Türkiye'nin en tehlikeli bölgesindeyiz
Kahramanmaraş Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ali Can Kop, 'Kahramanmaraş'ın hemen yanından, uzun süredir deprem üretmeyerek enerji biriktiren bir fay hattı geçiyor. Ayrıca şehrin içerisinde de aktif fay hatları var. Zeminin de sıvılaşmaya müsait olmasına rağmen bir metre temel açılıp yüksek katlı binalar yapılıyor. Bu büyür bir risk taşıyor' dedi.
RİSK AZALMADI DAHA
BELİRGİN HALE GETİRİLDİ
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Jeoloji Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Merkezi Müdürü Doç. Dr. Alican Kop Afad tarafından açıklanan Türkiye’nin yeni deprem haritasındaki Kahramanmaraş’ın durumunu anlattı. Bazı bazın yayın organlarında Kahramanmaraş’ın riskli bölgeler arasından çıktığı bilgilerin yanlış olduğunu dile getiren Doç. Dr. Kop, “Önceden deprem bölgeleri 1.2.3.4. derece diye zonlara ayrılıyordu. Önceden Kahramanmaraş ve civarı kent merkezinden Doğu Anadolu Fayına yakın olan bölüm 1.derece deprem bölgesi. Biraz daha kuzeyi 2.derece deprem bölgesi üç dört diye gidiyordu. Bu aslında çok doğru değildi. Çünkü o haritada sadece Doğu Anadolu Fayı gösteriliyordu ama şehrin içinden geçen Kahramanmaraş fay zonu yoktu. Elbistan civarından geçen Elbistan fay zonu da yoktu; ama şimdi yeni haritada ivme değerleri temel alınmış. Kırmızı alanla gösterilen yerler ivmenin en çok değişebileceği yer. Hasarın ve depremin büyüklüğünün en fazla olacağı yer. Deprem değerleri düşmüş gibi görünüyor ama mesela Elbistan fayının olduğu kesim yeni haritaya eklendi. Önceden yoktu. Bu yeni harita alansal olarak basın ve yayına tehlikenin azaldığı olarak yansımış olabilir ama deprem tehdidinin gerçek mana da yansıtılması açısından bu harita çok daha doğru.” Diye konuştu.
Kahramanmaraş’ın depremselliğiyle ilgili bilgiler de veren Doç. Dr. Kop Kahramanmaraş’ın depremsellik açısından Türkiye’nin en tehlikeli bölgelerinden biri olduğunu belirtti. Kahramanmaraş’ın hemen güneyinden Doğu Anadolu Fay Hattının geçtiğini hatırlatan Kop şöyle konuştu; “Geçmiş dönemlerde çok büyük depremler üretmiş bu fay Bingöl’den başlıyor. Elazığ, Malatya civarından Kahramanmaraş’ın doğusundan Adıyaman Gölbaşı’dan Türkoğlu’ndan geçiyor. Bizi ilgilendiren bölüm ise Gölbaşı ile Türkoğlu segmenti arasındaki kırılmamış hat. Türkoğlu’ndan ise hafifçe yön değiştirerek Hataya gidiyor. Sonra burada Ölü Deniz Fayı dediğimiz büyük bir fayla birleşip Kızıl Denize kadar devam ediyor.
GÖLBAŞI-TÜRKOĞLU ARASI DEPREM KAYDI YOK
Bu fayın geçmiş dönemdeki depremselliğine baktığımız zaman Türkoğlu ile Antakya arasında kuzey kısmında büyük deprem olmuş. Bu söylediğimiz depremler 7 ve üzeri büyük depremler olmuş. Bingöl’den başlayıp Gölbaşı’na kadar olan bölümlerde 1822, 1866,1874,1875,1893’de büyük depremler olmuş. Sırasıyla kuzeyden- güneye doğru tek tek kırılmışlar. Bu söylediğimiz depremler 7’den büyük depremler. Diğer küçük depremleri söylemiyoruz.
