Türkiye doğaltaşını 10 adımla zirveye taşıyor
Mermer ve maden sektörünün bugününü ve geleceğini değerlendirmek üzere bir araya gelen sektörel temsilciler 10 maddelik yol haritası belirlediler.
Halkbank -Turkishtime Ortak Akıl Toplantıları kapsamında
düzenlenen toplantı Türk Mermer Maden Vakfı Başkanı Ersoy Erol’un başkanlığında
yapıldı. Maden ve mermer sektörünün temsilcilerinin de katıldığı toplantıda
sektörü ileriye taşımak için ortak akıl arandı. Liderler, ruhsat sorununun bir
an önce çözülmesini istedi.
Bürokrasideki gecikmelere dikkat çekilen toplantıda yaklaşık 350 bin kişiye istihdam alanı sağlayan maden-mermer sektörünün sorunlarının yanı sıra birlik ve beraberliğe olan ihtiyacın da altı çizildi.
Ersoy Erol’un yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda sektörün gelecek stratejileri belirlenirken ayrıca lojistik, enerji ve bürokraside yaşanan sorunlar da konuşuldu. Ülkede yerel taşın kullanılmasının önemi vurgulandı. Turistik anlamda önemli mekanların Türk doğaltaşıyla döşenmesinin sektöre ve özellikle ihracata katkı sağlayacağı da dikkat çeken konulardan biriydi.
Erol: “Türk Mermeri imajının olumlu yönde geliştirilmesi gerek.”
Sektörün en önemli ihtiyacının Türk Mermerinin imajının olumlu yönde geliştirilmesi olduğunu söyleyen Ersoy Erol "Hem yurt içi hem yurt dışında Türk mermerinin nedenli kaliteli olduğunu vurgulamak zorundayız. Türk mermer ve maden sektörü genel anlamda büyük bir sıçrama yaptı. Ama güven noktasında uluslararası alıcıların hala soru işaretleri var. Türk mermeri farklı renk skalası ile dünyanın birçok yerinde kullanılmakta. Beyaz Saray’da, Alman ve Fransa parlamentosu da Türk mermeri kullanılıyor. Disneyland’da 18 bin metrekare Türk mermeri kullanıldı. Dünyanın her köşesinde birçok başarılı projeye imza atıyor ve kendi başarı hikayelerimizi yazıyoruz. Ama yeterli değil. Uluslararası rekabette gidilecek çok yolumuz var" diye konuştu.
İŞTE MADEN- DOĞALTAŞ-MERMER SEKTÖRÜNÜN YENİ ROTASINI BELİRLEYECEK 10 MADDE
1- Tasarımda beraber çalışılmalı
Üniversitelerin de desteği ile tasarımda beraber çalışılmalı. İtalya gibi tasarımda dünya markası olan ülkelerin tesisleri incelenmeli. Türk doğaltaşlarını işlerken de tasarım noktasında farklılaşmaya odaklanılmalı. Özellikle mermer modayla paralel ilerlemekte. Sektör modayı takip etmeli, öne çıkan renk ve tasarımlara ağırlık vermeli ve bu alanda da uzman kişilere danışılmalı.
2- Deniz taşımacılığı önemli
Her geçen gün artan konteyner fiyatları imalatı durdurma seviyesine getiriyor, fabrikalarda stoklar yığılıyor. Lojistik alanda maliyetlerin azaltılması üzerinde çalışılmalı, devletten de destek alınmalı. Türkiye’nin lojistik olarak özellikle deniz taşımacılığına önem vermesi gerek. Sektörün ihracatta hedeflerine ulaşabilmesi için lojistik maliyetlerini azaltması gerek. Örneğin Çin’deki gibi vergi iadesi sistemi uygulanabilir.
3- İzin protokolü hızlandırılmalı
Bürokraside ve planlamalarda devletin öncü olması mermer ve maden sektörünün geleceği için önem taşımakta. Uzun süren bürokratik süreçler imalatçıyı zora sokuyor. İzinlerin ne zaman çıkacağını öngöremeyen üreticiler zaman zaman müşteri kaybediyor. TBMM Araştırma Komisyonu Raporu’na göre: bir madenci, 8 Bakanlık, 92 yasa, 87 yönetmelik, 16 uluslararası sözleşme, 8 tüzük, 21 değişik gruptan izin alırsa ancak madenci olabiliyor. Süreç hızlandırılmalı.
4- Madenciye kredi şartları gözden geçirilmeli
Sektörde krediye ulaşma alanında zorluklar yaşanmakta. Maden ve mermer sektörünün en önemli değeri olan maden sahaları bilançolarda yer almıyor. Maden sahalarını teminat olarak alınması sektördeki finansman sorununa çare olabilir.
5- Sağlıklı verilerle sektör anlatılmalı
Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde katma değer nereden nereye geldi gibi verilerle siyasetçiler donatılmalı. Mermerde blok satışın ne kadar artığı aktarılmalı. Sektörde rakama dayalı raporlar üretilmeli. Son 10 yılda kilogram başına katma değerin ne kadar artığını gösteren grafiklerin de içinde yer aldığı notlar takdim edilmeli.
6- Teknolojik dönüşüm tamamlanmalı
Kamu kuruluşlarıyla beraber dünyanın farklı yerlerini ziyaret edip gözlem yapılmalı. Tıpkı dünyadaki diğer madenler gibi Türkiye de Endüstri 4.0’a adapte olmalı, Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmalı. Maden ocaklarında ve fabrikalarda teknolojiye verilen önem artmalı.
7- Ülke kendi taşını tanımalı
Ülkede kendi mermerinin kalitesine ilişkin çalışmalar yapılmalı. Ülke kendi taşını tanımalı, tanıtmalı. Havaalanları gibi ciddi anlamda turist ağırlayan mekanların Türk doğaltaşlarıyla döşenmesi sektöre ihracat anlamında da fayda sağlayacaktır. Her yıl yaklaşık 200 milyon kişinin ziyaret ettiği havaalanları Türk madencisi için en iyi showroom olacaktır.
8- İşbirliği şart
2023 hedefleri dışında sektörün bir de makro plana ihtiyacı var. Sektörde birlik ve beraberlik sağlanmalı, planlama da beraber gerçekleştirilmeli. Sektöre emek veren herkes işbirliği içerisinde çalışmalı. Doğaltaşların tükenebilir kaynaklar olduğu göz önünde bulundurularak fiyatlama yapılmalı. Değerinin altında satılan her taş sektöre zarar vermekte. Çıkarılan taşların kıymeti bilinmeli.
9- Yabancı yatırımcı kısıtlanmalı
2014 yılında maden kanundaki değişiklik ile yabancılar Türkiye’de ruhsat almaya başladı. Bugün Burdur’da 10’un üzerinde Çin ocağı var. Yurtdışına ihraç edilen blokların bir miktarını işlenmiş mermer olarak satma gibi bir zorunluluk uygulanabilir. İtalya ve İspanya’nın uyguladığı gibi uluslararası kanunlara göre yabancı yatırımcıya bir kısıtlama yapılabilir.
10 – Enerji teşviği fark oluşturur
Enerji maliyetlerinin dünya ile aynı düzeylerde olması gerekiyor. Mazot ya da elektrik desteği üreticiye büyük katkı sağlayacaktır. Çin’de enerji fiyatının düşük olması, Türkiye’yi Çin ile rekabette geride bırakmakta. Çin ile rekabet edilebilmesi için maliyetler azaltılmalı. Ayrıca enerji desteği ile katma değer açısından da fark oluşturabilir.