Başkan Bozdağ: 100 yıl su problemi olmayacak!

Başkan Bozdağ: 100 yıl su problemi olmayacak!

Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ, Helete-Göksu’dan Gaziantep’e içme suyu giden isale hattından saniyede 200 litre su alacaklarını belirterek 2020 yılında faaliyete geçecek Kısık Barajıyla da Pazarcık’ın 100 yıllık su ihtiyacının karşılanmış olacağını söyledi.

26 Ekim 2017 - 16:50

Pazarcık Belediye Başkanlığı’nı devraldıktan sonra ilçenin acil ve öncelikli ihtiyaçlarını gidermek için kolları sıvayan Pazarcık Belediye Başkanı Bozdağ, Pazarcık’a yapılan yatırımları gazetemize değerlendirdi. Göreve geldiği ilk sırada icarlık olan belde belediyelerin borçlarını ödemeye başlayan Bozdağ, önümüzdeki dönem içinde Pazarcık’ın borç veren bir belediye olacağını kaydetti. İşte Bozdağ ile röportajımızdan satır başları:

Geldiğimizde belediye borçlu, hacizli. Hatta “bu, belediye binasını da satabilirler” deniyordu. “6 ay dayanamaz bırakır gider” diyorlardı. Siz samimi olursanız, doğru olursanız; Cenabı Allah yardım eder, buna inandık. Çok şükür yüzde 60-65 civarını bitirdik. Pazarcık bir sisteme oturdu. İkinci dönem 2019-2024 dönemi Pazarcık tabiri caizse Kahramanmaraş için söylüyorum çimer. Bakın çimer diyorum. Borç para bile verebilir. İcralık belediyeden borç verebilir bir belediyeye gidiyoruz.

Önceki yıl çalıştayda Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’a Pazarcık’ın ilgili sıkıntılarını arz ettiğimde 3 ay sonra da Bölge Müdür Muavinimizi de buraya göndererek acil olduğundan planlandığını söylediler ve akabinde de 24 ağustos 2017 tarihin de çevre yolu ihalemizde yapıldı. ihaleye 45’e yakın firma girdi.

Bu Ekim ayı meclisinde, Pazarcık ilçesi Kızkapanlı Mahallesi 261 ada 4 parsel biri, bir de 138 ada 32 parselde yapılması planlanan düşünülen sanayi alanı. 1/5000’liği bitti. 1/5000’liği büyükşehirden geçti. Toplam yer: 6600 dönüm.

Temel atmamız ile doğalgazı yakmamız 6 ay sürdü. Eylül’de temel atarız, dedik. Eylül’de temel attık. Mart’ta yakarız, dedik. Mart’ta doğalgazımızı yaktık. Vatandaşımıza taahhüt ettiğimiz süre günü gününe tuttu. Biraz sıkıntılar vermedik mi? Verdik. Ama her zaman söylüyorum: Sancısız doğum olmaz.

Maraş’a doğru giderken Kartalkaya’yı geçtikten sonra sağ tarafta yolun kenarında 104 dönüm bir hazine arazimiz var. Buraya Küçük Sanayi Sitesi yapılması için TOKİ ile görüşüyoruz. Eğer biz 36 ay vadeyi 72 aya çıkartabilirsek; TOKİ burada bir esneklik gösterirse ki görüşmelerdeki o sıcaklıktan anlıyorum; büyük bir ihtimal orada işlemlere hemen başlanacak.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatma Şahin Hanımla görüştük. 1971’den beri Kartalkaya’dan su verdiğimizi, bizim de içme suyu sıkıntımızın olduğunu, Göksu-Helete suyundan bizim de ihtiyacımız kadar su almamız gerektiğini talep ettim. Ondan sonra mikrofonu benden aldı Fatma Hanım; “tabi ki Pazarcık’a sözümüzü verdik” dedi. Yaklaşık saniyede 200 litre suyu biz buradan alıyoruz. Borular döşeniyor.

