Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyespor’un 1 Ağustos’ta yapılan olağanüstü kongresinde yönetime giren Mehmet Bağrıaçık’ın istifasından sonra yaptığı açıklamalar nedeni ile belediyespor yönetimi başkan Cemal Tanrıverdi liderliğinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda kaleci Ramazan’ın ayrılışı ve yeni yöneticilerden Akif Selen ile ilgili iddialara da cevap verildi.
Kervanhan’da düzenlenen toplantıda konuşan başkan Cemal Tanrıverdi kulüp yönetimine gelişleri ve bu zamana kadar yaşamış oldukları süreçten bahsetti. Belediyespor yönetiminin sanılanın aksine özellikle futbol branşında Büyükşehir Belediyesi’nden herhangi bir maddi yardım almadığını belirten Tanrıverdi: “Geçen Hafta sonu itibari ile Büyükşehir Belediyespor Kulübümüzün olağan üstü genel kurulunu yapmıştık. Olağan üstü genel kurulumuzu yapma gerekçemizi de genel kurulumuzda ifade etmiştik. Genel kurulumuzda hem faaliyet raporumuz, hem hesaplarımız oy birliği ile tüm arkadaşlarımız tarafından kabul görünmüş ve ibra edilmiştir. Arkasından yönetim kurulumuz ile bir ön toplantı yapma gereği duyduk. Çünkü toplantı esnasında aramızdan ayrılıp tatile gidecek arkadaşlarımız vardı. Esas toplantı yapma sebebimiz Mehmet Bağrıaçık abimizdi. Onun dışarı gideceğini bildiğim için hemen toplantı yapılmasında fayda görmüştüm. Ve arkasından toplantımızı yapıp görev dağılımı hususunda ve ileriye dönük stratejilerimizin nasıl olacağı şeklinde bir ön görüşmeyi uygun gördük. Ve hızlıda hareket etmemiz gerekiyordu. Zaman kaybı yaşamamak için toplantıyı erkene aldık. Görüşmemizin içeriğinde bahsettiğim gibi görev dağılımı esasında kongrede bahsettiğimiz Mali disiplinle alakalı strateji belirleme hususu dile getirilmişti. Bununla ilgili yöntem belirleme çalışmasını yapmamız gerekiyordu. Toplantıda görev dağılımı konusuna geldiğimizde sıkıntı yaşadık. Biz Mehmet Bağrıaçık’a başkanında tavsiyeleri ile kulübümüze yönetici olması konusunda davette bulunduk. Geçmiş yıllarda amatör spor kulüplerimizde görev yapmış, spora uzun yıllar emek vermiş olmasından ve bizim geleceğe doğru hedeflerimizden,amatörden başlayarak şehrin çocuklarını yetiştirme uğruna bir proje ile ileriye dönük sıkıntı çekmeme anlamında tecrübesine inandığımız, mevzuatlara hakim olacağını düşündüğümüz için bünyemizde bulunmasından bizlerde faydalı olacağına kanaat getirdik. Bu doğrultuda başkanımız Fatih Bey’in de onayını alarak yönetim kurulumun bilgisi dahilinde şahsım olarak bu teklifi ben götürdüm.
“HİÇ BİR ZAMAN BU İŞİN PROFESÖRÜ OLDUĞUMUZU SÖYLEMEDİK”
Toplantıda Mehmet Bağrıaçık’ın yönetime nasıl alındığı konusunda bilgiler veren Tanrıverdi: “Yönetim konusunda biz hiçbir zaman bu işin ustası olduğumuzu iddia etmedik. Tabi söylemler oluyor. Bu işi bilmediğimiz konusunda. Bu işin gönül işi olduğunu savunduk ve işimizden mahrum kalarak bu işe soyunduk. Tabi hatalarımızda olmuştur. Hatalarımızı düzeltmek maksadı ile çalışmalar yaptık. Özellikle mali konuda. Kongreyi de özellikle bu işte tecrübeli olan Mehmet Abimiz için yaptık. Onu ailemizin ferdi olarak gördük. Ben Mehmet abiyi yıllardan beri tanırım ve Doğru Yol Partisi zamanından bu yana da beraberiz. Allah’a şükürler olsun ki Mehmet Abimle bu zamana kadarda hiçbir problemimiz olmadı. Ama her ne hikmetse ya kendisine yanlış aktarılanlar yada yanlış algılamalar kendisini bu noktaya kadar getirdi. Ben kendisine Kulüp senin. Ne yapmamız gerekiyorsa biran önce yapalım. Amatör olsun, voleybol olsun kendisinden ne yapmamız gerektiği konusunda yardım istedim. Bu konuda hızlı hareket ederek kongre kararını bildirdik ve kongreye soyunduk.”dedi.
