Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği: Menopoza Girme Yaşı 47-49 Arasında
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık bilimleri Fakültesi Ebelik Bölümü, '18 Ekim Dünya Menopoz Günü' dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Fakültesi Ebelik Bölümünden yapılan açıklama da;
“Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Menopoz Topluluğu (IMS) tüm dünyadaki kadınların menopoz ve menopoz ile ilgili sağlık sorunları açısından bilinçlendirilmesi amacıyla 18 Ekim’i Dünya Menopoz Günü olarak kabul etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2030 yılına kadar 50 yaş ve üzerindeki kadınların sayısı 1,2 milyarı bulacak ve bu kadınların neredeyse tamamı hayatının geri kalanını menopoz ile birlikte yaşayacaktır. Uluslararası Menopoz Topluluğu 45-60 yaş arası yaklaşık 4 buçuk milyona yakın kadının menopoz döneminde olduğunu belirtmektedir. Uluslararası Menopoz Topluluğu’nun 2020 Dünya Menopoz Günü teması ‘Prematüre Yumurtalık Yetmezliği’ olarak belirlenmiştir. Prematüre yumurtalık yetmezliği ise, 40 yaşından önce doğal yumurtalık fonksiyonunun durması anlamına gelmekte olup, Uluslararası Menopoz Topluluğu her 100 kadından yaklaşık birinin kendiliğinden Prematür Yumurtalık Yetmezliğine 40 yaşından önce gireceğine dikkatleri çekmektedir.
Menopoz bilinen tanımı ile kadında yumurtlama fonksiyonlarının sonlanması sonucu adet kanamalarının durmasıdır. Bu durum kadın hayatının evrelerinden biri olup doğal bir süreçtir. Kırk yaşından önce menopoza girmek ‘erken menopoz’ olarak tanımlanır. Menopoza giriş birdenbire olmaz, yıllar içinde gelişen bir sürecin sonucudur. 40’lı yaşlardan itibaren önce yumurtlamanın azalmasına bağlı olarak düzensiz adet kanamaları, ateş basmaları, terleme ve psikolojik değişiklikler ortaya çıkmaya başlar. Zamanla yakınmalar artar ve adet tamamen kesilir. Bir yıl adet kanamasının olmaması menopoz tanısı konulması için yeterlidir. Menopoza girme yaşı ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte Dünyada menopoza girme yaşı ortalama 50-52 civarındadır. Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği ülkemizde menopoza girme yaşının 47-49 arasında olduğunu belirtmektedir.
Menopoz döneminde azalmış östrojen üretimi çok çeşitli sistemik yan etkilere neden olabilmekte, erken dönemde; vazomotor (sıcak basması, terleme, baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı hissi, mide bulantısı), psikolojik (anksiyete, irritabilite, depresyon, iştahsızlık, uykusuzluk, unutkanlık) ve atrofik (vajinal kuruluk, dispepsi, üretralsendrom, ciltte kuruluk, tırnaklarda kırılma) değişiklikleri, geç dönemde ise kardiyovasküler hastalıklar ve kas ve iskelet sistemi hastalıklarının görülme oranlarında artış görülmektedir. Ülkemizde ve yurtdışında menopozal dönem ve yaşam kalitesi üzerinde yapılan çalışmalar incelendiğinde menopozal belirtilerin kadınların yaşam kalitelerini olumsuz etkilediği ayrıca kadınların yaşam kalitesini artırmak için etkili müdahale programları geliştirmenin gerekliliği belirtilmiştir.
Amerikan Jinekoloji ve Obstetri Birliği (ACOG) 2014 yılı bülteninde menopoz şikâyetlerinin yönetimi ile ilgili olarak östrojen ve östrojenle birlikte progesteron kullanımının semptomlar üzerinde etkili bir yöntem olduğunu belirtmiştir. Aynı şekilde menopoz şikâyetlerinin yönetimi için düşük ortam sıcaklığı, uygun giyinme, soğuk içecekler tüketme gibi uygulamalar önerilmekte, hormon replasman tedavisi kullanımının bireyselleştirilerek ve risk/yarar dengesi gözetilerek kullanımı önerilmektedir. Literatürde yapılan bilimsel çalışmalarda farklı sonuçlar elde edilmekle birlikte egzersiz ile menopoz yakınmaların (vazomotor) genel olarak azaldığı bildirilmiştir. Ayrıca E vitamini kullanımının, akupunktur, yoga, refleksoloji, aromaterapi, bilişsel davranış terapisi, motivasyonel görüşme gibi uygulamaların yakınmalar üzerinde etkili olduğu ve yaşam kalitesini arttırdığı çalışmalarda belirtilmektedir.
ACOG sağlıklı bir yaşam tarzı (beslenme, egzersiz, rutin sağlık kontrolü) benimsemenin menopozdan sonraki yılları da en iyi şekilde geçirmek için yardımcı olacağını vurgulamaktadır.
Covid-19 pandemisi ve menopozal döneme ilişkin sınırlı sayıda çalışma olmakla birlikte yapılan bir araştırma sonucuna göre Covid-19 salgını sürecinde menopozal yakınmaların yönetimi için kadınların yüz yüze görüşmeler yerine teletıp görüşmelerini tercih etmelerini önermektedir.”