Hollanda polisinin kendilerini saatlerce
bir aracın içinde silahlarını üzerine doğrultarak tuttuğunu hatırlatan
Kaya, “Bunların derdi Türkiye’nin
büyüyüp gelişmesi. Hem bölgesinde hem küresel anlamda Türkiye güçlendikçe
bunlar rahatsız oluyor. Ne zaman ki biz büyük işlere imza atsak bunların karın
ağrıları sancıları tutuyor. İnanın bütün insanlığı diplomasiyi her şeyi ayaklar
altına alacak kadar çılgınlaşabildiler” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Kampüsü Nermin Tarhan
Konferans Salonu’nda bu yıl ilk kez düzenlenen Psikoloji Günleri “İnsanı
Anlamak” temasıyla gerçekleştiriliyor. Programın öğleden sonraki bölümünde
gençlerle bir araya gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan
Kaya, “Hollanda Travması” başlıklı bir konuşma yaptı.
Bu ülkenin
gençleri vesayetin karşısında durdu
İki üniversite bitiren bir bakan olarak üniversitede
olmanın ve gençlerle buluşmanın kendini çok mutlu ettiğini belirten Bakan Kaya,
gençlere çok güvendiklerini söyledi. 15 Temmuz hain darbe girişiminde 18 yaş
altında 8 çocuğun şehit olduğunu hatırlatan Kaya, “Hani diyorlar ya gençler
milletvekili olabilir mi, 15 Temmuz’da 18-30 yaş arasında genç şehitlerimizin
sayısı 71. Bu ülkenin gençleri çocukları vatanı ve bayrağı uğruna bu ülkenin
istiklali ve istikbali uğruna ölümlerin üzerine yürüdü, tankların üzerine
yürüdü. Bayrağımızı yere düşürmedi, ülkemizi böldürmedi. Bu ülkenin gençleri 15
Temmuz’da vesayetin karşısında durdu, ‘Biz milli iradenin sonuna kadar
arkasındayız dedi, gençlerimiz. Milletimiz yaşlısıyla genciyle kadınıyla
erkeğiyle hatta engelli olarak tankların önüne çıktı. 8 yaşında çocuk gazimiz
var, İstiklal şairimiz diyor ya Asım’ın nesli bir gençlik var” diye konuştu.
Bakan Kaya: “Sudan
sebeplerle vatandaşlarla buluşmamız engellendi”
Hollanda’da 11 Mart’ta yaşadığı olayı anlatan Bakan Kaya,
Almanya ve Hollanda’da yaşayan vatandaşlarla buluşmak için gittiğini ancak
Hollanda’nın insanlık değerlerini ayaklar altına aldığını söyledi. Almanya’ya
giden milletvekili ve bakanların toplantılarının çok sudan sebeplerle iptal
edildiğini belirten Kaya, “23 yıldır Cumartesi günleri çalıştırılan salon,
benim toplantı yapacağım Cumartesi günü sudan bir sebeple ‘Bu salonun cumartesi
günü çalışma izni yok’ diye polis tarafından engellendi. Biz de Hollanda’ya
karayolu ile gittik. Biliyorsunuz Hollanda, Dışişleri Bakanımızın uçuş iznini
iptal etti. Bu aslında bir Dışişleri Bakanı’na yapılmayacak bir muameleydi”
dedi.
“Silahları
üzerimize doğrultarak aracın içinde tuttular”
Kendisinin Hollanda’ya karayoluyla gittikten sonra tam
konsolosluk binasına 30 metre kala aracının durdurulduğunu ifade eden Kaya,
bundan sonra yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı:
“Sıradan bir polis memuru aracı durdurarak daha fazla
gidemeyeceğimizi, bir an önce ülkeyi terk etmemizi ve konsolosluk binamıza
girmemizin mümkün olmadığını söyledi. O gece biz dedik ki; ‘Biz buraya sadece
vatandaşlarımızla buluşmaya geldik, vatandaşlarımızla da buluşmadan burayı terk
etmeyeceğiz’ ve böyle dediğimiz için bizi saatlerce bir aracın etrafında
silahlarını üzerimize doğrultarak araç içinde tuttular. Beni bir kadın olarak,
bir kadın bakanı nasıl tehdit olarak gördülerse ekibimi gözaltına alıp hücreye
kapattılar, silahsız olan korumalarımı gözaltına alıp hücreye attılar ve beni
de nasıl tehdit olarak gördülerse iki saat içinde ülkede olağanüstü hal ilan
edildi.”
