Ünal; "İnce'nin ruh sağlığından endişe ediyorum"
Seçim çalışmaları için memleketi Kahramanmaraş'ta bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP'yi yerden yere vurarak 'İnce'nin ruh sağlığından endişe ediyorum' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir
Ünal, seçim çalışmaları için Kahramanmaraş’ta. Bugünkü ilk durağı, öğle namazı
için Mahmut Esad Coşan camii oldu. Öğle namazını burada eda eden Ünal, çıkışta
minik izcilerle sohbet edip hatıra fotoğrafı çektirdi. Buradan Onikişubat seçim
bürosunu ziyaret eden Mahir Ünal, basın açıklaması yaptı. Yaptığı açıklamada
“eski Türkiye’de vesayetçilerin, altını çizerek söylüyorum; eski Türkiye’de
vesayetçilerin siyaseti ve siyaset kurumunu itibarsızlaştıranların;
siyasetçiyi, iradesini , milleti temsil hakkını pespayeleştirmek için her türlü
girişimde bulunanların dönemini AK Parti bitirdiğini söyledi. Lakin Muharrem
İnce gibi siyasetçilerin kafasında hala 1970’lerin Türkiye’sini olduğunu
söyleyen Mahir Ünal; İnce’nin ruh sağlığından endişe ettiğini dile getirdi.
Büyük bir heyecanla seçim çalışmalarına başladıklarını ve kapı kapı dolandıklarını ifade eden Ünal “çok büyük bir teveccüh var. 16 yıldan beri Türkiye’nin sorunlarını çözen, Türkiye’nin geleceğini, milletimizin geleceğini milletimizle beraber kuran AK Parti siyaseti, AK Parti kadroları inşallah 24 Haziran günü de yüksek bir teveccühle milletimizin onayını alacak” dedi.
Kahramanmaraş’ta da seçim çalışmalarımız, büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla devam ediyor. Biz bütün ilçelerimizde, merkez ilçelerimizde kapı kapı dolaşarak her bir vatandaşımızla konuşuyoruz. Gördüğümüz manzara hem Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hem de milletvekili parlamento seçimleri için çok büyük bir coşku, çok büyük bir teveccüh var. 16 yıldan beri Türkiye’nin sorunlarını çözen, Türkiye’nin geleceğini, milletimizin geleceğini milletimizle beraber kuran Ak Parti siyaseti, Ak Parti kadroları inşallah 24 Haziran günü de yüksek bir teveccühle milletimizin onayını alacak. Aynı şekilde Cumhurbaşkanımız, yaptığımız bütün seçim ziyaretlerinde gördüğümüz, Cumhurbaşkanımıza dönük her zaman olduğu gibi çok yüksek bir teveccüh var. İnsanlarımızın söylediği önemli bir şey var. Büyük değişimi, büyük dönüşümü dünyada yaşanan belirsizliği ve Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl hedeflerini çok iyi bilen milletimiz bir şey söylüyor. Ne diyor? Büyük işler, büyük yatırımlar, büyük liderlik ister. Büyük işler büyük liderlerle yapılır. Şuanda Cumhurbaşkanımızın 16 yıldır Türkiye’de gerçekleştirilen bütün büyük değişimlerin, devrimlerin, dönüşümlerin mimarı olarak, ustası olarak bundan sonraki süreçte de milletimiz yine emanetini kime verecek? Yine Allah’ın izni ile Ak kadrolara, Cumhurbaşkanımıza verecek. Cumhurbaşkanımız Malatya’da bir şey söyledi. Esnaflarla bir araya geldiğinde bir şey söyledi. Dedi ki; çırağa dükkan bırakılmaz. Acemi siyasetçiye de ülke emanet edilmez. Bütün sözleri değerlendirmeleri afaki olan; herhangi bir deneyime, tecrübeye, birikime dayanmayan, adeta doldurt boşalt esas şeklinde konuşan; uzay var mı uzay ya diyen, arkasını getiremeyen, işte 4’ncü köprüyü ben yapacağım diyen, fakat gazeteci “dördüncü köprüyü nereye yapacaksınız? Dediğinde , “yav söz gelimi söylemiştim” diyen, söz gelimi konuşan, sabah söylediğinden akşam vaz geçen bir ana muhalefet Cumhurbaşkanı adayı var. Cumhurbaşkanımız ona demişti ki, genel başkanına benzeme. Ama görüyoruz ki maalesef genel başkanını da çarkçılık konusunda geçmiş durumda. Doldur boşalt, atış serbest konusunda genel başkanını geçmiş durumda. Daha da çirkini, değerli basın mensupları, Bilecik’te yaptığı konuşmada Muharrem İnce’nin kullandığı bir ifade var. O da şudur: Bütün mebusları, bütün milletvekillerini çalıcı, hırsız gibi nitelendirerek, eski Türkiye’de vesayetçilerin, altını çizerek söylüyorum; eski Türkiye’de vesayetçilerin siyaseti ve siyaset kurumunu itibarsızlaştıranların; siyasetçiyi, iradesini, milleti temsil hakkını pespayeleştirmek için her türlü girişimde bulunanların dönemini AK Parti bitirdi. Ama görüyoruz ki Muharrem İnce’nin kafasında hala 1970’lerin 80’lerin Türkiye’si var. Siyasetin itibarı AK Parti döneminde artmıştır. Siyasetçinin itibarı hamd olsun son 16 yılda artmıştır. Bizim milletin temsilcisi olarak bütün siyasetçiler muteber insanlardır.
"İNSAN ŞUNU SÖYLEMEYE UTANIR"
“Bir ayakkabı boyacısıyla konuşuyordum, ayakkabı boyacısı bana dedi ki, işte bütün mebuslar hırsızdır, dedi. Ben de ona dedim ki, birisi hariç, ben hariç dedim.” Arkadaşlar bu nasıl ifadedir. Bu nasıl bir ötekileştirmedir? Bu nasıl bir bühtandır? Bu nasıl bir ayrımcılıktır. Bilinçaltında kendisini iyi, kendisinden başka herkesi kötü ve hırsız olarak gören bir insanın bu ülkeye katacak herhangi bir şeyi olabilir mi? Eğer bu insan; kendisini iyi ve önemli, kendisini iyi ve dürüst, bütün diğer insanları hırsız olarak görüyorsa bu insanın kafasında, aklında, zihninde, ruh sağlığında bir sorun vardır.