Yollar, kanalizasyon, su şebekesi, doğalgaz, sanayi ihtisas alanları… Maşallah Pazarcık’ta hepsi var. “Belediyelerin görevi festival yapmak değildir. Borçlanarak onu herkes yapar. Önemli olan altyapıyı yapmak. Alt yapı olmadan üst yapı olmaz” bu sözler Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ’a ait. Gündüz saatlerinde vatandaşlarla çok meşgul olduğu için akşam saatinde rahatsız ettik Başkan Bozdağ’ı! Yine bir toplantıdan yorgun argın çıktı bizi kabul etti. Yorgunluğu her halinden belli olsa da Pazarcık söz konusu olduğunda heyecanla anlatmaya başladı. Hem Pazarcık için mega proje olarak adlandırdığı çevre yolu, ihtisas sanayi bölgeleri, alt yapı çalışmaları kovalıyor hem de vatandaşın mutlu ve üzüntülü günlerinde en büyük destekçisi… Pazarcık nereden nereye geldi? Yaklaşık 1 saat boyunca bunu konuştuk. Yatırılan yatırımları detaylı bir şekilde röportajımızdan okuyabilirsiniz; ama benim asıl vurgulamak istediğim şey: İcralık bir belediyeden borç veren bir belediyeye gelmek kolay değil!  İşte Pazarcık’ın başarısının hikâyesi…

Pazarcık zor bir coğrafya. Toplumun tüm renkleri var. Herkesi nasıl memnun ediyorsunuz? Çünkü kafasını kessen başka partiyi söylemeyecek insanlar var. Buna rağmen bu duvarı nasıl yıktınız?

Herhalde samimiyettir. Âcizane babadan dededen siyasi bir aileden gelmekteyim. Çocukluğumdan beri kalabalığın içinden gelmekteyim. Babamı gördüm hatta dedemi de gördüm. 12 yaşındaydım vefat ettiğinde rahmetlik dedem. Ev hep böyle kalabalık insan yığını halinde olurdu. Gelen giden köylerden gelenler dedemgilin evinde kalırdı. Eskiden böyle 3 gün 5 gün kalanlar olurdu. Yol falan yoktu. Çok şükür ülke nereden nereye geldi. Birincisi budur. İkincisi de Ankara’da yoğun bir mecliste çalışmaktır; Kahramanmaraş Milletvekili Selahattin Karademir’le! Sonra 8 yıl Mehmet Sağlam’ın bence siyaset teçhizatından geçtik. Siyasetin olduğu yer Ankara’nın göbeği meclis! Biraz herhalde orada koşuşturmaktan Bakan Bey’in orada faaliyetlerini görmekten orada da herhalde bir şeyler öğrendik. Ben öyle değerlendiriyorum. Az çok bürokrasiyi ve devleti tanıdığıma inanıyorum. İnsanlar oraya da talepler ile gelirdi. Hastası olur gelirdi. Tayini olur gelirdi. İş takibi olurdu. Bursu, kredisi olurdu. Biz yılın 12 ayı belirli şeylere bölerdik. Şu zamanlar polis sınavları, şu zamanlar askeri sınavlar, şu zamanlar yurtlar, şu zamanlar işte tayinler, harçlar, krediler, burslar… Hep bu koşturmayla oldu. E tabi belli bir zaman geçtikten sonra da memlekete gelip Belediye Başkanı olunca bunları herhalde bilmemizden o konuda kendimi şanslı addediyoruz. Herkese nasip olmaz bu. Çok genç yaşlarda Bakanlık Müşaviri gibi bir yere Milli Eğitim Bakanlığında Mehmet Sağlam gibi bir duayenin yanında usta çırak gibi herhalde yetişmenin de bence öyle dersem daha doğru olur; onun neticeleridir. İnsanlar sıcak görüyor. Mesela bakın şu saate kadar işte gördünüz; saat 23.30’da çıktığımı biliyorum. Öğlen yemek yemediğimi biliyorum. 09.00’da girip de 16.00’a kadar Allah sizi inandırsın sadece su içerek vatandaşlarla birebir görüştüğümü biliyorum. Ve en son çıkan ankette yüzde 80,8 gibi halkla görüşebilme 5 üzerinden 3.97 alma bu da beni mutlu etmedi, desem yalan olur. Ama bitirebildik mi? Bitmedi. Belediyenin sıkıntıları var geldiğimizde icra var, sıkıntı var. Belediye borçlu, hacizli. Hatta “bu, belediye binasını da satabilirler” deniyordu. “6 ay dayanamaz bırakır gider” diyorlardı. 5 belediye oldu. Diğer belde belediyelerinin Evrin’in, Yumaklıcerit’in, Narlı hariç diğer belde belediyelerinin hepsi kayıtlarda mevcut ne kadar borçlu oldukları. Ben bununla ilgili dosya da hazırladım. Nasıl aldık, ne getirdik, ne yaptık diye! Ben bunu ilgili milletvekiline de sundum. Celalettin beye de verdim. Bakın bu borç böyle böyle. Bununla ilgili Ankara’dan 25 yıllık belediyeleri teftiş eden başkontrolör müfettiş bir arkadaşı Başkan Yardımcısı diye getirdim; buraya bana yardım etsin diye. Ben kalkamam bu işin içerisinden. Bütün belediyelerin borçları binaları hacizleri dosyalar büyük nasıl kalkacaksın? Sağ olsun geldi 13 ay kaldı yardımcı oldu. Bir tane dışarıdan sözleşmeli bir avukat var burada. O da kendi işini takip etmekten başka yerlere gidip gelmekten boşa düşerse de ikinci planda belediyenin işlerinin takip edecek. Bu böyle yürümez. Gelir gelmez de biz iki tane hanımefendiyi sözleşmeli olarak kurumsal bir nitelik taşısın diye hukuk müşaviri olarak koyduk.

