"Yerel bir krallığı kazdığımız kanısı önceden bizde
oluşmuştu ancak bulduğumuz ikinci anıtsal büyük kapıdan sonra şimdi daha emin
söyleyebiliriz ki burada yerel bir krallık olmalı."
Burdur'da Hacılar Büyük Höyük'te gerçekleştirilen kazılarda, bölgede bir dönem hüküm süren yerel bir krallığın varlığını ortaya koyduğu düşünülen ikinci anıtsal kapının bulunması kazı ekibini heyecanlandırdı.
İngiliz Arkeolog James Mellaart'ın 1950'li yılların
sonunda ortaya çıkardığı Hacılar seramiklerinin bulunduğu Hacılar köyünde yer
alan Büyük Höyük'te, İstanbul Üniversitesi bilim heyetince 8 yıldır kazır
yapılıyor. Bu yıl da devam eden kazılarda, kentin ikinci anıtsal kapısına
ulaşıldı.
Kazamat denilen odalar zinciriyle oluşturulmuş dış
tehditlere oldukça dayanıklı ve gelişmiş savunma sistemiyle çevrili yerleşim yerinde,
iki yüz metre arayla ortaya çıkan ikinci anıtsal kapı, kazı heyetini
heyecanlandırdı.
İkinci anıtsal kapının varlığı, kazılarda elde edilen
diğer bulgu ve buluntular bilim insanlarında, Hacılar Büyük Höyük'ün yöresel
bir krallığın varlığı düşüncesini kuvvetlendirdi.
"SAVUNMA
SİSTEMİNE İLİŞKİN ÖNEMLİ BİLGİLERE ULAŞILDI"
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü
Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, höyüğün orta kesimini kazmaya başladıklarında bugün ortaya
çıkan uzunluğu 350 metreyi bulan güçlü savunma sistemine ulaştıklarını söyledi.
Kazamat sisteminin Hacılar'da kendine özgü ve güçlü
uygulandığını aktaran Umurtak, 8 yıllık kazı çalışmalarında savunma sisteminde
40'a yakın kazamat bulduklarını bildirdi. Buldukları her yapıyı doğal
malzemelerle onardıklarını vurgulayan Umurtak, bu yılki çalışmanın savunma
sistemine ilişkin önemli bilgilere ulaşmalarını sağladığını dile getirdi. Bu
sezonun çok verimli geçtiğine, höyüğün güneyinde açılan yeni açmalarda bir
büyük kapıya ulaştıklarına dikkati çeken Umurtak, şöyle konuştu: "Bulunan
ikinci kapı anıtsal boyutta. 20 metreyi aşan kapı yolu uzunluğu, 5 metreyi aşan
kapı genişliği ve kapının iki yanında çok büyük boyutlarda kazamatlar devam
ediyor. Böylelikle kentin çok etkileyici bir köşesine ulaşmış olduk. Gelecek
yıllarda kentin değişik yönlerinde üçüncü hatta dördüncü kapıları da
bulabileceğimizi düşünüyoruz. Bütün bunlar ve burada genişliği 2,5 metreye
ulaşan taş duvar sistemi 3000'li yılların başları için olağanüstü boyutlarda.
Birbirinden iki yüz metre uzaklıkta iki anıtsal kent kapısını inşa etmek hiç de
kolay bir şey değil. Yerel bir krallığı kazdığımız kanısı önceden bizde
oluşmuştu ancak bulduğumuz ikinci anıtsal büyük kapıdan sonra şimdi daha emin
söyleyebiliriz ki burada yerel bir krallık olmalı. Çevresinde pek çok höyük
var. Onlar da idari ve ekonomik olarak bu büyük sisteme bağlıydılar."
Tarım ve hayvancılığı gelişmiş olduğu höyükte yapılan
kazılarda ele geçen bitki kalıntıları, doğal çevre ortamının zengin çeşitliliği
olduğunu gösterdiğini anlatan Umurtak, "Zengin su kaynakları olan bir
bölgedeyiz. Zengin bir çanak çömlek repertuvarı var. Bütün bunların toplamına
baktığımız zaman hem mimari hem de buluntular bakımından burada yöresel bir
krallık merkezini olduğunu artık daha net söyleyebiliriz." diye konuştu.
Bölgede ilk höyük kazısı çalışmalarını başlatan Prof. Dr.
Refik Duru da Burdur ve yakın çevresinin tarih öncesi olağanüstü yerleşmeleri
ve buluntularını veren bir yer durumunda olduğunu, böyle bir yerde çalışma
yaptıkları için mutlu olduklarını kaydetti. (AA)
YORUMLAR