Sizce kadın
cinayetlerinin temelinde ne var?
Kadın
cinayetleri maalesef ülkemizde çok ciddi bir sorundur. Her yıl bin kadar kadın
cinayeti kayıtlara girmektedir. Bir kadın cinayeti bile çoktur. Kadın cinayeti
bir kadının, kadın olmasından dolayı öldürülmesi tanımlanabilir. Kadının
öldürülmesinin temeli nedir sorusuna, bunun temeli, nedeni olmaz diyorum. Bir
kadının öldürülmesinin bir nedeni olamaz. Ama şunu biliyoruz, her yıl işlenen
kadın cinayetlerinin %50-60 eski eş, sevgili, erkek kardeş tarafından
işleniyor. Yani kadın ile erkek arasındaki kavgalar, çatışmalar olduğunu
biliyor ve görüyoruz.
Hakan ve Hanım yönetimini kültür olarak benimsemiş bir toplumdan geliyoruz. Durum buyken erkekler neden bu kadar saldırganlaşıyor?
Erkekleri
saldırgan yetiştiriyoruz. Dövmeyi, kırıp dökmeyi erkeklik sayan bir yanlış
anlayışımız olduğu gerçek. Ama toplumsal sorunlar, yaşanan tahammülsüzlük,
saldırganlık dürtüleri, nezaketsizlik, hoşgörülü olmamak, kendi sorununu kendi
çözme anlayışımız, toplumsal şartlamalar hepsinin etkisi vardır.
Sürekli Nafaka kadın iş gücünü nasıl
etkiliyor?
Yoksulluk
nafakası almanın şartı: Bir işte çalışmamak, yani geliri olmamak ve başka
birisiyle evlenmemektir. Medeni Kanun böyle hükmediyor. Yani boşanmış bir kadın
nafaka almaya devam etmesi için çalışmaması ya da kayıt dışı çalışması gerekir.
Her ikisi de çalışma hayatındaki kadının varlığını azaltacak bir durumdur.
Verilen mesaj, kadın nafaka almak istiyorsa çalışmayacak ve evde oturacak
demektedir. Ya da usulsüzlük yapacaktır.
Bu duruma alternatif olarak sizin
önerileriniz neler?
Ben tüm
kadınların okumasını, meslek sahibi olmasını, gelirinin olmasını, kimseye
muhtaç olmamasını istiyorum. Hiçbir kadın yoksul duruma düşmesin ve yoksulluk
nafakası alma ihtiyacı içinde olmasın.
Devlet bu konuda neler yapmalı?
Sosyal
devlet ilkesi gereği devlet herkese sahip çıkmalıdır. Boşanmış kadın, gelir
sıkıntısı çeken kadına da sahip çıkmalıdır. Eski eş, kadın için eski eştir. Bir
kadını kavga ettiği, artık yabancı olmuş eski eşine muhtaç etmemeli, kadının
eski eşine bağlı olmadan onuruyla yaşaması sağlanmalıdır. İşsiz ve boşanmış
kadın her vatandaş gibi istihdam edilmelidir. Fakat gelir sıkıntısı çeken boşanmış
kadın kimseye muhtaç olmasın, onuruyla yaşasın diye geçimini sağlayacak kadar
aylık verilebilir. Bu da devlete yük olmadan, oluşturulacak fon üzerinden
sağlanabilir.
Boşanmış erkeklere neler önerirsiniz?
Boşanmış
erkekler ne olursa olsun eski eşlerine hiçbir şekilde şiddet uygulamamalıdır.
Tartışmaları bile yanlışken, öfke kontrolü sağlanmadığı durumda ortaya
çıkacaklar çok vahim sonuçlara neden olmaktadır. Nafaka konusunda hukuki
mücadele etmek gerekir. Bilindiği gibi yoksulluk nafakası ödemesi kusurlu olan
tarafın ödediği bir durumdur. Bu nedenle evli erkeklerin boşanma öncesinde
kusurlu duruma da düşmemelerini öneririm. Aksi halde yoksulluk nafakası ödemek
zorunda kalacaklardır. Bu yüzden de eski eşi bir kadınla tartışması, kavga
etmesi, daha kötüsü şiddet uygulaması kabul edilemez bir durumdur.