Şimdi bir taraftan hizmet yürütüyorsunuz bir taraftan da bu kalan borçları ödüyorsunuz. Bu borçlarda ne kadar erime oldu?

Çok samimi söylüyorum: Yatağıma başımı koyduğumda bu işin içinden nasıl kalkabiliyoruz, diye düşünüyorum. Kalkabiliyorum değil bakın; kalkabiliyoruz! Hiçbir zaman tekil konuşmam o da şeceremden dolayıdır. Tek başına kimse bir şey yapamaz. Ne yapıyoruz? Yeri geliyor Ankara’da ki arkadaşlarımızı arıyoruz. İlgili bu işin uzmanlarıyla konuşuyoruz. Nerede nasıl davranırız diye istişare yapıyoruz. Özellikle dün Sayın Bakanımız Mahir Ünal üstüne basa basa ne dedi? İstişare, istişare, istişare! Yani MYK’daki de vekil de il başkanı da Belediye Başkanı da istişare. En önemli şey istişare. “Ben yaptım oldu” yok böyle bir şey. Ben de diyorum yahu kurban olduğum bu kadar şeyin içerisinde nasıl gidiyor? Gözümde çok büyütüyordum. Hedef de koyuyorum; ama Cenabı Allah yardım ediyor. Bir tek bildiğim bir şey var. Ok gibi doğru olursan Cenabı Allah yardım eder. Bu yardımlar da şöyle oluyor: Bir şirket geldi alacaklıydı. 500 bin lira alacağı var. Kim? Baba-dede dostumuz. Bir tanesini örnek söyleyeyim mesela işte Yusuf Bülbül! İcra vardı. Basit söylüyorum sağ olsun ona da selamlarımızı iletelim. İcralıktı geldi, konuştuk. Şöyle şöyle yaparsak bize biraz zaman tanı küçük küçük şu ebatlarla size ödeme yaparız, dedik. Sağ olsun yani böyle istişareli konuşuyoruz. Filan yerin alacağı vardı. Bize böyle böyle davran! Belediye işte biraz muhalifti. Böyle sıkıntıların içinde bunu düzlüğe kaldırmak için bize yardımcı olursanız memnun oluruz, diyoruz. Bu şekilde biraz öteleyerek zaman tanıyarak bu işler çözüldü. Ama vatandaş da bu samimiyetimizi gördü. Mesela 2-3 tane özel banka vardı. Israrla onların alacağı vardı. Hiç ikinci telefonu açtırmadan takır takır ödemelerimizi şöyle şöyle yaparız, dedik. Taahhüt ettiğimiz şekilde ödedik. Ve kredi açık şu anda açık. Borcunu düzenli ve zamanlı bir şekilde öderseniz kredi puanınız da artar. Samimiyet her şeyi açar. Nezaketin de açamayacağı kapı yok. Siz samimi olursanız, doğru olursanız; Cenabı Allah yardım eder, buna inandık. Çok şükür yüzde 60-65 civarını bitirdik. Ben sadece Narlı’da 2 tane yer sattım. Şimdi ihaleye çıkartacağımız bir yer var. Ek imara açılan 125 hektar gelir gelmez yani bin 250 dönüm imara açtık. 5000’lik bitmek üzere Aralık ayında çıkar. O çıktığında oralardan arsalar çıkacak. O arsalarla da bütün borcumuzu öderiz. Borcumuzu kapatırız. 

