"Siyasetin gündemini Kılıçdaroğlu'nun rehin almasından yorulduk"
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal,
"Yenilgiye uğradığınız zaman bu yenilginin sorumluluğunu üstlenirsiniz ve
yerinizi bu işi yapabilecek birisine terk edersiniz. Kemal Kılıçdaroğlu böyle
bir şey yapmak istemiyor. Biz siyasetin gündemini Kemal Kılıçdaroğlu'nun rehin
almasından sahiden yorulduk." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Yargı tutsaklık altında" sözü ve AK Parti'ye yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Ünal, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun sürekli tekrar ettiği ve göreve geldiği günden bugüne sistematik olarak sürdürdüğü bir meşruiyet tartışması, bir itibarsızlaştırma, kendi yönetemediği her kurumu gayrimeşru görme, kazanamadığı her seçimi şaibeli ilan etme, hakareti, iftirayı özgürlük olarak savunma ve 9 kere yenilmesine rağmen hiçbir şekilde en ufak bir öz eleştiri yapmama gibi özellikleri var." ifadesini kullandı.
Ünal, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı dönemindeki uygulamalarıyla konuşmaları arasında geniş bir fark olduğunu belirterek, "Atatürk'ü anlamak demek, demokrasinin güvenliğini hiçe saymak, terör örgütleriyle adeta iş tutmak, FETÖ'nün söylemini siyasal iletişim haline dönüştürmek demek midir? PKK'ya 'kardeşler', PYD'ye 'meşru bir siyasi parti' demek, şehidimiz Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C'li teröristlere empati beslemek, herhalde bunlar Atatürk'ü anlamak demek olamaz." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun "Değişim olacaktır, kimse bundan endişe duymasın" açıklamasına ilişkin Ünal, şu değerlendirmelerde bulundu: "Değişim şart diyecekseniz ama kendi dışınızdaki herkesin değişmesini kastedeceksiniz. Bu değişim Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir değişim değil. Kahramanmaraş'ta bir söz vardır, 'Ekmek sabit, et müteharrik' derler yani Kemal Kılıçdaroğlu sabit ama etrafındakiler değişken. Bunun adı değişim değildir, biz buna değişim diyemeyiz. Yenilgiye uğradığınız zaman bu yenilginin sorumluluğunu üstlenirsiniz ve yerinizi bu işi yapabilecek birisine terk edersiniz. Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir şey yapmak istemiyor. Biz siyasetin gündemini Kemal Kılıçdaroğlu'nun rehin almasından sahiden yorulduk."
CUMHUR İTTİFAKI
Ünal, "Önümüzdeki süreçte Cumhur İttifakı'nın bir şekilde bozulabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, Cumhur İttifakı'nın, benzemezler ittifakı gibi bir masa başı ittifakı, bir pazarlık ittifakı hiç olmadığını söyledi. Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz sonrası bir toplumsal ve siyasal mutabakat sonucunda ortaya çıktığına işaret eden Ünal, "Bu ülkeye dönük o büyük saldırıdan sonra bir millet aklı harekete geçti ve orada oluşan hassasiyet Yenikapı ruhuyla beraber bir bilince ve şuura dönüştü. Mutabakat, doğal bir mutabakat olarak ortaya çıktı. Biz MHP ile masaya oturup birtakım pazarlıklarla ve protokollerle bu işi oluşturmadık. Bu bir millet mutabakatı, milli bir mutabakat olarak ortaya çıktı ve sonra da Cumhur İttifakı'na dönüştü. Benzemezler ittifakı birtakım kişisel hesaplar, şahsi hesaplar üzerine kuruldu. Yorgan gitti, kavga bitti, seçim bitti ve dağıldılar. Dolayısıyla Cumhur İttifakı böyle bir ittifakdeğildir." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE YENİ BİR GÜVENLİK KONSEPTİNE GEÇTİ"
Türkiye'nin son 3-4 yıldır yeni bir güvenlik konseptine geçtiğini hatırlatan Ünal, FETÖ'nün bilinen terör örgütlerinden çok farklı, yeni nesil bir terör örgütü olduğunu bildirdi.
Terör örgütü deyince eli silahlı, dağda yaşayan teröristlerin akla geldiğine değinen Ünal, FETÖ'nün alışılmışın dışında bir terör örgütü olduğuna dikkat çekti.
