Aycan ilk olarak “Yeni bir üniversite açıyoruz. Tabii,
şimdi söyleyeceklerim sadece bu üniversiteyi bağlamıyor. Genel anlamda Türkiye'de
üniversite açılması ve üniversite sistemi üzerinde konuşmak istiyorum.” dedi ve
üniversitelerin çokluğuna rağmen, hedeflenen başarıların sağlanamadığından
yakındı.
Aycan şöyle devam etti “Bildiğiniz gibi, 200'den fazla
üniversitemiz var. Yeni bir üniversite açılmasına ne kadar ihtiyacımız var? Bu
ihtiyaç tespitini nasıl yapıyoruz? Neden yeni bir üniversite açıyoruz? Neden
yeni bölümler açıyoruz? Neden bu kadar kontenjan belirliyoruz? Bunların bir
hesabının olması lazım, ihtiyaç tespitinin yapılması lazım. "Hangi
alanlarda yeni fakültelere ihtiyaç vardır ve hangi alanlarda yeni iş gücüne
ihtiyacımız vardır?" diye hesaplar yapılması lazım. Yoksa açılan
üniversiteler ve altyapısı oluşturulmadan açılan üniversiteler, hiçbir sorunu
çözmemekte, hatta yeni sorunlara sebep olmaktadır. Bir üniversite açılacaksa
önce onun altyapısı oluşturulmalı, fiziki imkânları oluşturulmalı, öğretim
üyesi kadrosu oluşturulmalı, laboratuvarları, uygulama alanları oluşturulmalı.
Sadece prefabrik binalarda ya da apartman dairelerinde fakülte açılmasını doğru
bulmuyoruz. Bu şekilde yapılan üniversite eğitiminin de eğitim olduğunu da
kabul etmek mümkün değil.”
Üniversitelerin araştırma kapasitesinin yeterli
olmadığını kaydeden Aycan “Tabii üniversite denince akla, sadece ders verilmesi
gelmemeli. Üniversite demek aynı zamanda araştırma yapmak, uygulama yapmaktır
fakat biraz evvel de söylendiği gibi, eğer 500 üniversitenin içerisinde,
dünyadaki 500 üniversitenin içerisinde bir Türk üniversitesi yoksa bunun
sebebi, araştırma kapasitemizle alakalıdır. Araştırma yapamayan, bilime katkıda
bulunmayan üniversiteler, gerçek anlamda da bir üniversite değildir ve en büyük
eksikliğimiz de budur.
Onun için,
üniversitelerin araştırma yapmasını istiyorsak bu AR-GE faaliyetlerine önem
vermemiz lazım. 18'inci maddede Sanayi Bakanlığının fon oluşturması ve bununla
ilgili destekler var, bunu destekliyoruz. Üniversitelerin kendi bünyesinde
bilimsel araştırma projeleri yapması için fon kaynakları var, bu fon
kaynaklarının artırılmasını ve üniversitelerimizin gerçek bilim üretmesini,
araştırma yapmasını istiyoruz. Sadece prefabrik binalarda yüksekokullar
açmanın, gerekli gereksiz yerlerde, uygun olmayan yerlerde okullar açmanın
hiçbir yararı yoktur, hele hele o ilçenin kalkınmasına sebep olsun diye meslek
yüksekokulu açmanın da bir faydası yoktur. Bir öğretim görevlisi bulunan meslek
yüksekokullarıyla meslek eğitimi yapmak mümkün değildir ya da buradan yetişen
çocukların bir meslek edinmesi de mümkün değildir. Yazıktır, bu çocukların
kaderiyle oynuyoruz, ailelerin kaderiyle oynuyoruz; üstelik bu üniversiteler
vakıf üniversiteleri olduğu için belirli bir ücret ödeniyor. Her yılbaşına en
az 20 bin lira ücret ödeniyor ve bu, beklenti yaratıyor, bu, millî ekonomidir
ve gereksiz bir harcamaya sebep oluyor ve bunun sonrasında bu çocuklarımız
işsiz kalıyorsa daha büyük zarar veriyoruz.“ dedi.
Üniversite mezunlarının işsizliğine değinen Aycan “Üniversite
mezunları şu an ciddi bir işsizlik sorunu yaşamaktadır. Bu da uygun olmayan
branşlarda uygun olmayan kontenjanların getirdiği bir durumdur. Üniversite
mezunlarının işsizliği yüzde 26'dır yani her 4 üniversite mezunundan birisi
işsizdir ve bu, ülke ekonomisine çok daha büyük sorundur. Diş hekimliği
fakültesi açıyoruz ama sağlık bilimlerinde bile eleman fazlalığı vardır. Diş
hekimi ihtiyacımız var mıdır diye hesap yapmadan diş hekimliği fakültesi açmak
veya diğer sağlık branşlarında okullar açmak, öğrenci almak, bence ülke
ekonomisine fayda değil, zarar vermektedir. Bugün, tüm sağlıkçılar, hemşireler,
diyetisyenler, optisyenler, çevre sağlığı teknisyenleri, teknikerler,
fizyoterapistler işsizdir ve 550 bin sağlıkçı bile atama beklemektedir.” dedi.
İşsizlik konusunda mühendislik fakülteleri mezunlarının
çok fazla kontenjan yüzünden işsiz kaldıklarını söyledi. Aycan “İşsizliğin en
fazla olduğu bir diğer alan mühendislik alanlarıdır. Mühendislik alanlarında
aşırı kontenjan artışları yapıyoruz ve bu fakültelerden mezun olan çocuklarımız
maalesef iş bulamamaktadır. Onun için yeni bir üniversite açarken mutlaka iyi
bir altyapı oluşturmalı ve gerçekten hangi alanlarda ihtiyaç olduğunu tespit
etmeli ve genel anlamda da ülkemizin ihtiyacı doğrultusunda kontenjan
belirlemeliyiz diye düşünüyorum.” dedi.
YORUMLAR