EN SON 1513’TE DEPREM OLMUŞ
1993 Çelikhan -Erkenek bölüm kırılmış. Bu arada Gölbaşı Türkoğlu segmenti üzerinde deprem kaydı yok. Yani bu dönemde buna ilişkin bir kayıt yok. Büyük depremler kayda geçiyor da küçükler geçmiyor. Bu segment üzerinde 1114 -1513 yıllarında 7’den büyük deprem var. Yani hemen hemen 400 yıl da bir bu segment 7’den daha büyük deprem oluşturuyor. Ve en son 1513’ten beri deprem yok gecikmiş bir deprem beklentisi var.
7 ŞİDDETİNDEN BÜYÜK DEPREM BEKLİYORUZ
Deprem olduğu zaman 7’ den büyük deprem olacaktır. Bu da demektir ki Kahramanmaraş’ta çok ciddi can ve mal kayıplarına neden olacaktır. Fayın geri kalan kısmı 1800’lü yıllarda kırıldığı için bunun kırılma süreci çok daha sonra olacaktır 150 yıl sonra. Doğu Anadolu Fay Hattıyla ilgili en riskli olan alan Gölbaşı Türkoğlu arası ve bu fayın da şehre uzak 15-16 km ve bu fayın çok yakınına bir hastane yapılması çok riskli. Faya çok yakın ve zemin çok kötü. Bu tür yapıları mümkün olduğu kadar faya uzak yerlere yapmamız gerek.
EN ÖNEMLİ SİSMİK BOŞLUK BİZİM BÖLGEMİZDE
Deprem olması süresine baktığımız zaman en son depremden günümüze kadar geçen süreyi de göz önünde bulundurduğumuzda gerçekten Türkiye’deki en önemli sismik boşluğun Gölbaşı-Türkoğlu arasında olduğunu görürüz. Bu değerler ve tarihi kayıtlarla o bölgede bir deprem bekliyoruz. Ayrıca bir de bizim sıvılaşma dediğimiz bir olay var. Çok kötü zeminlerde birinci yıkıcı etki dışında zemin eğer gevşekse tutturulmamışsa ve suya dolgun haldeyse ki bu Türkoğlu Ovası, Kahramanmaraş Ovası, Elbistan Ovası, Göksun Ovası hepsi bu durumda ve biz yapılaşmanın çoğunu orada görüyoruz.
NE KADAR SAĞLAM BİNA YAPARSANIZ YAPIN
Depremin direk sarsıntı olayının dışında sıvılaşma dediğimiz olay oluyor. Bu sıvılaşma dediğimiz olayda bakın binanızı ne kadar sağlam yaparsanız yapın ki bunu son Marmara depreminde gördük. Binalar devriliyor, yatıyor veya zemine gömülüyor. Eğer Doğu Anadolu Fay hattı üzerinde böyle bir şey olursa Kahramanmaraş çok ciddi zarar görecektir. Çünkü çok fazla ova yapısında topraklara sahip. Onlarda suya doygun olduğu için sıvılaşma olayı çok oluyor. O yüzden herhangi bir deprem olayında yapılar çok fazla hasar alacaktır. Depremin etkisini bu tür zeminler büyütüyor. Kayalık alanlarda deprem etkisi daha az hissediliyor zemin sağlam olduğu için.
EN ÖNEMLİ YER YER SEÇİMİDİR
Kahramanmaraş’ta böyle bir risk varken Kahramanmaraş’ta neler yapılıyor? Şehir içerisinden geçen 29 km’lik bir Kahramanmaraş Fay zonu diye adlandırdığımız bir fay hattı var. Ve bu gerçekten aktif bir fay. Yani geçmiş dönemlerde 6,5 tan daha fazla deprem üretmiş bir fay. Ki biz binaların temellerinde bunları görebiliyoruz. Deprem için alınabilecek en önemli önlem yer seçimidir. Herhangi bir yerde doğal afet riski varsa o alandan kaçınmanız gerekir. Kahramanmaraş’ın yapısında büyüklü küçüklü fay hatları var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı herhangi bir yerden imar planlaması yaparken böyle bir fay varsa o fayın araştırılmasını istiyor. 2004’ten sonra ise bu zorunlu hale geldi. Kahramanmaraş’ta tehlikeli fay hattı ortaya çıkmışken hala tehlikeli yapılaşmalara devam ediliyor. Yüksek katlı binalar yapılıyor. Google Eart üzerinde bildirilen fay hatları tam değil de tahmini geçiş yerlerini gösteriyor. MTA’nın koyduğu haritaları Google Eart üzerinde herkes görebiliyor. Küçültme ve büyütme oranları olduğu için fay hatlarının etki alanları farklı gösterilebiliyor. Yenilenen haritada diri fay hatları Tekerek binevler ve şehir merkezinden geçiyor. Genel olarak Kahramanmaraş’a yayılmış durumda. Hem fay hattı var hem de sıvılaşma var. Buna rağmen biz yüksek katlı binalar yapıyoruz.