Ünal, "Dünyada aynı anda dört terör örgütüyle mücadele eden hem istikrarını hem ekonomisini hem kamu düzenini hem demokrasisini, güvenliğini sağlayan başka bir ülke yok." dedi.
"Yeni dönemde HDP'den farklı bir tutum bekliyor musunuz?" sorusuna Ünal, "İradesi olmayan bir yapıdan farklı bir tutum bekleyemezsiniz, bir iradeleri yok." yanıtını verdi.
Ünal, her şeyi Kandil'in talimatıyla yapan HDP'den farklı bir irade beklenemeyeceğini, HDP'nin söylemiyle Kılıçdaroğlu'nun söyleminin aynı olduğunu, bu konuda birçok örnek olduğunu belirtti.
"NE İSTİYORSUN?"
Kılıçdaroğlu'nun 16 Nisan ve 24 Haziran'ı meşru görmediğini aktaran Ünal, şöyle devam etti:
"Ne istiyorsun? Seçimi meşru görmezsin, millet iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanını meşru görmezsin, halk oylamasını meşru görmezsin. Peki, ne istiyorsun? İstediği şey şu, 'Benim yönetmediğim, benim karar vermediğim, benim isteklerim doğrultusunda şekillenmeyen her şey gayrimeşrudur. Yargı kararı benim istediğim gibiyse bunlar namuslu savcı ve hakimlerdir, benim istediğim gibi değilse bu hakimler ve savcılar iktidardan talimat alıyor.' Böyle bir zihinle, akılla karşı karşıyayız."
CHP'nin hiçbir zaman iktidarın alternatifi olmak gibi bir derdinin olmadığını ifade eden Ünal, Kılıçdaroğlu'nun yaptığının karşıtlık ve düşmanlık olduğunu belirtti.
"HDP BU DÜZENLEMELERDEN RAHATSIZ"
Mecliste görüşülen terörle mücadele düzenlemesine ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ünal, "OHAL'i kaldırıyoruz. Peki terörle mücadele yapmak için ihtiyaç duyulan enstrümanları devletin elinden alacak mıyız? 3 yıl süre konulmasının temel sebebi şu, özellikle devletin terörle mücadelede ve güvenliği sağlama hususunda ihtiyaç duyduğu temel enstrümanların, düzenlemelerin verilmesidir. Peki bunlardan zarar görecek olan kimdir? Bunlardan zarar görecek olan terör örgütleridir. Peki kim bağırıyor bu konuda, bu konuda sesi çıkan kim? HDP bu düzenlemelerden rahatsız. Peki CHP bu düzenlemelerden neden rahatsız? İki siyasi partinin bu konuda sesi çıkıyor." ifadesini kullandı.
Ünal, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, olağanüstü kurultayda aday olmama kararına ilişkin, şu görüşlere yer verdi: "Aslında İYİ Parti, Meral Akşenir'in çağrısı ile kongreye gidiyor. 18 Ağustos'ta AK Parti'nin kongresi var, bir de CHP şu anda kurultay tartışmaları yapıyor. Konuştuğumuz her şeye bu üç kongre süreci üzerinden bakarsanız fotoğraf aslında son derece net. AK Parti kendi içerisinde son derece uyumlu, son derece disiplinli ve istikrarlı bir şekilde yoluna devam bir parti. Bir tarafta yeni kurulmuş, seçime girmiş, seçimde bir ittifak oluşturmuş ve seçimden sonra ittifakı dağılmış bir parti. Biz yaklaşık 26 kamp yaptık. Bizim kamplarımız birlik, beraberlik ve istişare kamplarıdır. Daha ilk kampında kongre kararı almış, kongreye giden bir parti var. Bir tarafta da değişim şart diyen bir genel başkan ama kendisi dışındakilerin değişmesini söyleyen ve koltuğuna yapışmış, adeta, kendi partisinin içerisindeki siyasi meseleleri Türkiye gündemini rehin alarakörten bir genel başkan var. Şimdi bu partilerden hangisine güvenliğinizi, iradenizi, ülkenin geleceğini, çocuklarınızın geleceğini emanet edersiniz?"
Bedelli askerlik düzenlemesiyle ilgili soru üzerine AK Parti'nin bedelli askerlik konusunda gelen talepleri dikkate alarak konuyu gündemine aldığını, makul bir şekilde meseleyi çözdüklerini vurgulayan Ünal, askerlik süresiyle ilgili konunun ayrıntılarını ise Milli Savunma Bakanlığının belirleyeceğini kaydetti.