Yorgunluk mu, hashımoto mu?

Tiroid bezi dokusunda harabiyete yol açan ve tiroid bezinde yapı bozukluğu oluşturan hashimoto hastalığı, kadınlarda 3-4 kat daha fazla görülüyor.

Hastalığın tanısının en çok 30 ve 50 yaşlar arasında konulduğunu söyleyen Liv Hospital Ankara Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Göksun Ayvaz “Hipotiroidi gelişen hastalarda başlangıçta hiçbir belirti olmayabilir. Hipotiroidi düzeyi ilerledikçe bitkinlik, halsizlik, soğuğa karşı duyarlılık gibi genel belirtilerin yanı sıra unutkanlık, depresyon, konuşmada yavaşlama, reflekslerde yavaşlama gibi sinir sistemi bulguları görülebilir” dedi. Prof. Dr. Göksun Ayvaz hashimoto ile ilgili merak edilenleri anlattı.

 

Tanı tiroid antikorlarında yükseklik ve ultrason ile konulur

Hashimoto hastalığının oluşmasında genellikle genetik yatkınlığın üzerine tetikleyici bir neden (çoğunlukla ciddi psikolojik stresler) rol oynar. Tiroid bezine karşı bağışıklık sisteminin yanlış olarak oluşturduğu yüksek düzeydeki antikorlar, tiroid bezi dokusunda harabiyete yol açar. Böylece tiroid bezinde yapı bozukluğu oluşur ve ultrason ile bakıldığından normal tiroid bezi doku görüntüsü görülemez. Kimi zaman bu durum, gerçek nodülleri taklit eden yalancı nodül görünümü şeklinde karşımıza çıkar ve ultrasonu yapan kişiyi yanıltabilir. Tecrübeli bir göz yalancı nodülü gerçek nodülden ayırt edebilir. Zaman içinde bu yapı bozukluğu tiroid hormon salgılama kapasitesinde azalmaya yol açabilir ve hipotiroidi dediğimiz tiroid bezinin az çalışması hali gelişir. Bu süre kişiden kişiye değişebilir. Aylar içinde tiroid fonksiyonları tamamen kaybolabileceği gibi, ömür boyu tiroid hormonlarında hiç azalma olmayabilir de. Nadiren hastalığın başlangıcında hipertiroidi yani tiroid hormon yüksekliği oluşabilir. Bu dönem genellikle geçicidir.

 

Gebe kalamıyorsanız tiroidlerinize de baktırmalısınız

Hashimoto hastalığı olanlarda tiroid hormon bozukluğu gelişmesi halinde kadınlarda yumurtlama sorunları oluşturabileceği için, özellikle gebe kalmada zorlanılan kişilerde mutlaka araştırılmalıdır. Tiroid hormon bozukluğu varsa, bunun düzeltilmesi için yapılacak tedavi ile gebe kalmak sağlanabilir. Normalde bir kadının gebe kalması halinde, gebeliğin 20’nci haftasına kadar anne karnındaki bebek, tiroid hormon ihtiyacını annesinden karşılar. Tiroid bezinde sorun olmayan bir anne bunu kolayca başarabilir. Ancak hipotiroidi için tedavi gören anne, bu ihtiyacı karşılayamayacağından gebeliğin öğrenilmesi ile birlikte hemen tiroid hormon kontrolü yapılmalı ve gebelik boyunca hem anne hem de bebeğin ihtiyacına yetecek kadar doz artırımı yapılmalıdır. Bu amaçla bu süre içinde 4-6 haftada bir tiroid hormon kontrolü yapılması gerekir. Özellikle bebek beyin gelişiminin tamamlandığı gebeliğin ilk 3 ayında annenin tiroid hormon düzeylerini normal sınırlarda tutmak önemlidir. Aksi takdirde gebeliğin sürdürülememe tehlikesinin yanı sıra bebek beyin fonksiyonlarında hafif dereceli olsa bile yetersizlikler görülebilir.

 

Bunları unutmayın

•             Hipotiroidi geliştiğinde eksik üretilen tiroid hormonu yerine konulur. Bu amaçla verilen tiroid hormonu ağızdan kullanılan tablet şeklindedir ve sabahları aç karnına alınır. Emilmesinin tam olabilmesi için sonraki 30 dakika bir şey yiyip içmemek gerekir.

•             Bazı ilaçlar (kansızlık için kullanılan demir ilaçları, mide için kullanılan bazı grup ilaçlar vb) tiroid hormon emilimini bozabileceği için birlikte alınmamalı ve ilaç düzenlemenin yapılabilmesi için hekime bu ilaçların kullanıldığı mutlaka hatırlatılmalıdır.

•             Kan tiroid hormon düzeylerinde dalgalanma olmaması önemli olduğundan ilaç almayı unutmamak ve hiçbir şekilde kan tetkikleri yapılmadan kendiliğinden doz değişikliği yapılmamalı veya ara verilmemelidir.

•             Tiroid hormon kontrolü yapılacağı gün ilaç almadan kan örneği verilmelidir. 

•             Büyümüş tiroid bezine bağlı bazı belirti ve bulgular varsa cerrahi tedavi uygulanabilir; ancak buna nadiren ihtiyaç duyulur.