BOĞAZİÇİ KONUTLARININ OLDUĞU TEPEDE YÜK ARTIYOR
Boğaziçi konutları bölgesinden bir fay hattı geçiyor. Kahramanmaraş Fay zonları Kayseri yoluna doğru ve üniversiteye doğru paralel şekilde geçiyor. Burada bir deprem olduğu zaman buradaki sarsıntıyla boğaz içi konutlarının yapıldığı Tepenin güney yamaçları heyelanlı ve bunlar Türkiye heyelan haritasında da var. Buraya da yapılaşma hala devam ediyor. Yapılaşma devam ettiği zaman buradaki yükü arttırmış oluyorsunuz. Bu da heyelan riskini arttırıyor. Depremle birlikte oluşacak olan heyelanla birlikte binalar aşağı doğru kayabilir. Heyelanlar nedeniyle istinat duvarları yıkılıyor. Bu da heyelanın aktif olduğunu gösteriyor. Yapılaşma yapılırken buna dikkat edilmiyor. İMKB Anadolu Lisesi son derece modern ve son sistem teknolojiyle yapılmış ama heyelan riskli bölgeye yapıldığı için okulun blokları arasında en az 30 cm açıklık var.
BİTİŞİK YAPILAR BİR BİRİNİ YIKAR
Şehir içindeki bitişik olan yapılanmalar da hatalı. Kat seviyeleri de aynı olmayınca deprem esnasında kolonları kırıyor. Dolayısıyla bu aynı bina ve yan yana binalar birbirini yıkıyor. Eski binalarda belki bu durum çok iyi bilinmiyor olabilir ama yeni binalarda da aynı hatalar yapılıyor. Yan yana bitişik binalarda da kolon farkları var. Deprem sırasında bu yepyeni bina yıkılabilir. Maraş’ta bunlara dikkat edilmiyor. Boğaziçi konutlarının hemen diğer tarafında bir bina var ve bu binanın 1 metre temeli var. Tabi bir metre temel olmaz ama böyle yapma sebepleri biraz daha derine indikleri zaman yeraltı suları çıkıyor.
CAMİ İNŞAATINDE TEMEL BİLE YOK
Mesela Hürriyet mahallesinde yapılan yeni bir cami binanın yüzeyinde toprak bile temizlenmemiş şekilde. Binanın temeli direk topraktan oluşuyor. Temel hiç yok. Buraya kocaman bir cami yapılacak ama caminin temeli yok. Yani böyle yapılaşmaya izin veriliyor. Sağlam zeminde depremin dalga boyutu daha küçük oluyor. Ama zemini zayıfladıkça hem dalga boyutu hem de genliği büyüyor. Bu açıdan çok çok önemli.”
Türkiye’de fay hatlarının geçtiği bölgeyi belirleyen Paleosismoloji çalışması 10 kişiden biri olan Kahramanmaraş Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Merkezi Müdürü Ali Can Kop ayrıca Kahramanmaraş’ın içerisinden geçen fayların tam olarak nereden geçtiğini ve diri olup olmadığını ortaya çıkartacak çalışma için Üniversite yönetimine bir proje sunduğunu ve bu projenin onaylanmasını beklediğini dile getirdi. HABER: ÖMER FARUK SALMAN