"Sistemin gücüyle değil siyasetin gücüyle geldik"
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Denizli'nin Pamukkale ilçesi Karahayıt Mahallesi'nde bir otelde düzenlenen Tanıtım Medya Başkanlığı Ege Bölge Toplantısı'nda konuşma yaptı.
Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, seçilmeden, milletin
desteğini almadan koltukları işgal edenlerin bugün koltuklarını kaybetmekten
rahatsız olduğunu belirterek, "Niye bu kadar feryat ediyorlar, niye 'tek
adam' diye bağırıyorlar. Rahatsızlıkları aslında tek adamla ilgili değil.
Rahatsızlıkları millet iradesi üzerindeki eski iktidarlarını kaybetmiş
olmalarından." dedi.
Ünal, sadece seçim döneminde bir kampanya gerekçesiyle milletin önüne gitmediklerini, sürekli halkın içinde olduklarını söyledi. Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasetinin temel ilkesinin "milletle iç içe ve gönül gönüle" olduğuna işaret etti.
Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı görevinde adeta bir yerel yönetim devrimi gerçekleştirdiğini, bunun yerel seçime hazırlanan tüm adaylarca tekrar incelenmesi gereken bir husus olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu: "Hizmet belediyeciliği olduğu için yukarıdan bakan değil, hizmetkar olan bir belediyeciliktir. Temelinde tevazu, samimiyet, gayret vardır. İnsanların huzurlu ve mutlu olması için bütün kaynak ve imkanların seferber edilmesi vardır. Bizim yerel yönetim anlayışımızın temelinde seçime giderken 1994'te başlayan bu yeni perspektif var."
Artık tek direksiyonu olan, sadece milletin seçtiği ve millet iradesiyle hareket eden yeni bir sistem kurulduğunu kaydeden Ünal, yeni sisteme yönelik "tek adam" eleştirilerine dikkat çekti.
Ünal, şöyle konuştu: "Niye bu kadar rahatsızlar, niye bu kadar feryat ediyorlar, niye 'tek adam' diye bağırıyorlar. Rahatsızlıkları millet iradesi üzerindeki eski iktidarlarını kaybetmiş olmalarından. Seçilmeden, sandıktan çıkmadan ve millet iradesi tarafından onaylanmadan oturdukları o koltuğu kaybettiler. Devlet üzerindeki tasarruflarını kaybettiler. O yüzden bu kadar rahatsızlar. Biz sürekli millet vurgusu yapıyoruz. Çünkü biz bu mücadelede bu kadar hizmeti üretirken sistemin gücüyle bugüne gelmedik. Siyasetin gücüyle geldik. Yani o araba her arızalandığında biz milleti yardıma çağırdık."