Bu imar planıyla beraber başkanım hizmet süreniz bitene kadar Pazarcık belediyesinin de borcu bitecek diyebilir miyiz?

Kesinlikle! Hatta şöyle diyebilirim: İkinci bir dönem oluruz, olamayız. O Allah’ın bileceği bir iş ama Pazarcık bir sisteme oturdu. İkinci dönem 2019-2024 dönemi Pazarcık tabiri caizse Kahramanmaraş için söylüyorum çimer. Bakın çimer diyorum. Borç para bile verebilir. Yani büyükşehire bile borç verebiliriz. Öyle bir durum olabilir. İcralık belediyeden borç verebilir bir belediyeye gidiyoruz.

Geçen yılki çalıştayda çevre yolu için iyi bir çıkış yapmıştınız. O çıkışın meyvesini topladınız mı?

Aldık çok şükür. Dün de 4’üncü çalıştayımız oldu. Burada çalıştaylarla bizi tanıştıran Kahramanmaraş milletvekilimiz Genel Başkan Yardımcımız Mahir Ünal’a da Allah var teşekkürlerimizi sunmamız lazım. Niçin? Buradan Ankara’ya gidip randevu alıp birebir görüşme imkânını zor bulan arkadaşlarımız da var kolay bulanlar da var. Ama Mahir Bey’in bizi o çalıştaylarla tanıştırması sayesinde bütün bakanlarımızın Kahramanmaraş’ımıza gelmesiyle ilçemizde ve Kahramanmaraş’ımızdaki sıkıntıları birebir yazılı ve sözlü söyleme fırsatı buluyoruz. O da ne yapıyor bürokrasiyi hızlandırıyor. 6-7 ay, 8 ay, 1 yıl bekleyeceğimiz şeyleri 2 aya indirgiyoruz ve işleri bürokrasiyi takılmadan görüyoruz. Bu çok önemli bir şeydi. Ve Kahramanmaraş hakikaten şu son 15 yılda nereden nereye geldi? Allah var. Hem Büyükşehir Belediyesi olsun yeni bir büyükşehir belediye olmasına rağmen hakikaten inanılmaz hizmetleri gördü. 6360 büyükşehir yasasının ne olduğunu bilmeyenler; işte efendim gelir gelmez şu kadar kadro verilecek, şu kadar insana şey verilecek, bilmem ne falan diye eleştirirken bile ben bu yasanın doğru bir yasa olduğunu söyledim. Eksik ama eksiklikler yavaş yavaş tamamlanacak. Büyükşehirin ilk 3 yılı sıkıntılı geçer. Kalan iki yıl göreceli. Göz önünde hizmetler görünür bakın görüyoruz. Daha da çıkar. Çevreyolu çalıştay bunun en büyük önerisidir. Ben 51 yaşındayım. Çocukluğumdan beri herkes derki çevre yolu şuradan geçecek, Kızılyarma’dan geçecek derlerdi. Daha şu ana kadar 24 ağustos 2017 tarihine kadar çevre yoluyla ilgili ne bir plan ne bir müracaat söz konusu değildi. Ama önceki yıl çalıştayda Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım’a Pazarcık’ın ilgili sıkıntılarını arz ettiğimde 3 ay sonra da Bölge Müdür Muavinimizi de buraya göndererek acil olduğundan planlandığını söylediler ve akabinde de 24 ağustos 2017 tarihin de çevre yolu ihalemizde yapıldı. 45’e yakın firma girdi. 160 trilyonluk bir ihale. 45’e yakın firmanın içinde 4 tane kaldı. 4 tane firmanın içerisinde ihaleyi Karadenizli bir firma aldı. Ama bir şirket TİK’e başvurdu. Onun da 1 aylık bir süresi var tamamlanmak üzere. Onun akabinde de 2020 yılın da bitirmek şartıyla yani bakın 3 yıl içerisinde ihalesi yapıldı. Çok şükür diyebilirim ki Pazarcık’taki mega projeler arasında ilk sırayı alır çevre yolu. Bize gösterdiği teveccüh ve ilgi için hükümetimize de Sayın Başbakanımıza da teşekkür ediyorum.

