Ünal: "Terör koridorunu ortadan ikiye kestik"
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Bolu İl Başkanlığı tarafından parti binasında düzenlenen Siyaset Akademisi'nin açılışına katıldı.
Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ünal,
Türkiye'nin 100 yılı aşkın bir zamandan beri bir mücadele verdiğini ifade
ederek, "Geçmiş 100 yılı unutmamamız gerekiyor. Bugün 18 Mart,
Çanakkale'nin geçilmez olduğu gün. Milletleri millet yapan hafızalarıdır. Tarih
şuurlarıdır. O yüzden tarih bilincimizi, tarih şuurumuzu diri tutmamız
gerekiyor. 18 Mart'ta ne oldu? Çanakkale'de ne oldu? Çanakkale'yi bugün
geçilmez kılan irade neyi amaçlıyordu? İşte bunu unutmadığımız için bugün Afrin
teröristlerden temizlendi. Bugün Afrin'de teröristler kuyruklarını kıstırıp
kaçtılar. Bu kararlılık karşısında, bu irade karşısında duramadılar." diye
konuştu.
Türkiye'nin Afrin'de, Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi dünyaya bir şeyi net olarak gösterdiğini vurgulayan Ünal, "Yakıp yıkmadan, sivil yerleşim alanlarına dokunmadan, hastaneleri, okulları yerle bir etmeden, insanların şehirlerini adeta mezarlığa dönüştürmeden, sadece terörist unsurları temizleyerek, bir şehir teröristlerden nasıl temizlenir dünyaya bunu gösterdik. Bugün bakın hem Fırat Kalkanı hem de Zeytin Dalı harekatlarıyla hiçbir sivilin burnu kanatılmadan elhamdülillah insanlara yaşadıkları yerleri tertemiz emaneti teslim eder gibi teslim ettik." ifadelerini kullandı.
Ünal, Amerika'nın Rakka'da aynı şeyi yapmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Rakka'da ne oldu biliyor musunuz? Amerika dedi ki 'Siviller çıksın.' Çıkan çıktı, kalan kaldı. Günlerce Rakka bombalandı. Rakka'yı yerle bir ettiler. Buna rağmen Rakka'dan DEAŞ'ı çıkaramadılar. Ne yaptılar? PYD ile DEAŞ orada anlaşma sağladı ve orada da gizli ittifak da deşifre oldu.
Demek ki cesaret olunca, kalpte iman olunca, ölüm, şehadet insana bir bayram günü gibi gelince, karşınızda terörist de duramıyor, düşman da dayanmıyor. Bugün çok kıymetli bir gün, hem 18 Mart Çanakkale Zaferi'mizin yıl dönümü, hem de Afrin'in bugün teröristlerden temizlendiği bir gün."
Ünal, CHP'nin Kıbrıs Barış Harekatı olduğunda Bülent Ecevit’i "Kıbrıs Fatih"i ilan ettiğini anımsatarak, "Şimdi Afrin ile ilgili, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı ile ilgili harekatta ise sanki bunun arkasında bir siyasi irade yokmuş, sanki Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız, bu meşru seçilmiş hükümet, orada kurulan tuzağı bozmamış gibi bir hava içerisinde. Önce 'Afrin'e girmeyelim. Afrin'de ne işimiz var?' dediler. Şimdi sanki bu işi Cumhurbaşkanımızın yüksek siyasi ferasetiyle, sağlam iradesiyle, cesareti ve kararlılığıyla aldığı yüksek riskle buna karar verip uygulamamışız gibi davranıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"TSK SİYASİ İRADENİN EMRİNDE HAREKET EDER"
"15 Temmuz'da bu ülkeyi işgal etmek istediler. Bu açık; 15 Temmuz bir darbe girişimi değildi, 15 Temmuz bir işgal girişimiydi." diyen Ünal, Türk milletinin 15 Temmuz'u, lideri ve Başkomutanı ile el ele vererek bertaraf ettiğini dile getirdi.
Ünal, 15 Temmuz'dan hemen sonra büyük bir tehdidi bertaraf etmek için 910 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometrenin üzerinde Irak sınırı ve bu sınırın üzerinde oluşturulmak istenen terör koridorunu bertaraf etmek için adım attıklarının altını çizerek, şöyle devam etti:
"O terör koridoruna bir hançer gibi Fırat Kalkanı Harekatı ile girdik ve terör koridorunu ortadan ikiye kestik. Yılanın başı kesildi. Bugün de ne oldu? Yılanın başı ezildi. Bunu kim yaptı? Bunu bu milletin iradesiyle seçtiği seçilmiş Cumhurbaşkanımız ve seçilmiş hükümetimiz yaptı. 'TSK’yı siyasete alet etmeyin.' diyorlar. Bizim kahraman ordumuz TSK, bu milletin seçtiği siyasi iradenin emrinde hareket eder. Demokrasi de budur. O düşündükleri eski Türkiye'de kaldı. Eski Türkiye'de hani ayar veriyorlardı ya. Demokrasiye ayar veriyorlardı. Seçilen cumhurbaşkanına ayar veriyorlardı. Kahraman ordumuzun içerisinde birileri kendilerini bu milletin üstünde görüyor, bu milletin seçtiklerine ayar verme hakkını kendisinde görüyordu. O günler geçti beyim.
