Zırhların efendisi olmak için Girya çalışın

Osmanlı'da padişahların kondisyonlarını dinç tutabilmek için yaptıkları Girya (Demir bir gülleye bağlı olan kulp) sporu, insan vücudunu zırh gibi yapıyor. Savaş meydanlarında yaklaşık 50 kg yakın zırh ile saatlerce savaşan askerlerin çalıştığı GİRYA, günümüzde hızla yayılmaya başlıyor.

Kahramanmaraş Vücut Geliştirme ve Fitness İl Temsilcisi, Vücut Geliştirme ve Fitness Sporu 2. Kademe Antrenörü, Aynı zamanda eski Milli Takım Antrenörü ve Saffron Fitness Center Antrenörü Ümit Karasu, Girya’nın insan fizyolojisine çok faydalı olduğunu belirtti.

Girya’nın Osmanlı padişahlarından esinlenerek geliştirilen bir spor dalı olduğunu belirten Karasu, “Girya, aslında insanlık tarihinin ilk spor aletlerinden biri. Demir bir gülleye bağlı olan kulp ile oluşturulan ve “kettlebell” adı da verilen girya, vücudun neredeyse tüm iskelet ve kas sistemi için harika bir destek sağlıyor. Girya dayanma gücünü çok üst düzeyde geliştiren etkin bir spor dalıdır. Durmaksızın yapılabilecek 10 dakikalık bir girya antrenmanı, adeta bir zırh gibi kuvvetlendirmenizi sağlayacaktır” dedi.

Karasu şöyle konuştu: “Girya sporunun tarihi, Antik Yunan uygarlığındaki ilk ‘dumbbell’ çalışmalarına ve avcılık antrenmanlarına dayanmaktadır. Ancak bu sporun gerçek gelişimi Osmanlı medeniyeti döneminde yaşanmıştır. Bilindiği gibi Osmanlı Devleti düzeni içerisinde padişahların ve şehzadelerin.. cephede savaşmasalar dahi her an savaşabilecek kondisyon ve kabiliyet düzeyinde bulunmalarına çok önem verilmiştir. İşte bu nedenle Girya bir tür “padişah sporu” olarak görülmüştür. Girya ile ağırlık antrenmanı yapan padişahların bu sayede oldukça ağır kılıç ve zırhları dahi rahatlıkla kullanabildikleri bilinmektedir. IV. Murat’ın 102 kg’lık mermer güllesini her gün harem ile has oda arasında taşıması ve Bağdat Seferi esnasında askerinin gözü önünde girya antrenmanı yapması, Osmanlı için bu sporun aynı zamanda bir “güç gösterisi” aracı olduğunu da ortaya koymaktadır.

Girya’nın ilerleyen dönemlerdeki gelişimi ise Rusya’nın bu spora olan ilgisinin yoğunlaşması ile devam etmiştir. 1700’lü yılların başında tarladan alınan ürünü ölçmek için Rus çiftçiler tarafından geliştirilen “kettlebell” daha sonra bir spor aleti olarak kullanılmaya başlamıştır. 20. Yüzyıl’ın başında Sovyet ordusu, bu aleti askerlerinin kondisyonunu arttırmak için kullanıma sokmuştur. 1940’lı yıllara kadar Rusya ve Avrupa’da yarışmaları dahi düzenlenmiştir. Rus komandoları antrenmanlarını halen girya aletleriyle yapmaktadır.

 

GİRYA SPORUNUN ÖZELLİKLERİ

Girya, uzmanlar tarafından ‘elde taşınabilen spor salonu’ olarak tanımlanıyor. Zira bu sporu yapabilmeniz için birkaç metrekarelik alan dahi yeterli. Bu nedenle evinizde, iş yerinizde veya bahçenizde Girya sporu ile uğraşabilirsiniz.

