşhistir. Erken teşhis bu
gizli tehlikenin bir an önce fark edilmesini sağlar” diyor.
ÖZELLİKLE SİGARA İÇENLERİ TEHDİT EDİYOR
KOAH gelişiminden yüzde 80-90 oranında sigaranın sorumlu olduğu biliniyor. Sigara içmeyenlere göre sigara içenlerde KOAH gelişme riski 9,7-30 kat artıyor. Araştırmalar, KOAH nedeniyle gerçekleşen ölümlerin erkeklerde yüzde 85'inden, kadınlarda ise yüzde 69'undan sigara içiminin sorumlu olduğunu gösteriyor. Hastalığın yaygınlığının giderek artmasındaki etkenler arasında mesleki risk faktörleri, pasif sigara içimi, hava kirliliği, yoksulluk, yaşlı nüfusun artışı, gelişmekte olan ülkelerdeki iç ortam kirliliğindeki yükseliş gibi başka faktörler yer alıyor.
BELİRTİLER SİGARA KULLANIMINA BAĞLANIYOR
Hastalığın ilk belirtilerini genelde öksürük ve özellikle sabahları balgam çıkarma olarak sıralayan Dr. Gamze Uçar, hastalar genelde sigara tiryakisi olduklarından bu bulguları sigara içimine bağlayarak önemsemediklerini anlatıyor. Bununla birlikte hastalığın bu erken evrede saptanmasının son derece önemli olduğunun altını çizen Dr. Gamze Uçar, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü bu evrede hastalık tespit edilir ve sigara içimi bırakılırsa hastalık durdurulabiliyor. Sigara içimi devam ettikçe hastalık da ilerliyor ve nefes darlığı, hışırtılı solunum gibi bulgular da kendini göstermeye başlıyor. Nefes darlığı başlangıçta sadece yol yürümekle ya da merdiven çıkmakla fark edilirken, ileri evrelerde istirahat halinde bile hissedilmeye başlıyor. Hastalık daha da ilerledikçe sağ kalp yetmezliği bulguları ve diğer sistemik bulgular da ortaya çıkabiliyor.”
ERKEN
TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR
Hastalığın
tedavisi için KOAH şüpheleri olan hastaya ‘Solunum Fonksiyon Testi’ yapılarak tanı
konması gerekiyor. Ayrıca akciğer grafisiyle bulgular netleştirilerek başka
hastalıklar da dışlanıyor. Tedavide en önemli nokta sigara içiminin bırakılması
ve diğer risk faktörlerinin azaltılması olduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları
Uzmanı Dr. Gamze Uçar, “KOAH tedavisinde kullanılan hiçbir ilaç hastalığı
tamamen ortadan kaldıramaz ve hiçbir ilaç sigaranın bırakılması kadar
hastalığın ilerlemesinde yavaşlatıcı etki gösteremez. Bunun dışında zararlı gaz
ve partiküllerden uzak durulması, enfeksiyonlardan korunmak amacıyla grip ve
zatürre aşılarının yaptırılması, nefes yoluyla alınan ilaçların düzenli kullanılması
ve yeterli fiziksel aktivite yapılması mutlaka önerilmelidir” diyor.