CHP'nin bozucu aklı ne yapar? Mustafa Kemal Atatürk ile Recep Tayyip Erdoğan'ı kavga ettirmeye çalışır. Kavga ettiremezsiniz. Her ikisi de bu milletin öz evladıdır. Bugün Atatürk'e sahip çıktıklarını söyleyenler, neden bugün aziz milletin yüzde 52 oyu ile cumhurbaşkanı yaptığı ve cumhurbaşkanı olarak, başkomutan olarak 15 Temmuz belasını bertaraf etmiş, Fırat Kalkanı Harekatı'nın kararını vermiş, Zeytin Dalı Harekatı'nın kararını vermiş Erdoğan'dan nefret ederler. Siz madem yerli ve millisiniz, madem 'Atatürk'ü seviyoruz' diyorsunuz... Atatürk 1929’da milli siyaseti anlatıyor. Yerli ve milli olmak ne demek onu anlatıyor. Ama siz bugün Türkiye düşmanı odaklarla birlikte hareket etmiyor musunuz?"
Ünal, 15 Temmuz'u itibarsızlaştırmak için "kontrollü darbe" diyen ve 20 Temmuz'da Meclis İç Tüzüğüne uygun şekilde alınmış Olağanüstü Hal Kararını "darbe" diye tanımlayanların, Suriye'ye 5 bin tır ve 2 bin kargo uçağıyla gelen silahlara sesini çıkarmadığını söyleyerek, "Ama tırların bölgeye götürdüğü insani yardıma ne yaparsınız? Operasyon düzenlenmesini ister ve orada 'Silahlar vardı.' diyerek ülkenizin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istersiniz. Sizin Mustafa Kemal Atatürk ile ne ilginiz var? Sizin Çanakkale ile ne ilginiz var? Sizin bu milletin yerli ve milli kaygılarıyla ne ilginiz var? O yüzen 100 yıldan beri, hatta 150 yıldan beri bu millet ayakta durma, ayakta kalma, bağımsızlığını koruma ve boyunduruk altına girmeme mücadelesi veriyor." ifadelerini kullandı.
"BÖLGESİNDE DÜZEN KURAN OLMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"
Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarının hesabının görülmediğini dile getiren Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2. Dünya Savaşı Avrupa'da başladı, bitti ve sonuçları itibarıyla da Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Birliği, çift kutuplu bir dünya, soğuk savaş yılları, Varşova Paktı, NATO... Bütün bu sonuçlarını gördük. BM'de, 2. Dünya Savaşı'nın galipleri 5 ülke bütün dünya adına karar verme konumuna geldi.
Ama 1. Dünya Savaşı'nın sonuçları, hala hesabı görülmemiş bir şekilde devam ediyor. Nerede devam ediyor? Suriye'de devam ediyor. Irak'ta, Mısır'da, Libya'da Tunus'ta, Lübnan'da, Filistin'de devam ediyor ve bugün bu mücadele de işte o mücadeledir. Bugün AK Parti olarak, 20. yüzyıla girerken 'hasta adam' dedikleri bu aziz milletin, 21. yüzyılda bölgesinde düzen kuran ve lider bir ülke olması için mücadele ediyoruz."
Konuşmasında Fetullahçı Terör Örgütü ile ilgili bazı bilgiler de veren Ünal, bir sivil toplum kuruluşu gibi ortaya çıkan bu örgütün, 17-25 Aralık tarihine kadar terör örgütü kimliğini hiçbir şekilde göstermediğini belirtti.
Ünal, MİT tırları olayı ile kendisini gösteren ve 17-25 Aralık'ta tamamen ortaya çıkan bu örgüt ile mücadele için her şeyi yaptıklarını vurgulayarak, "Bu konuda biz sizi uyarmıştık' diyor geçen gün birisi. Siz hiçbir zaman bu örgütle ilgili hükümeti uyarmadınız. Siz dindarlarla ilgili, namaz kılanlarla ilgili, başörtüsü ile ilgili, inançla ilgili bunu tehlike gördüğünüz için uyarılar yaptınız. 'İrtica' dediniz, 'Gericilik' dediniz, 'Yobazlık' dediniz, bu milletin dini ile diyaneti ile uğraştığınız için zaten bu tür yapılar ortaya çıktı. Siz bu milletini dini ile diyaneti ile uğraşmasaydınız bu tür yapılar ortaya çıkmazdı. O yüzden siyaseti ve siyasetin hedeflerini doğru görelim. Çünkü birileri yalanı hakikat kılmaya çalışıyor." diyerek konuşmasını tamamladı.
Konuşmanın ardından AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, Ünal'a tablo takdim etti.
Siyaset Akademisi'nin açılışına, AK Parti Bolu milletvekilleri Ali Ercoşkun ve Fehmi Küpçü ile Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve ilçe belediye başkanları ile partililer katıldı.