Dışişleri Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, TRT World Forum’a katıldı. Forumda konuşma yapan Çavuşoğlu mültecilerin yaşadığı sorunlara değinerek, "Bugün bir çok zorlukla karşı karşıyayız. Sadece Avrupalı toplumlar değil. İlk olarak nasıl çatışmaları önleyeceğiz, nasıl terörizmle hep birlikte mücadele edeceğiz bir de nasıl daha fazla dikkat verebiliriz. Böyle sorunların ettiği etkilere veya insani sonuçlarına bakmalıyız. Bugün rakama baktığınız zaman 65 milyondan fazla insan yerlerinden edilmiş durumundalar güç kullanılarak hemde. 25 milyonu bunların mülteci bir çok değişik ülkede bilmiyorum kaç yerinden edilmiş insan var. Kendi ülkesinin içinde 10 milyon insan da devletsiz kalmış durumda ve kaç tane kayıp insan var dünyada bunlar çok önemli" şeklinde konuştu.
"Yükün paylaşıldığını görmüyoruz ve yeterince dayanışma görmüyoruz”
“Harika Türkiye’, ’Bravo Türkiye iyi yaptın’ ama iş birliği görmüyoruz. Yükün paylaşıldığını görmüyoruz ve yeterince dayanışma görmüyoruz” diyen Bakan Çavuşoğlu, “2004’de bir rapor yazıyordum. Balkanlarda kayıp insanlar konusunda. Batı balkan bölgesindeki tüm ülkelere gittim. İbrahim Eren bana yeni söyledi. Avrupa’da 10 binden fazla Suriyeli kayıp çocuk varmış. Daha iyi işbirliği lazım birbirimizi desteklememiz lazım ve daha fazla dayanışma lazım. Şimdi herkes Türkiye’de yaşayan mülteciler konusunda, göçmenler konusunda rakamları veriyor. Türkiye hakikaten bir destinasyon ülkesi oldu. Mülteciler için. Değişik ülkelerden sadece Suriye ve Irak’tan değil. Onlar savaşlardan kaçtılar. Bundan dolayı 2.3 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktayız şuanda. Güzel laflar konuşuluyor. Harika Türkiye,bravo Türkiye iyi yaptın ama iş birliği görmüyoruz. Yükün paylaşıldığını görmüyoruz ve yeterince dayanışma görmüyoruz. Çok açık olmamız lazım ben New York’ta da çok açık konuştum AB’nin mültecilerle ilgili bir toplantısı olmuştu. Peki o zamana nasıl eğiteceğiz bu mülteci çocukları Türkiye’de 850 binden fazla okul çağında Suriyeli ve Iraklı var. Şimdiye dek yaklaşık 500 bin kadarı bunların okula gidebildi" diye konuştu.
“Entegrasyon politikası Avrupa’da, Avrupa Birliğinde bir başarısızlıktır”
Bakan Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Avrupalı meslektaşlarımızı ikna etmek 1 yılımı aldı. Yeni sınıf ve okul inşa etmemiz gerektiğini bu çocuklara eğitim vermek amacıyla.. Türkiye’de biz elimizden geleni yapıyoruz. İş gücüne erişimleri var sağlık sistemine erişimleri var. Bunu daha da iyi yapmamız lazım. Daha iyi konteyner kampları kurmamız lazım. Tek odalı konteyner değil belki. 11 yaşında olan kız bugün 16, 17 yaşında. Peki kim sponsor olacak buna. Kim fonları bulacak. Entegrasyon politikası Avrupa’da Avrupa Birliğinde bir başarısızlıktır. Bu başka bir sonucun krizi göç, göçmen akımları ve yükselen göçmen karşıtı hisler Avrupa’daki. İslamofobi, Hristiyanofobi, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük ve antisemitizm de var. Antisemitizm oldukça yüksek ama kanunlar sayesinde kimse bunu özgürce ifade edemiyor. Peki kim bu trendi tersine çevirecek. Politikacılar mı radikal partilerden bir şey bekliyor musunuz? Merkezi partilerden mi bir şey bekliyorsunuz? Sebastian Kurz’dan bir şey bekliyor musunuz? Onun partisi güya merkez sağ ama söylemine baktığınız zaman kampanyada hiç bir fark yok radikal partilerin söylemiyle Sebastian Kurz söylemi arasında. Peki medyada ne oluyor? Medya çok önemli bir rol oynayabilir. Şuanda çok kafa karıştıran bir dönemden geçiyoruz. Hem bilgi hemde yanlış bilgi çağındayız. Medya aslında politikacılardan politik, partilerden daha beter Avrupa’da” diye konuştu.
“Bizim yüzümüz hep Avrupa’ya dönük olmuştur, çünkü biz bu kıtadayız"
“Arabuluculuk çabaları da çok önemli” diye ifade eden Bakan Çavuşoğlu, “Biz bütün bu zorluklarla hep birlikte başa çıkmalıyız. Terörist organizasyonlarını kim yenecek. Bu küresel bir sorun. Beraber mücadele etmek lazım. İyi terörist kötü terörist diye bir şey yok. 300 bin Suriyeli Kürt var şuan. Türklerin dış politika ilkesi hem de insani bir dış politika tabi ki girişimci olmak lazım. Krizi sonlandırmak için. Arabuluculuk çabaları da çok önemli. Biz bu girişime çok çok önem veriyoruz ve yeni mekanizmalar oluşturulmalı. Bizim amacımız bölgeyi stabilite etmek, istikrarı getirmek. Bizim yüzümüz hep Avrupa’ya dönük olmuştur. Çünkü biz bu kıtadayız. Türkiye bu kıtanın bir parçası. Sevin sevmeyin biz dışarılıklı değiliz. AB bizim tek iyi olamadığımız kurum. Dış politikamızı desteklememiz lazım sadece oraya odaklanamayız. Bir de yüzümüzü İslam dünyasına çevirmemiz lazım orada da birlik lazım. AB üyeliği stratejik bir hedef bizim için ama ben öbür tarafta bunun böyle olduğunu görmüyorum sorun bu. 16 yıldır elimizden geleni yapıyoruz ama anlamamız lazım niye Türk halkı neden bu süreci desteklemiyor. Büyük bir hayal kırıklığı var. Kızgınlık var” dedi.
YORUMLAR