Habertürk yazarı
Murat Bardakçı, Şark milletlerinde 'seçimle gelenin, istifa etmesinin
yanlış olduğu' hassasiyetinin bulunmadığını, bunun bir Anglo-Sakson geleneği
olduğunu, bizim ve diğer “Şark”milletlerinin geleneklerinde böyle bir şartın
bulunmadığı ve tarih boyunca liderin “Bırak!” dediği anda görevin bırakıldığını
ifade ettiği yazısında Atatürk'ün de İsmet İnönü'yü Başbakanlık görevinden
istifa ettirdiğini yazdı.
İşte bardakçının
yazısının ilgili kısmı ve o belgeler:
Devlet görevlilerinin liderin “Bırak!” dediği anda
istifalarını vermeleri bizde eski bir gelenektir ve geleneğin en bilinen örneği
de, İsmet Paşa’nın 1937’de Atatürk’ün talimatı ile Başbakanlık’ı bırakmasıdır.
İşte, üzerinden 80 sene geçmesine rağmen niçin ve nasıl olduğu hâlâ tartışılan
bu hadise hakkında Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde bulunan ve bugüne kadar
yayınlanmamış belgelerden bazıları...
“Seçimle gelmiş
kişinin talimatla görevini bırakmasının doğru olup olmadığı” meselesi
konuşuluyor.
Tartışmanın bu tarafı siyaset bilimciler ile hukukçuları
alâkadar eder ama konunun unutmamamız gereken tarafı “Seçimle gelen yöneticinin
seçimle gitmesi”nin Batı, özellikle de Anglo-Sakson sistemine mahsus bir kural
olduğu, bizim ve diğer “Şark” milletlerinin geleneklerinde böyle bir şartın
bulunmadığı ve tarih boyunca liderin “Bırak!” dediği anda görevin
bırakıldığıdır.
Bunun en mükemmel örneği de, Atatürk ile başbakanı İsmet
İnönü arasında 1937 Eylül’ünde yaşanan sürtüşmenin ardından İsmet Paşa’nın
aldığı talimat üzerine Başbakanlık’tan istifa etmesi ve yerine Celâl Bayar’ın
getirilmesidir.
SEBEBİ
ÖĞRENİLEMEDİ
Bu istifa hadisesi hakkında şimdiye kadar çok şeyler
yazıldı, birbirinden farklı iddialar ortaya atıldı, meseleyi İsmet Paşa da
hatıralarında anlattı ama Atatürk ile arasındaki sürtüşmenin sebebi hakkında
tam ve aydınlatıcı bir bilgi vermedi...
Vaziyet böyle olunca, ortaya anlaşmazlığın bir bira
fabrikası meselesinden çıktığından İsmet Paşa’nın bir gece “Memleket sofradan
idare ediliyor” diyerek isyan ettiğine yahut Hatay meselesinde uygulanacak
politikaya kadar uzanan çeşit çeşit iddialar atıldı.
İsmet İnönü’nün Başbakanlık’tan ayrılması, daha doğrusu
Atatürk tarafından istifasının istenmesi ve Atatürk’ün vefatının ardından
cumhurbaşkanı seçilmesine kadar siyasette görünmemesi, araştırmaların yanısıra
kitaplara da konu oldu. Ama konu, hiçbir zaman tam bir aydınlığa kavuşamadı.
İKİ AŞAMALI İSTİFA
Bugün bu sayfada, İsmet İnönü’nün görevini bırakması,
daha doğrusu bırakmasının istenmesi veya “azledilmesi” üzerine Çankaya’ya
gönderdiği iki ayrı istifa mektubu ile Atatürk’e yazdığı bir özel not
yeralıyor...
İlk defa yayınlanan bu belgeleri Cumhurbaşkanlığı
Arşivi’nden temin ettim ve daha önce de yaptığım gibi şimdi de bu arşivin 90
küsur seneden buyana bir türlü tamamlanamayan tasnif işini halledip onbinlerce
belgenin bulunduğu mekânı yüksek standartta bir araştırma merkezi hâline
getiren Muhammed Safi’ye teşekkür etmem gerekiyor.
Sözünü ettiğim belgeler, İsmet Paşa’nın Başbakanlık’tan
iki aşamada ayrıldığını gösteriyor...
Paşa, Atatürk ile aralarında geçen hadisenin ardından,
önce “sürmenaj geçirdiğini” söyleyerek
bir buçuk aylığına “mezuniyet”, yani“izin” istiyor. O sırada İstanbul’da
bulunan Atatürk’e hitaben yazılan, İsmet Paşa’nın elyazısı ile olan ve şimdi
Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde 01005578 numarada bulunan bu izin talebinde şöyle
deniyor:
“Reisicumhur
Atatürk Yüce Katına,
Şiddetli sürmenaj
neticesi olarak mutlak istirahat şeklinde olmak üzere mezuniyete ihtiyaç
hissediyorum. Büyük Meclis’in yeni faaliyet devresi başlarına kadar tedavimi
bitirebilmek üzere bir buçuk ay müddetle mezuniyet verilmesini ve Başvekâlet’e
bir vekil tayin ve iradesini istirham ederim. 20 Eylül 1937.
Başvekil, Malatya Saylavı (Milletvekili) İsmet İnönü”.
