Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD’de görülen
Halkbank davası ile ilgili olarak Türkiye’ye bir ceza kesilmeyeceği görüşünü
dile getirdi.
Albayrak, Ağustos ayı enflasyon verileri açıklanmadan önce Reuters’la yaptığı röportajda, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hükümetten bağımsızlığının sağlanması için ‘gereken tüm adımlar’ın atılacağını söyledi. Albayrak, Merkez Bankası’nın mevcut kur krizine rağmen yaklaşık 3 aydır faiz artırımına gitmeme kararının ise arkasında durdu.
Reuters’tan Orhan Coşkun ve Dominic Evans’ın imzasıyla yayınlanan haberde Albayrak, Merkez Bankası’nın son bir araya gelişinde piyasalara ve fiyat istikrarına bakacağını ve hükümetin mali politikalarıyla uyumlu şekilde ‘gerekli adımları atmaktan çekinmeyeceğini’ söylediğini kaydetti.
"Merkez Bankası'nın eli güçlendi"
Bakan Albayrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
haziran ayında ‘daha geniş yetkilerle’ yeniden seçilmesinin Merkez Bankası’nın
‘elini güçlendirdiğini’ söyledi.
"Halkbank konusunda bağımsız soruşturma yürütüldü, yaptırımları ihlal yok"
Halkbank'a herhangi bir ceza verilmesini beklemediğini
belirten Albayrak, King and Spalding isimli ABD’li hukuk firması ile veri
şirketi Exiger’ın, eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın ABD’nin İran’a
yönelik yaptırımlarını delme iddiasıyla New York’ta hakim karşısına çıkmasının
ardından bir soruşturma yürüttüklerini ve kamu bankasının herhangi bir ABD
yaptırımını ihlal etmediği sonucuna vardığını söyledi. Bakan, konuyla ilgili şu
açıklamalarda bulundu:
“İran’ın tüm dış ticaretiyle ilgili veriler, e-mail’ler
ve soruşturma için gereken tüm ilgili dosyalar ABD’li şirketlere sunuldu. Bir
ay süren bağımsız incelemenin sonunda, bankanın ne birincil ne de ikincil ABD
yaptırımlarını ihlal etmediği sonucuna ulaşıldı.
"Başka türlüsü politik olur..."
Halkbank’ın İran’la ticareti konusunda yaptırımları
uygulayan ABD Hazine Bakanlığı'na bağlı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi’nin
(OFAC) düzenli olarak bilgilendirildiğini söyleyen Albayrak, “Halkbank’a
yönelik bir ceza beklemiyoruz” dedi. Bankasının bu süreçten ‘tamamen temiz’
çıkmasını beklediğini kaydeden Bakan, “Başka türküsü tamamen politik bir karar
olur” diye ekledi.
"Bankalara yönelik risk yok"
Türk Lirası’na yönelik satış baskısının ülkedeki
bankalara yönelik bir risk oluşturmadığını savunan Bakan Albayrak, borç
sevilerine dair risklerle ilgili de herhangi bir problem görmediğini belirterek
iç borcun gayri safi yurtiçi hasılaya (GDP) kıyasla düşük olmasına dikkat
çekti. Albayrak, “Bankaların ve bu dönemdeki tüm kredi kanallarının bilanço
tablosuna baktığımızda; halihazırda bankacılığa yönelik bir döviz, kur riski
yok” dedi.
Özel sektörünkiler de dahil olmak üzere borçlanma
konusundaki kaygıları reddeden Albayrak, JPMorgan’ın Temmuz 2019’da Türkiye’nin
borcunun 146 milyar doları özel sektöre ait olmak üzere 179 milyar dolara
ulaşacağı tahminine rağmen, mevcut borç seviyesiyle ilgili olarak, “Toplama
baktığımızda Türkiye’nin önünde böyle bir risk ya da problem yok” diye konuştu.
Albayrak'ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
- Enflasyon görünümünü etkileyen bütün parametreler
değerlendirilerek para politikası çerçevesinde gereken tedbirlerin
alınacağından eminiz. Para politikasının hareket alanını genişletecek mali ve
yapısal düzenlemeler bu sürece destek verecektir. Özetle, para politikası fiyat
istikrarı hedefi çerçevesinde şekillenmeye devam edecektir. Gelinen seviye
enflasyonla topyekün mücadele gerektiriyor.
- IMF'ye başvurma planımız yok. Yabancı yatırımcı çekmeye
odaklandık.
- Maliyet şokları sonrası kısa vadede geçici artışlar
normal.
- Ülke olarak (örtülü sermaye kontrolü gibi) piyasa dışı
uygulamalara başvurmayı geçmiş dönemde olduğu gibi bugün de başvurmayı
düşünmedik ve düşünmeyeceğiz.
- Swap hamlesi, TCMB VİOB adımı gibi işlemlerin yerel
piyasalarda disiplin/bildirim yükümlülükleriyle yapılmasını sağlayacak
altyapıyı/pazarları oluşturmak için gerekli adımları yakında atacağız.
- ABD ile askeri ve terörle mücadele işbirliği sürüyor.
ABD ile stratejik ortaklığımız devam edecek.
- Kamu harcamaları azalacak, tasarruflar artacak.
- Son günlerde artan kur hareketliliği ilgili
kurumlarımız tarafından dikkatle izlenmekte ve gerekli önlemler alınmaktadır.
Ortaya çıkabilecek riskler ve alınacak tedbirler geniş kapsamlı biçimde ilgili
kurumlar tarafından değerlendirilmektedir. Önümüzdeki dönemde de maliye ve para
politikasındaki eşgüdüm sayesinde atılacak adımlar sağlıklı fiyat oluşumlarını
destekleyecek ve piyasalardaki oynaklıklar normal seviyelere gerileyecektir.
Buna rağmen kamu bankalarında bir sermaye artışı ihtiyacı olursa elbette piyasa
koşulları içinde gereken yapılır.
YORUMLAR