Nafakanın ölçüsü ne olmalıdır?
Nafakasının
ölçüsüne hakim, ödeme yükümlüsünün gelirine göre nafaka belirlemektedir.
Tartışılabilir, nafaka miktarına itiraz edilebilir.
Esas tartışma
konusu nafaka ödeme süresidir. Medeni kanun mağdur durumda olanın, geliri
olmayan kişinin “süresiz nafaka isteme hakkı” olduğunu belirtmekte, hakimler de
genellikle süresiz nafaka ödenmesine hükmetmektedir. Daha önce, medeni
kanunumuzda bir yıl süre ile nafaka ödenmesine hükmedilmekteydi. Şimdi hakim
süresiz nafaka ödemeye hükmedebilmektedir. Tartışma konusu da budur. Ne kadar
süreli olsun? Bu sistem diğer tüm ülkelerde farkı sürelerdedir. Avrupa
ülkelerinde nafaka sürelerinin ölçütü genellikle evlilik süreleriyle bağlantılı
olmaktadır. Bizde uygulanan süresiz nafaka soru işareti yaratmaktadır. Kişi
ödeyemez ise ne yapacağız, bunları tartışmak ve düzenlememiz gerekmektedir.
Avrupa ve Amerika'da ile İslam Hukuku
açısından nafaka konusunu incelediniz mi?
Yoksulluk
nafakası farklı ülkelerde farklı uygulanmaktadır. Bazı ülkelerde yoksulluk
nafakası hiç yok, bazılarında ise belli sürelerde veya evlilik süresine göre
değişmektedir.
İslam
hukukunda ise yoksulluk nafakası uygulaması yoktur. İslam hukukunda boşanma
halinde erkeğin kadına ödediği günümüzde tazminata benzer bir yaklaşımdır.
Maddi ve/veya manevi tazminat olarak kabul edilecek bu ödemeden başka düzenli
olarak bir ödeme yapılanmamıştır.
Sürekli nafaka çocukları nasıl
etkiliyor?
Sürekli
yoksulluk nafakası çocuklar için ayrı bir konudur. Çocuğa ödenen nafaka
başkadır, konuda bu değildir. Bu nedenle kadının aldığı yoksulluk nafakasının
çocuk üzerinde doğrudan etkisi yoktur. Ama annesi ile babası arasındaki
yoksulluk nafakası yüzünden olan kavga dolaylı olarak çocuğun psikolojisine
olumsuz etki yapacaktır. Çocuk arada kalacak veya bir şekilde taraf olacaktır.
Bu da ilişkilerini ve psikolojisini etkileyecektir.
Nafakanın ötesinde kadın veya erkek
boşanma sonrası çıkan sorunlardan nasıl etkileniyor?
Nafaka
dışında elbette boşanmanın kendisi de başlı başına sorundur. Boşanma anlaşmalı
olsa da sorundur, ortada çocuk varsa daha çok sorundur. Boşanma anlaşmalı
değil, hatta kavgalı ise çok büyük sorundur. Her konuda bitmeyen, bitmeyecek
sorunlara sebep olacaktır.
Sizce ayrılmanın bir kültürü olmalı mı?
“Olsun”
demekle kültür olmaz. Herkes, her çift ayrı kültürdür. Bu nedenle boşanmanın
kuralları, hukuku olur, olmalıdır.
Boşanma ve
sonrasında sorunlar için verilen mahkeme kararlarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Her
boşanma, her boşanma davası ayrıdır, ayrı gerekçeleri ve ayrı sonuçları vardır.
Bu nedenle kararları her davaya göre değerlendirmek gerekir.
YORUMLAR