“BU İŞ PARA İLE DÖNÜYOR, PARASIZ OLMAZ”
Kulüp yönetmenin büyük bir maddi külfetinin olduğunu dile getiren Tanrıverdi: “Bizler bu işe soyunurken bu işin bir maliyeti olduğunu iyi bilerek geldik. Maliyetli bir iş ve bu iş sanıldığı gibi kolay değil. Bu iş dışarıdan algılandığı gibi Belediye kaynakları ile olacak bir iş değil. Bu işin ana temeli para. Amatör spor dallarımız dahi belirli bütçeler ile dönüyor. Tabi biz bu konuda kaynakta aldık. Ama nedir? Bunların hepsi belgelidir. Hesabı vardır, kitabı vardır. Biz o konuda yanlış yapacak bir insan değiliz. Eğer zaten farklı düşüncelerde olsaydık bu durumda olmazdık. Bu kulübün ne borcu olurdu, ne harcı olurdu, bu kulübün para içinde yüzmesi gerekirdi. Kulübün istediği zaman Belediyeden istediğini alabilmesi lazımdı ve her gücü olması lazımdı. Ama öyle bir şey yok. “ifadelerini kullandı.
“BEN O İŞTE YOKUM ”
Mehmet Bağrıaçık’ı yönetime alarak sorunları aşmayı planladıklarını söyleyen Tanrıverdi şöyle devam etti: “Ben Mehmet Abiye kongre öncesi ‘sen bu memleketin sevilen eşraflarından bu işi bilen birisin. Ben geçen sezondan itibaren bu işi üstlendim, yoruldum. Bak bu konuda bana yardımcı olacaksın, ben bu işten fazla anlamıyorum’ dediğimde bana cevabı ‘ben bu işte yokum’ oldu. Arkasından bana bir arkadaşı teklif etti.Sonra bana ‘Buna burada görev verelim, bu işi çok iyi yapar, yıllardan beri bu işi yaptı, siz bilmiyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz.’ Herkesi engeller gibi bana farklı bir insan anlatarak birini tavsiye etti. Tabi bu arkadaşın durumunun sıkıntıda olduğunu ve ihtiyacı olduğunu beyan etti.Tabi Bu konuda ben Mehmet Abiye inandım. Ben Mehmet Abiye inanmayacağımda kime inanacağım dedim kendi kendime. İnandım, inanmakta zorundayım. Netice itibari ile bu işi birlikte yapacağız, birlikte yürüteceğiz diye düşündüm. Tabi burada bu ismi dillendirmek istemiyorum. Ben ise cevap olarak bakalım abim dedim.”
“İSTİFA GEREKÇESİ KALECİ”
Mehmet Bağrıaçık’ın istifa nedeninden bahseden Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim dünya tatlısı memleketimizin evladı bir kalecimiz var. Onu öne sürerek istifa dilekçesi yazmış. Kendisine daha önce bu işi biliyorsan gel bu işi çözelim dedim. Terbiyeli, efendi, bana karşı saygılı bir çocuk. Onun üzerine devamlı telefonlar geliyor, ‘ya şu adamın bonservisini verin’ diye. Benim ilk etapta arkadaşlarımla istişare etmem lazımdı. Ama ilkönce bu işin teknik olarak başına getirdiğimiz arkadaşın onayını almak oldu. Önce ona yani Fethi Hoca’ya havale ettim. Fethi hocam bu arkadaşımla konuş, bak bu arkadaşımız değerli bir arkadaşımız, geleceği de öyle görünüyor. Yarınını bilemeyiz tabi bu arkadaşımızı iknaya çalışın, yollamayın, yollanacaksa ve bu arkadaşımızdan da para kazanacaksak bu işi doğru dürüst yapalım dedim. Fethi hoca epey bir uğraştı. Hallediyorum başkanım dedi ve yapamadı. Arkasından bu çocuktan bir telefon aldık. Zaten benim futbolcularla görüşmem olmaz. Bu çocuk beni aradı. ‘Ben burada kalmak istemiyorum. Ben Kahramanmaraş’ta kalmak istemiyorum, ben buradan gitmek istiyorum.’dedi. Bende kendisine Fethi hoca senle konuşmadı mı, bak önümüzde güzel şeyler var. Sen Kahramanmaraş’ın çocuğusun. Bak bize Kahramanmaraşlı lazım, Kahramanmaraşlıyla gidelim istiyoruz. Sen bize yok diyorsun. dediğimde ‘yok başkanım,gitmek istiyorum’ dedi. ‘Benim gitmem lazım Beni bırakın cevabı verdi. Ve bu arkadaşımızla ilgili ne yapabilirizi araştırmaya başladım. Ve bu arkadaşımıza da bizim bir miktar borcumuz var.”