İsmet Paşa’nın
Başbakanlık’tan bir buçuk aylığına ayrılma dilekçesi (Cumhurbaşkanlığı arşivi,
01005578)
Arşivdeki belgelerden, İsmet Paşa’nın bu yazısına
verilecek cevabın ve yayınlanacak resmî açıklamanın ne şekilde olacağı hakkında
ciddî bir çalışmanın yapıldığı görülüyor. Cumhurbaşkanlığı Özel Kalemi’nin
hemen o gün hazırladığı metni bizzat Atatürk birkaç defa tashih ediyor, son
şekillerinin yine onun tarafından verilmesinin ardından İsmet Paşa ile Anadolu
Ajansı’na gönderiliyor ve Celâl Bayar’ın “Başbakan Vekili” olarak
görevlendirildiği de yazılıyor.
Reisicumhur Atatürk tarafından İsmet Paşa’ya yine 20
Eylül 1937’de gönderilen ve kopyesi arşivde 01005578-2 numarada muhafaza edilen
yazıda şöyle deniyor:
“Başvekil Malatya
Mebusu İsmet İnönü’ne,
20 Eylül 1937
tarihli tezkereleri cevabıdır:
Mutlak istirahat
şeklinde tedavinizi ikmâl etmek üzere, arzunuz veçhile, bir buçuk ay
mezuniyetiniz tensip olunmuş (uygun bulunmuş) ve Başvekâlet Vekilliği’ne İktisat
Vekili Celâl Bayar tayin edilmiştir.
Keyfiyet Büyük Millet Meclisi Riyaseti’ne ve İktisat Vekili Celâl Bayar’a tebliğ olunmuştur. Reisicumhur”.
Atatürk’ün izin
konusunda İsmet Paşa’ya cevabı (Cumhurbaşkanlığı arşivi, 01005578-2).
SENLİ-BENLİ
HİTAPLAR
Ama, İsmet Paşa, başbakanlığı bir buçuk aylığına
bırakması kâfi görülmediğinden olacak, asıl istifasını bir ay sonra ve izin
süresi bitmeden, 25 Ekim 1937’de gönderiyor. Paşa, Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde
01005582 numarada muhafaza edilen istifa mektubunda hayli duygusal bir üslûp
kullanıyor:
“Türkiye
Reisicumhuru Atatürk’ün yüce huzurlarına,
Başvekâletten istifamı yüce huzurlarına takdim ederim. Vazife esnasında daima mazhar olduğum yüce irşad ve müzaheretlerinize (yardımlarınıza) minnet ve şükranlarımı arzeder ve cihandeğer (dünyalara bedel) teveccühünüzü benden esirgememenizi, derin tâzimlerimle ve sarsılmaz bağlılığımla dilerim Büyük Şefim. 25 Teşrinevvel (Ekim) 1937.
Başvekil, Malatya Saylavı (Milletvekili) İsmet İnönü”.
İsmet Paşa’nın
Başbakanlık’tan istifa mektubu (Cumhurbaşkanlığı arşivi, 01005582).
Paşa’nın bu yazısı üzerine daha önce olduğu gibi yine
aynı gün aynı şekilde bir cevap yazma koşuşturması başlıyor, hazırlanan
müsveddeleri yine bizzat Atatürk elden geçiriyor ve İsmet Paşa’ya kopyesi
Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde 01005583-1 numarada bulunan, nazik ve hassas bir
üslûpla kaleme alınmış şu yazıyı gönderiyor:
“İsmet İnönü,
Malatya Mebusu, Ankara.
Başvekâletten
istifanız kabul edilmiştir.
İnkılâbın ilk
günlerindenberi her vaziyet ve safhada ifa ettiğiniz tarihî vazifelerin
kıymetli hatıralarını millet daima takdir ve şükranla anacaktır.
Şimdiye kadar
olduğu gibi bundan sonra da en büyük ve en mühim hizmetlere olan yüksek
liyakatınızın takdirkârı olduğumu burada da tekrar etmekten haz duyarım.
Başvekâlete İzmir
Mebusu Celâl Bayar tayin olunmuş ve yeni İcra Vekilleri Heyeti’ni intihap
ederek inha etmesi (yeni hükümeti seçerek ataması) kendisine tebliğ edilmiştir.
Reisicumhur”.
Atatürk, İsmet
Paşa’nın istifasını kabul ediyor (Cumhurbaşkanlığı arşivi, 01005582-1).
O devri bilenler, Atatürk ile İsmet Paşa’nın resmî
yazışmalar ve toplantılar dışında özel hayatlarında gayet samimî olduklarını,
birbirlerine senli- benli hitap ettiklerini anlatırlar...
Arşivde, İsmet Paşa’nın Başbakanlık’ı bırakmasından hemen
sonra Atatürk’e hitaben gayet samimi bir dil ile ve kurşun kalemle yazdığı
birkaç satırlık bir not da bulunuyor ve Paşa “Beni sevmediğin devirde de sana
‘Emeklerim boş değilmiş’ dedireceğim. Belki fikri anlatamadım. ‘İsmet’e
verdiğim emekler boş imiş’ dedirmiyeceğim sana” diye yazıyor...
İşte, üzerinden 80 sene geçmesine rağmen hâlâ tartışılan bir “azil” hadisesinin bugüne kadar gizli kalmış belgelerinden bazıları..
İsmet Paşa’nın Başbakanlık’tan istifa etmesinden sonra Atatürk’e gönderdiği ve duygusal bir ifade ile kaleme aldığı not (Cumhurbaşkanlığı arşivi, 01005578-1).
YORUMLAR