Tek isteği sağlığına kavuşmak
Andırın'ın Kürtül Mahallesinde ikamet eden Mustafa Kürtül (31), doğduğu günden bu yana ayda en az iki defa baygınlık geçiriyor ve gözünü hastanede açıyor. Hastalığına bir türlü teşhis konulamayan Kürtül'ün tek isteği ise bir an önce sağlığına kavuşup evini geçindirecek bir işe girmek!
HASTALIĞI ÇALIŞMASINA
ENGEL OLUYOR
Hastalığına teşhis konulamadığı için tedavi imkânı bulamayan Mustafa Kürtül, 8 kişilik ailenin en küçüğü! Andırın’da babasının evinde yaşayan Kürtül, eşi ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamak için daha çok inşaat işlerinde çalışıyor. Ancak geçirdiği baygınlık artık çalışmasına müsaade etmiyor. Bir ay içinde en az iki defa bayılan Kürtül’e, her baygınlığı sonrası 3-4 gün hastanede tutulduğu için verim alamadıkları gerekçesiyle kimse iş vermeye yanaşmıyor. Evinin ihtiyaçlarını karşılayamamanın üzüntüsünü yaşayan Kürtül, devletten sadece sağlığına kavuşması için ilgi ve destek bekliyor.
HASTALIĞINA TEŞHİS KOYAN ÇIKMADI
Doğuştan gelen bir rahatsızlığı nedeniyle sürekli baygınlık geçiren 31 yaşındaki Mustafa Kürtül, hastalığına bir teşhis konulmasını, bir tedavi önerilmesini bekliyor. Yaşadığı sıkıntıları gazetemize anlatan Kürtül, “Bu hastalık bende doğuştan bu yana var. Doktorlar bana hiçbir zaman senin hastalığın şu demedi. İlk gittiğim hastane yakınlığından dolayı Andırın Devlet Hastanesi oldu. Tedaviye yanıt verecek bir imkânımız yok, diyorlar. Senin daha büyük hastanelere gitmen gerek, dediler. Üniversite Araştırma Hastanesi’ne gittim, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne gittim. Adana Balcalı Hastanesi’ne gittim. Ama oralarda da teşhis konulamadı. Senin hastalığın şundan kaynaklanıyor ya da şu perhizi uygulama diyen biri çıkmadı” dedi.
Hastalığının çalışmasına engel olduğu için ilaç parasını eşinden dostundan karşılayan Mustafa Kürtül, çalışıp çocuğumun okul masraflarını karşılayabilmek için bir an önce rahatsızlığından kurtulmak istiyor.
Hastalığına Kahramanmaraş’ta her hangi bir teşhis konulamadığını belirten Kürtül, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerdeki hastanelere gitmek için gerekli maddi durumunun olmadığını ifade etti. Kürtül, “Hastalandığımda gözümü hastanede açıyorum. Zaten Andırın’daki Devlet Hastanesi’nde genel cerrahi ve dâhiliye dışında bölüm yok. Biz de dâhiliye bölümüne gidiyoruz. Doktor her defasında yatış veriyor. Hastaneye yatıyorum. Kendime gelip gözümü açtığımda doktora bunun neden kaynaklandığını soruyorum. Bilmiyorlar. Bir ilaç yazıp taburcu ediyorlar. Her zaman aynı ilacı da yazmıyorlar. Her defasında farklı bir ilaç yazıyorlar. Farklı ilaç kullana kullana da benim pankreasta büyüme oldu. Karaciğerde büyüme oluşmuş. Artık mide koruyucusuz hap kullanamaz oldum. Nereye gidersem gideyim önce mide koruyucu ilaç veriyorlar” şeklinde konuştu.
UZUN SÜRELİ İŞ BULAMIYOR
Rahatsızlığı ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da Sağlık Bakanlığına da yazı yazdığını kaydeden Kürtül, şöyle konuştu: “Oradan bana benimle ilgilenileceği söylendi. Bu rahatsızlığımdan dolayı yerel yönetimlerden yardım istedim. Evliyim, bir çocuk babasıyım. İş bulamıyorum. Girdiğim işlerde de rahatsızlanıp hastanede tedavi gördüğüm için işten çıkarıyorlar. Yerel yönetimlere mağduriyetimi anlatıyorum; yapabilecekleri bir şey olmadığını söylüyorlar. Valiliğe yönlendiriyorlar. Oraya da gidiyorum. Onlar da benim için yapılacak bir şey olmadığını söylüyorlar. Plastik PVC, mobilya, apart otel işlerinde çalıştım. Bekçilik yaptım. İşveren, sık sık rahatsızlanıp hastanede yattığım için işlerin aksadığını söylüyor ve işten çıkarıyor. Bir ay içinde en az iki defa baygınlık geçiriyorum. Her defasında gözümü acilde açıyorum. 3-4 gün yatıyorum sonra normal bir insan gibi hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum. Ama hastanede yattığım 3-4 günlük zaman zarfında ölüm döşeğinde gibi bitkin oluyorum. Ailede benden başka kimsede de böyle bir rahatsızlık yok.”
“DEVLETTEN MADDİ YARDIM BEKLEMİYORUM”
Yetkililerden sesini duymasını isteyen Kürtül, devletten hiçbir maddi yardım beklenmediğini sadece sağlığına kavuşana kadar destek beklediğini dile getirdi. Kürtül, şunları söyledi: “En azından hastalığıma bir teşhis konulsun ve bir tedavi önerilsin. Ben bir an önce tedavi olup kendi imkânlarımla çalışmak istiyorum. Aileme olan sorumluluğu yerine getirmek istiyorum. Ben maddi olarak devletten hiçbir şey talep etmiyorum. İnşallah sağlığıma kavuşursam çalışıp kendi hayatımı kazanabilirim. Eğer hastalığımın tedavisi yoksa en azından engelli kontenjanından bir iş istiyorum. Bunu da kendim için değil eşim ve çocuğum için istiyorum. İşim yok, evim yok, her hangi bir sağlık güvencem yok. Aileden kalan bir mirasım yok.” (HABER-FOTO: KENAN ONARAN)