“AKİF SELEN KİMDİR?”
İstifa olaylarının ardından gazetecilerin Akif Selen kimdir ve neden yönetimde sorularına da cevap veren Tanrıverdi: “Akif Selen kardeşimiz bu memlekete ve voleybola gönül vermiş bir kardeşimizdir. Çok merak eden varsa açıklıyorum 2 bin Lira maaşı vardır. Kendisi yüksek lisansını voleybol branşında yapmış bu spora hakim bir insandır. Bir deplasman maçına ait giderlerin olduğu bir kağıda dayandırıldığı gibi bu kardeşimiz hakkındaki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. İsteyen herkes kulübe gelip detaylı bilgi alabilir.”
“SIKINTI YETİŞTİRME BEDELİ”
Kulübün geçen sezondan oyunculara borcu olduğunun altını çizen Tanrıverdi: “Açık konuşmak gerekirse bizim bu arkadaşımıza ve diğer arkadaşlarımıza borcumuz var. Tabi konuyu araştırdığımda bu arkadaşımız üzerinde yetiştirme bedelimiz varmış, konu bu. Tabi burada takımla bağı kalmamış ve bu arkadaşımız yeni sezonla alakalı anlaşması yok ve boşta. Kendisine takım arayışında. Bizimde kendisine borcumuz var.Böyle bir ortamda önümüze bir tablo çıktı. Hatırlı gönüllü arkadaşlarımız bize ulaştı ve bonservisi verilmesi konusunda uyarıları oldu. Tabi kaleci Ramazan boşta olduğu için takım arayışında. Sezon transfer sezonu. Biz bunu düşünerek toplandık, Mehmet Abimi de çağırdım. Ama işinin yoğunluğundan dolayı gelemeyeceğini ifade etti. Tabi işi olabilir saygı ile karşıladık. Verilmesi gereken bir karar var ve uzatmanın da bir anlamı yok diyerek arkadaşlarımızla istişaresini yaparak bonservisini verdik. Verdiğimiz için çokta mutluyum. Nedeni ise geleceği olan birinin geleceği ile oynamamak. O çocuğun bizden ayrılırken gözlerindeki ifade ve sarılışı ve bu pozisyonda bu arkadaşıma daha da eziyet edemezdim düşüncesi ile bizi çok etkiledi. Ayrıca biz bedavaya vermedik. 3. Lige gideceğini var sayarsak yetiştirme bedeli 60 bin lira. Tabi menajer oyunları varsa da vebal olarak bırakıyorum. Bu çocuk alacağını da hiçe sayarak bizi icraya falan vermeden bize elinde senedi ile geliyor. Bu güne kadar sabretmiş, efendiliğini muhafaza etmiş bir arkadaşımız. Bu kadar iyi niyetli, pırıl pırıl bir kişilik bizleri düşündüğünden böyle bir ortamda alacağını da istemeden ayrılmak istiyor. Bu tür yaklaşım sağlayana da eziyet etmek doğruda olmazdı.”dedi.