Hollanda’nın utanç
gecesi
“Bu durum Hollanda açısından çok büyük bir utanç
gecesiydi, o gün bütün insani değerleri ayaklar altına aldılar” diyen Fatma
Betül Sayan Kaya, “Şunu söyleyeyim size en temel insani ihtiyacımızı bile
karşılamamıza izin vermeden saatlerce aracın içinde bizi mahkûm ettiler. O gece
kadın hakları ayaklar altındaydı, bir kadın bakana tam Dünya Kadınlar Gününden
üç gün sonra bir kadın bakana yaptıkları muamele gözler önündeydi. Sizler de
televizyon ekranlarından gördünüz, görmediğiniz kısmı silahların arabaya
doğrultulmuş bir şekilde saatlerce bekletildiğimiz korumalarımın
danışmanlarımızın hücreye atıldıktan sonraki haliydi. Maalesef Hollanda o gün
bütün değerleri ayaklar altına aldı, diplomatik teamülleri ayaklar altına aldı,
orada bizimle buluşmak için gelen vatandaşlarımıza atlarla itlerle saldırdılar.
Gördünüz köpekleriyle vatandaşlarımıza saldırdılar. Basın mensuplarımıza
atlarla saldırarak kameralarını yerlerde sürüklediler.”
Basın özgürlüğünden, demokrasiden bahseden Hollanda’nın
özgürlükler ülkesi olarak bilindiğini kaydeden Kaya, “Parklarında uyuşturucunun
serbestçe kullanıldığı bir ülke Hollanda. Yani o kadar çok özgürlük var ki
uyuşturucu kullanmak parklarda serbest. Böyle bir özgürlükler ülkesinde bizim
vatandaşlarımızla buluşmamıza niçin engel oldular? Ben bunu her Türk vatandaşının
düşünmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
“Bunların derdi
Türkiye’nin büyüyüp güçlenmesi”
Kendilerine engel olan Avrupa ülkelerinin Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın şakağına silah dayanmış şekilde pankartlarla terör örgütlerinin
hayır kampanyaları yapmalarına izin verdiğini belirten Kaya, “Bunların derdi
Türkiye’nin büyüyüp gelişmesi. Hem bölgesinde hem küresel anlamda Türkiye
güçlendikçe bunlar rahatsız oluyor. Türkiye ekonomik anlamda büyüdükçe bunlar
rahatsız oluyor. Ne zamanki biz büyük işlere imza atsak bunların karın ağrıları
sancıları tutuyor. İnanın bütün insanlığı diplomasiyi her şeyi ayaklar altına
alacak kadar çılgınlaşabildiler” dedi.
Prof. Dr. Nevzat
Tarhan: “Türkiye psikolojik savaşta karar veren durumuna geçiyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da
psikolojinin bir ayağını oluşturan politik psikolojinin önemine işaret ederek
“Politik psikolojide psikolojik savaş var, Türkiye şu anda psikolojik savaşın
bir nesnesi durumunda hatta öznesi durumunda. Türkiye daha önce psikolojik
savaşta kurban olandı, şimdi psikolojik savaşta karar veren durumuna geçiyor.
Şu anda bölgesel lider olma durumunda. Böyle bir durumda sosyal psikoloji
açısından önemli olacak şu anda asimetrik bir savaş yaşanıyor. Türkiye bu
savaşta 100 sene önceye göre önemli avantajlara sahip. Çok daha özgüven sahibi
bir yönetim sistemimiz var. Böyle bir durumda da çok güzel sonuçlar ortaya
çıkacak” dedi.
YORUMLAR