Ekonomik krizin
esas sebebi Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemidir
Ekonomide yaşananların esas sebebi kurumsal ve ortak aklı
dışlayan, liyakatı ortadan kaldırıp köklü kurumlarımızı çökerten Partili
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olduğunu asla unutmamamız gerekiyor. Merkez
Bankası Başkanı’nın bir gece ansızın yapılan operasyonla görevden alınıp, bir
başka başkanın getirilmesi kötü yönetimin yansımasından başka bir şey değildir.
Kötü yönetimin
sorumluluğunu bir bürokrata yıkmaya çalışıyorlar
Bir önceki Merkez Bankası Başkanını “Bu laf dinlemiyor,
söylüyoruz yapmıyor” diye değiştirdiler. Söylediklerini yapacak bir Merkez
Bankası Başkanı getirdiler. Bütün bu kötü yönetimin sorumluluğunu şimdi tek bir
bürokrata yıkmaya çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanı da ekonomi yönetimi de, talimatını harfiyen
uygulayan kişileri değiştirerek, ekonomide yaşanan çöküşün ve bu olumsuz
tablonun sorumluluğundan kurtulamaz. Sizin dediklerinizden başka bir iş
yapmayan bir bürokratı değiştirerek, suçu ona yıkarak, bu sorumluluktan
kaçamazsınız! O kadar kolay değil. Bu millet bu kadar saf değil.
Her kavgada
kolları sıvayanlar, “Tüm dünya bize düşman!” diyor
Siz bütün dünyayla kavgalı hale gelin, sonra da “Bütün
dünya bize düşman” deyin. Siz kimi kandırıyorsunuz? Siz her gördüğünüz kavgada
ceketi çıkarıp kolları sıvayın, taraf tutup o kavganın içine girin. Sonra
“Bütün dünya bize düşman” deyin. İktidarı destekleyecekmişsiniz ki iktidar
devam edebilsin! Keskin sirke küpüne zarar. Bu iktidar bol bol bağırıyor,
dünyaya bağırıyor ama Türkiye’ye zarar veriyor.
Suriye’de barışın
tesisinde aktör olabilirdik
Ülkemiz, Suriye’de barışı, huzuru tesis etmek için çok
farklı bir rol oynayabilirdi. Komşularımızın iç işlerine dar bir ideolojik
perspektifle yaklaştığında hiç kimseye bir faydanız olmuyor. Siyaset neden var?
Hiçbir sorun sonsuza kadar sürmesin, her çatışmanın bir çözümü olsun, acılar
son bulsun diye var. Biz bunun için siyaset yapıyoruz. Siyaset huzuru, barışı
tesis edecek ki insanların refah seviyesi yükselsin, bölge kalkınsın,
özgürlükler doyasıya yaşansın.
Bir arada yaşam
ilkelerimizi savunacağız
Bizim için “bir arada yaşama ilkeleri”; insan onurunu
merkeze almak, hak ve özgürlükleri güvencelemek, kuvvetler ayrılığını tesis
etmek, doğayı ve çevreyi korumak, eşitlik, adalet ve laiklik ilkesi ile hukukun
üstünlüğüne dayanmak, devletin ideolojik tarafsızlığını sağlamak, yerel
yönetimleri ve sivil toplumu güçlendirmektir.
Bizim için bir arada yaşama demek toplumun tüm
kesimlerinin yönetime demokratik katılımı demektir. Demokratik katılım ise,
devletin tüm kurumlarına, hiçbir ayrım yapmaksızın toplumun tüm farklılıklarının
katılımı demektir.
Anadile ilişkin
talepler temel bir insan hakkıdır
Demokratik devletler, vatandaşlarının anadili
ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretmekle mükelleftir. DEVA Partisi iktidarında,
vatandaşlarımızın anadilinin korunması, kullanılması ve geliştirilmesi
amacıyla, gerekli adımları atacağız.
Vatandaşlarımızın anadile ilişkin taleplerini temel bir
insan hakkı olarak görüyoruz. Vatandaşlarımızın tüm haklarını derhal,
pazarlıksız tanıyacağız.
YORUMLAR