“BU İŞİN EN ZOR BÖLÜMÜ FİNANS”
Kulübü ayakta tutabilmek adına çok kapı çaldıklarını belirten Tanrıverdi: “Ben hemen hemen her gittiğim yerden Allah’a şükürler olsun boş çıkmadım. Tabi önceliğimiz çevremiz oldu. Eşimiz, dostumuza gittik ve yardım istedik. Kafama 50 koydum, 10’la çıktım, 5 koydum 20 ile çıktım. Alırken de mecburiyetlerinin olmadığını dile getirerek, bu sosyal aktivitenin Kahramanmaraş’ın olduğunu ve herkesin sahiplenmesi gerektiğini ve herkesin de yanımızda olması gerektiğini, bu işin gönül işi olduğunu, sevda işi olduğunu ve ona göre hareket etmeleri gerektiğini ve gönüllerinden kopuyorsa destek verin dedim. Tabi istediğimiz hedefe istediğimiz şekilde ulaşamadık. Sezonu yapılan yardımlarla tamamladık. İyi yada kötü. Kısacası bu işin zorluklarının başında Finanse olayı var. Her babayiğidin yapacağı iş değil. Bakın Mehmet Bağrıaçık abim bile ben o işte yokum diyor. Pazar mevzusunda bile bu işin kurt’u olan isim diyorsa bizim durumumuzu düşünün. Yönetimde bulunana yöneticilerin hepsi paraları toplasın Ben 1. Ligdeki takım bile idare ederim arkadaş, burada bulunan herkeste eder, futboldan anlamayan herkes eder. Benim çektiğimi bir Allah bilir bir ben bilirim. Bu iş o kadar kolay değil arkadaş, işin en zor tarafı bu işin finans mevzusudur. Finans halloldu mu burada bulunana arkadaşların hepsi kulübü idare eder.Kongreye doğru yaklaştık tabi ve Mehmet abi gelmez oldu. Mehmet abi bizden büyük. Bende nezaketimi hiçbir zaman bozmam. Bundan sonrada bozmam.Birtakım şeyler uğruna maruz kalmamak uğruna… O günü bekledik. Kongreye geldik. Gece yönetim oluşturmamız lazım ki çok fazlada bir sayıda değiliz Mehmet Bağrıaçık için söylüyorum biz bu kongreyi Mehmet Bağrıaçık için yaptık.Ve son dakikaya kadarda yine öyleydi.Son gece yani şöyle listeye de baktığımızda hiç gelmeyen arkadaşımız, gelemeyen arkadaşımız yani hepsi muhtelem o günde söyledim arkadaşlarımız var. Onlarla da görüşerek hatta bu seferde kendileri arayarak ya bu seferde bizi yazma zaten bir faydamız olmuyor sana boşu boşuna orda şey yapmanın anlamı yok dedikleri için bir oluşturma mecburiyetinde kaldık. Hemen hızlı bir şekilde yeni arkadaşlar verdik. Zaten yeni arkadaşlarımızla görüşerek onlarında rızasını alarak katkılarını alarak o arkadaşlarımızı yazdık. Şimdi listeye bakıyorum ve ben listede kendimi hiçbir şey olarak görmüyorum. Yanlış anlaşılmasın hep makam sahibi arkadaşlarım var. Bunu gurur meselesi edecek hiçbir arkadaşım yok,hiç biri öyle düşünmez. Yani listeyi yazarken bile kimseyi kırmamak için sırayı alfabetik olarak belirledik.
Aradım Mehmet ağabeyi ,ama dışarıdan birtakım bir şeyler geliyor bana. Yani kulağıma geliyor. Mehmet ağabey gelmiş kulübe bakmış ‘ bunlar bu kulübü idare edemez. Böyle nasıl idare edilir?’ gibi laflar söylemiş. Tabii ki haklı olarak oradaki insanlar bu duruma bozulmuş. Bir insan hatalıda olabilir. Yanlışta yapabilir, ama ifade şeklinin ve tarzının o şekilde olmaması gerekirdi. Ben kongrede de söyledim, Biz bu kongreyi Mehmet Bağrıaçık ağabeyimizi yönetimimize dahil etmek için yaptık diye. Mademki bu futbolcunun verilişinde bir hata vardı. Kongrede faaliyetlerimiz okunduğunda neden itiraz edilmedi, bütçe okundu neden itiraz edilmedi. O kongrede yanlış yapan bir yönetimi sen nasıl ibra edersin, yönetim kuruluna gireceksin ve yönetim kurulunun faaliyet raporunu kabul edeceksin. Ben bu soruyu soruyorum, hesapları niye ibra ediyorsun, niye kabul ediyorsun. Madem yanlış var. Cemal Tanrıverdi bunu tek başına mı, dostlarıyla mı diyorsun, onu orada konuşacaktın. Herkesin huzurunda konuşacaktın. Dışarıda konuşmayacaktın. Dışarıda konuşulan şey adilikten başka şey değildir. Sana teslim edilmiş olan Aile sırlarını sır gibi saklaman gerekirken kabul etmiyorsan ibra etmeyeceksin. İbra ediyorsan o zaman mesele bitti demektir. Bu hatayı nasıl yaptı, bir dostum olarak kabullenemiyorum, içerliyorum canım sıkılıyor.” Diyerek sözlerini tamamladı.
Yapılan toplantıda belediyespor yönetiminden başkan Cemal Tanrıverdi ile beraber başkan yardımcısı ve basın sözcüsü Bekir Kılıç ve muhasip üye Adem Çay’da hazır bulundu.
YORUMLAR