Hava değişikliğinden
hatalı hareket etmeye, ışıktan yüksek sese maruz kalmaya, stresten öksürüğe
kadar pek çok etken baş dönmesini tetikleyebiliyor. Bu tetikleyici etkenlerin
ardında ise genellikle kulak, bazen de beyinden kaynaklanan hastalıklar yer
alıyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç.
Dr. Deniz Tuna Edizer altta yatan hastalığa bağlı olarak baş dönmesine pek çok
şikayetin de eşlik edebildiğine dikkat çekerek, “Eşlik eden yakınmalar arasında
bulantı, kusma, çınlama, işitme kaybı, kulakta dolgunluk hissi, terleme,
çarpıntı ve nefes darlığı görülüyor. Gerek tetikleyiciler gerekse eşlik eden
şikayetler vertigoya yol açan hastalığa göre değişiyor” diyor. Acıbadem
Üniversitesi Atakent Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Deniz Tuna
Edizer baş dönmesine en sık neden olan 6 hastalığı anlattı; önemli bilgiler
verdi.
Kulak kristallerinin
yerinden oynaması (BPPV)
Baş dönmesine en sık yol açan hastalıklar arasında
pozisyonel vertigo (BPPV) yer alıyor. Halk arasında kulak kristallerinin
yerinden oynaması olarak bilinen pozisyonel vertigo, baş hareketlerine bağlı
olarak, genelde saniyeler süren şiddetli ve kısa süreli baş dönmesine neden
oluyor. “Sıklıkla raftan bir şey almak veya ayakkabı bağlamak gibi hareketler bu
hastalıkta baş dönmesini tetikliyor.” diyen Doç. Dr. Deniz Tuna Edizer yerinden
oynayan kulak kristallerinin tanısının basit manevralarla konulup tedavi
edilebildiğini belirterek, şöyle devam ediyor: “Pozisyonel vertigonun yaş
ilerledikçe görülme riski artıyor. Bu hastalığın D vitamini eksik olan
hastalarda daha sık görüldüğüne dair önemli çalışmalar mevcut.”
Denge sinirinde
iltihap (Vestibüler nörit)
Denge sinirinde iltihap olarak tanımlanan vestibüler
nörit hastalığı da sık görülen vertigo nedenlerinden birini oluşturuyor. Kulak
Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Deniz Tuna Edizer hastaların genellikle öncesinde
bir üst solunum yolu enfeksiyonunun varlığından bahsettiklerini vurgulayarak,
“Vestibüler nörit oldukça şiddetli ve 7-10 gün boyunca sürekli seyreden, ancak şiddeti
azalarak devam eden baş dönmesine yol açıyor. Hastalarda şiddetli bulantı ile
kusma da görülüyor ve ağızdan beslenme mümkün olmayabiliyor. Bu nedenle
hastaların bir kısmında hastanede takip gerekebiliyor.” diyor.
Meniere hastalığı
İç kulak sıvılarında (endolenf) genişleme sonucu oluşan meniere
hastalığı önemli bir baş dönmesi etkeni olarak belirtiliyor. Ataklar halinde ortaya
çıkan baş dönmesi tipik özelliğini oluşturuyor. Baş dönmesinin yanı sıra atak
sırasında işitme kaybı, çınlama ve kulakta dolgunluk hissi, değişen sıklıklarda
görülüyor. Diyet değişikliği, ilaç tedavisi ve kulak içine yapılan
enjeksiyonlarla hastalık kontrol altına alınabiliyor.
İç kulak
iltihaplanmaları (Labirentit)
İç kulağın iltihaplanması olarak bilinen labirentit
varlığında baş dönmesine işitme kaybı ve bulantı/kusma eşlik ediyor. Labirentit
enfeksiyonlar veya enfeksiyon dışı etkenlere bağlı olarak gelişebiliyor.
Genelde şiddetli baş dönmesine yol açan labirentit varlığında hastanede yatış
gerekebiliyor. Ataklar halinde olmayan ve sürekli devam eden baş dönmesi
haftalarca sürebiliyor ve sonrasında özellikle bazı hareketlerle ortaya çıkan
dengesizlik ile işitme kaybı gibi sekeller bırakabiliyor.
Vestibüler migren
Migren tanısı olan birçok hastada klasik migren atakları
dışında bağımsız vertigo atakları görülebiliyor. “Baş ağrısı dışında başka
nörolojik şikayetler oluşturan migrenöz bir tablo olarak karşımıza çıkıyor”
diyen Doç. Dr. Deniz Tuna Edizer, tanı ve tedavi sürecini şöyle anlatıyor: “Migren
tanısı varlığında ataklar halinde ortaya çıkabilen baş dönmesi veya dengesizlik
ve baş ağrısı ile denge bozukluğu arasında bir ilişkinin tespit edilmesiyle
tanı konuluyor. Baş dönmesi atağı sırasında sıklıkla baş ağrısı görülmemesi ve
tetikleyicilerin varlığı önemli özellikler arasında yer alıyor. Tedavisi genel
olarak migren tedavisine benzerlik gösteriyor.”
Beyin damar hastalıkları
Baş dönmesine de yol açan damar hastalıklarının önemli
bir oranı tıkanıklık sonucu oluşuyor. Damar hastalıkları, etkilenen alana göre birçok
ek şikayetlere de sebep olabiliyor. Risk faktörleri arasında sigara içmek,
yüksek tansiyon ve diyabet yer alıyor. Doç. Dr. Deniz Tuna Edizer, “Özellikle ani
ortaya çıkan durumlarda ilk amacımız kısa sürede tanıyı doğru bir şekilde
koymak ve uygun tedavinin başlatılmasını sağlamaktır.” diyor.
Hastalık değil,
bir belirti!
Vertigo (baş dönmesi) bir hastalık değil, hastalığın
oluşturduğu yakınmalardan biri. “Dolayısıyla
vertigoya neden olan bazı hastalıkların varlığı söz konusu oluyor.” diyen Doç.
Dr. Deniz Tuna Edizer baş dönmesinin hangi mekanizmayla geliştiğini şöyle
anlatıyor: “Dengenin sağlanmasında iç kulak, göz, eklemler ve beyin arasında
hassas bir etkileşim mevcut. Alınan denge bilgisi beyinde, yani merkezi sinir
sisteminde işleniyor ve ortaya çıkan yanıtla denge sağlanıyor. Denge sistemi
genel olarak insan vücudunda çok hızlı çalışıyor ve değişikliklere çok hızlı
cevap veriyor. Günlük hayatta yaptığımız ve çoğu zaman farkına bile varmadığımız
baş ve vücut hareketleri bu denge sisteminin süzgecinden geçiyor ve gerekli
cevap oluşturularak gerek bakış gibi görsel dünyamız gerekse postürümüz sabit
tutuluyor. Hastalık varlığında ise bir hareket olmamasına rağmen denge sistemi
uyarılıyor ve hareket algısı oluşuyor. Bu durum vertigo olarak adlandırılıyor.”
YORUMLAR