Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü sosyal ve kültürel
alanda düzenlediği etkinlik, projelerine devam ediyor. Projeleri ile büyük
beğeni toplayan Sağlık Müdürlüğü, liselerde düzenlediği programlar ile
özellikle gençlerin madde bağımlılığının önüne geçilmek hedefleniyor.
İl Sağlık
Müdürlüğü koordinasyonunda Mükrime Hatun Anadolu Mesleki Ve Teknik Anadolu
Lisesinde 2 oturumda toplamda 250 lise öğrencisine Psikolog Çağrı Seyfi Moroğlu
ve Psikolog Ayşenur Gölge tarafından madde bağımlılığı ile mücadele eğitimi verildi.
Yeşilayın sitesinde yer alan bilgilere göre;
Uyuşturucu madde bağımlılığı nedir?
Madde bağımlılığı, vücudun işlevlerini olumsuz yönde
etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü hâlde bu
maddelerin kullanımının bırakılamamasıdır. Bağımlı, madde kullanımına ara
verdiğinde yoksunluk belirtileri yaşar. Zamanla madde kullanım sıklığını ve
dozunu artırır.
Aşağıdakilerden sadece 3'ünün 12 aylık bir süre
içerisinde görüldüğü kişi bağımlıdır.
Kullanılan madde miktarının sorunlara rağmen giderek
artırılması.
Bırakma çabalarının boşa çıkması.
Maddeyi sağlamak, kullanmak veya bırakmak için çok fazla
zaman harcanması.
Sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azaltılması veya
bırakılması
Etkileri
Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları
birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı
bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar.
Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. Kullanan herkes
için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve
bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu
durum herkes için geçerlidir.
Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam
ve davranışlarından uzaklaştırır.
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve
bağırsak spazmlarına/kanamalarına sebep olur.
Tüm iç organların zarar görmesine ve buna eşlik eden bir
dizi hastalığa neden olur.
Zehirlenmelere ve bu yolla gelen ölümlere sebep olur.
Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır.
Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu
tabloya ağır bunalımlar eşlik eder.
Ne yapmalı?
Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda
konuşmanın yararı olmaz.
Kendinizi hazır hissetmeden onunla konuşmayın.
Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin.
Genellemeler yapmaktan kaçının.
Korkularınıza dayanarak konuşmayın.
Onu etiketlemekten kaçının, çünkü “kullanıcı olarak”
etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur.
Önyargılarınızın farkına varın (“Bunlar iflah olmaz”),
böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız.
Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce,
yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın.
Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin.
Ne yapmamalı?
Kabullenmeme-İnkâr: “Yok, benim çocuğum asla kullanmaz.”
Kendini ve eşini suçlama: “Bu çocuk senin yüzünden böyle
oldu.” “Biz iyi anne-baba olamadık.”
Hayal kırıklığı, çaresizlik duygusu: “Ben seni bunun için
mi yetiştirdim?” “Her şey bitti, artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz.”
Öfke: “Benim böyle bir çocuğum olamaz!”
Çocuğu suçlama ve aşağılama: “Senden hiçbir şey olmaz.”
Uç kararlar alma: “Okul hayatın bitti.”
YORUMLAR