Girya sporunun en önemli avantajı, vücuttaki risk profili en yüksek kas gruplarını farklı açılardan hedeflemeye imkân vermesi. Yani bu sayede hem kardiyovasküler sisteminizi çalıştıracak egzersizleri, hem de kas gruplarınızı güçlendirecek hareketleri aynı anda yapabiliyorsunuz. Ayrıca diğer sporlarda eklemlerinizi incitme tehlikeniz mevcutken, Girya ile tamamen kendi gücünüzü kullandığınızdan, eklemlerinizi güçlendirmeniz mümkün oluyor.

Girya ile uğraşan kişiler, bu spor dalının normal bir ağırlık kaldırma çalışmasından farklı olduğununu iyi bilirler. Zira ağırlık çalışmalarında kullanılan ‘dumbbell’ veya ‘barbell’ aksesuarları, dengeli olarak tasarlanmıştır. Ağırlıkları iki tarafa eşit olarak dağıtılan bu tip aksesuarların aksine Girya, tek tarafı ağırlık diğer tarafı ise kulp olarak tasarlanmıştır. Bu da elinizde tuttuğunuz Girya topunun sürekli olarak salınım yapmasını sağlar. Örneğin çok popüler bir Girya hareketi olan ve Amerikan Donanması’nda görev yapan subayların eğitim programlarında dahi yer alan ‘Türk Kalkışı’ hareketi esnasında, elde tutulan 24 kilogramlık bir Girya salınımla 120 kilogramlık güç uygular. Kısacası Girya, momentumun gücü demektir. Girya, içinde hem kardiyovasküler hem de kas sistemlerini geliştiren yönleri bir arada bulundurduğu gibi, farklı kişilerin farklı ihtiyaçlarına da aynı anda hitap edebilen bir spor dalıdır. Yani Girya, kilo vermek isteyenlerden kendi branşlarında ilerlemeyi hedefleyen profesyonel sporculara kadar herkes için faydalıdır. Kilo vermek isteyen insanlar için en önemli problemlerden birinin süreklilik olduğu bilinmektedir. Yaşadığı yerde her gün spor yaparak incelmeye çalışan bir insan, tatil zamanı geldiğinde kullandığı spor aletlerini yanında taşıyamayacaktır. Ancak bir futbol topu büyüklüğünde olan Girya, spor keyfinizin her daim sürmesinin garantisidir. Bu sayede tatilde de spor yapmanız ve zayıflama hedeflerinizde başarıya ulaşmanız mümkün olacaktır.

Düşük ağırlıklı (3-6 kg) Girya topları ile yapılan egzersizler, özellikle hamilelik sonrası kilo vermek isteyenler için çok başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Amerika’da hamilelikten sonra eski kilolarına dönmek isteyenler Girya veya oradaki adı ile Kettleball salonlarının popüler katılımcıları arasında yer alır. Bilinçli bir şekilde yapıldığında vücuda hiçbir zedelenme vermeyen Girya, bu nedenle kadınlar tarafından sıkça tercih edilmektedir.

Girya topu, daha önce de belirttiğimiz gibi standart bir aksesuar değil. Farklı ağırlık ve ölçülerde Girya satın almanız mümkün. Tarihte 100 kilogramın üzerinde Girya topları kullanılsa da bugün birçok yerde satılan en ağır Girya 24 kg ağırlığında. Ancak bu düzeyde bir ağırlığı bu spora başladığınız an kaldırmayı beklemeyin. Bunun yerine 3, 6 veya 8 kg’lık Girya topları ile başlayabilirsiniz. Kendinizi geliştirdikçe en uygun ağırlığı bulmanız daha kolay olacaktır. Mevcut ağırlıklar içerisinde en popüler olanı 12 kg’lık Girya topudur. Ayrıca Girya topunuzu satın alırken, tutuşuna çok dikkat etmenizi öneriyoruz. Tutuş yeri kaliteli olan bir Girya ile daha uzun süre çalışmanız ve iki topla yapılan hareketleri yapabilmeniz mümkün olacaktır.” (HABER-FOTO: ZEKİ DEMİR)