KSÜ Cahit Zarifoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilen
konferansın açılış konuşmasını Rektör Prof. Dr. Durmuş Deveci yaptı. Cengiz
Aytmatov’un sadece Kırgız edebiyatının değil aynı zamanda Türk ve dünya
edebiyatının en büyük roman ve hikâyecilerinden biri olduğuna dikkat çeken
Rektör Deveci, “Aytmatov, bilge bir insan olarak 20. yüzyılda köleleşmeye,
mankurtlaşmaya karşı bir başkaldırıdır. O, 20. yüzyıl edebiyatları ve insanlık
için insanın insanlıktan uzaklaşmaması, kendini tanıması ve milli değerlerini unutmaması bakımından bir köşe
taşıdır. Aytmatov, dünyaya mâl olmuş bir yazar ve aydındır.” ifadelerini
kullandı.
“Aytmatov, Türk Dünyasının ortak bir kültür elçisiydi.
Onun eserlerini okurken kendinizi Anadolu’da bir köyde hissedersiniz. Sanki
Anadolu insanını anlatır. Bu nedenle Türkiye’de Türk aydını ve Türk okuru onu
adeta bir Dede Korkut gibi görmüştür. O, Türk Dünyasının ortak aklıdır. Zamanın
esiri değil, insanı kendi yüce değerleri içerisinde yaşatabilme mücadelesi
veren bir şahsiyettir.” diyen Rektör Deveci, “20. yüzyıl insanlık için büyük
acıların yaşandığı bir yüzyıl olmuştur. Bu şartlarda dünya yazarları ve aydınları dört bir yana savrulmuş; kimi,
ideolojilerin esiri olmuş, kimi de bir takım güçlere kalemini teslim etmiştir.
İşte Cengiz Aytmatov böyle bir yüzyılda insanın onurunu, hürriyetini, insani
değerleri ön plana çıkaran bir aydın olarak insanlık vicdanında yerini
almıştır.” şeklinde konuştu.
Rektör Deveci’nin açılış konuşmasının ardından Cengiz
Aytmatov’un oğlu Kırgızistan Dışişleri Eski Bakanı Askar Aytmatov ““Türk
Dünyasının Ulu Bilgesi Cengiz Aytmatov” başlıklı konferans sunumunu
gerçekleştirdi.
Birçok şair ve yazar yetiştiren kültür ve edebiyat şehri
Kahramanmaraş’ta bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına
başlayan Askar Aytmatov, babası Cengiz Aytmatov’u yaşamından örnekler
paylaşarak anlattı. Cengiz Aytmatov’un Türkiye’yi ikinci evi olarak gördüğünü
ve her fırsatta ziyaret ettiğini söyleyen Aytmatov, “O, Sovyetlerin en zor
şartlarında bile Türklüğüyle gurur duyan ve bunu açıkça söyleyen bir insandı.
Sık sık Türkiye’yi ziyaret eder, burada kendini rahat hissederdi. Türkiye’nin
büyümesi ve ilerlemesinden gurur duyardı.” dedi.
Babasının kendisine Türkiye sevgisini çocuk yaşlarda
aşıladığını ifade eden Aytmatov, “Sovyet döneminde Kırgızistan’dan Türkiye’ye
gitmek Dünya'dan Ay'a gitmek gibiydi. Babamla ilk kez 1975’te Türkiye’ye
geldim. İlk aşklar asla unutulmaz derler. Türkiye de bu anlamda benim ilk aşkım
oldu. Ve ben bu aşkıma bu güne kadar sadık kaldım.” şeklinde konuştu.
Tanınan büyük bir babanın oğlu olmanın gerçekten zor
olduğunu, babası hayattayken göz önünde olmanın ve onun ününden faydalanıyor
olmak düşüncesinin kendisini son derece rahatsız ettiğini ve bu duruma
düşmekten kaçındığını belirten Askar Aytmatov, şimdi ise artık kaçınmadığını
çünkü onun yaşantısını yeni nesle örnek olması için onu tanıyan biri olarak
anlatmak istediğini söyledi.
Cengiz Aytmatov’un 1937’de çocuk yaşta Stalin’in katliamlarından
kaçmak zorunda kaldığını anlatan Aytmatov, “Babam çok sıkıntılı süreçlerden
geçti. Hayatın sert davrandığı insanlar da aynı ölçüde sertleşirler ve
çevrelerine de hayatın onlara davrandığı şekilde davranırlar. Fakat bu
sıkıntılı süreçler ona merhameti, dürüstlüğü ve insan olmanın önemini öğretti.
Çektiği çileler onu hümanist bir yazara çevirdi. Hayatını bu prensiplere göre
yaşadı ve eserlerini de bu prensipler doğrultusunda yazdı.” dedi.
“Türkler, Cengiz Aytmatov’u çok seviyorlar; en az
Kırgızlar kadar çok seviyorlar. Bu beni çok memnun ediyor.” diyen Aytmatov,
Cengiz Aytmatov’u tanıdığı, okuduğu ve mirasına sahip çıktığı için Aytmatov
ailesi adına Türk Milletine teşekkür etti.
Askar Aytmatov, Cengiz Aytmatov’un insanlığın vicdanı
olması düşüncesiyle 1986 yılında ilkini gerçekleştirdiği, dünyanın dört bir
yanından önemli ismin katıldığı Issık Gölü Forumu’nu doğumunun 90. yıldönümünde
İstanbul’da gerçekleştirmek istediklerini ifade etti. Aytmatov, sözlerini bir
yıl sonra yine KSÜ’de bir araya gelerek Cengiz Aytmatov’u ve onun eserlerini
konuşmak temennisinde bulunarak tamamladı.
Aytmatov, katılımcıların konuya ilişkin sorularını da
cevaplandırırken, Rektör Deveci günün anısına Askar Aytmatov’a Kahramanmaraş el
sanatlarının en güzel örneklerinden biri olan oyma ceviz sandık hediye etti.
Konferans sunumun ardından Rektör Deveci, Kırgızistan Dışişleri Eski Bakanı Askar Aytmatov’u Rektörlük Makamında ağırlayarak bir süre görüştü. Rektör Deveci, samimi bir havada gerçekleşen görüşmenin sonunda Askar Aytmatov’a Maraş Milli Mücadelesi’nin fitilini ateşleyen Sütçü İmam Hadisesi’nin resmedildiği tablo hediye etti.
YORUMLAR