Pazarcık organize sanayi bölgesi ile ilgili bir gelişme var mı?

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fatih Mehmet Erkoç ile daha önce konuşmuştuk. Pazarcık’ın hazineyle ilgili yeri var. İşte OGS düşündüğümüz, ihtisas organize saniyeleri kurmak istediğimizi hazine yerlerimizin olduğunu Gaziantep’le Kahramanmaraş arasında Tonsuklu’dan sonra ikinci etabın en azından burası olması için görüşmemiz oldu. Bu görüşmemiz neticesinde ekonomik yönden bizim de sıkıntılarımızı gidereceğini konuşmuştuk. 2 ile 2.5 yıl sonra bakın çıktı. Bu Ekim ayı meclisinde, Pazarcık ilçesi Kızkapanlı Mahallesi 261 ada 4 parsel biri, bir de 138 ada 32 parselde yapılması planlanan düşünülen sanayi alanı. 1/5000’liği bitti. 1/5000’liği büyükşehirden geçti. Toplam yer ne kadar? 6600 dönüm. Biz bu 6600 dönümün geçen Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatih Mehmet Erkoç, Pazarcık Kaymakamımız, ben, ticaret odası yetkilimiz, iş adamlarımız, Büyükşehir İmar Daire başkanımız Melike Hanım, Emlak Müdürümüz, Defterdarlık temsilcisi, bunlarla hep birlikte sunumunu yaptık. Bu 6600 dönümün parselizasyon işleri yapıldı. 200 dönümlük, 150 dönümlük, 50’şer dönümlük, 40’ar dönümlük alanlar ayrıldı. Talepler doğrultusunda küçük-büyük sanayicilerimize yer vereceğiz. Bunun yanında 2200 metre kare sosyal donatı alanları. Nedir bunlar? İlçe belediye binası, hizmet binası, büyükşehir hizmet binası, garaj, kamyonların gireceği yer, işte 112, hastane depolarının olacağı yani yeni bir altyapı yerlerinin hepsi ayrıldı. Geriye kalan 4400 küsur dönüm yerin parselizasyonu bitti. Kasım olmazsa en geç Aralık ayında biz de binliğini yapacağız. Ondan sonra kazmayı bu 4400 dönüm yere vuracağız inşallah. Kızkapanlı Mahallesinde yer alan bu 6600 dönümün yüzde 30’u Pazarcık Belediyesi’ne yüzde 10’u da Büyükşehire!

Bir yüzde 30’unu düşünün bir de yüzde 10’unu düşünün. Tomsuklu Organize Sanayi 3400 metrekare 1000 dönüm daha fazla orası. Bu 6600’ün bir akabinde 10 bin arkasından 15 bin 20 bin olabilecek şekilde yerimiz var. Bu Pazarcık’ı ne yapacak biliyor musunuz? Uçuracak. Daha önceki iktidarlarda borç alan emir alır, diyorduk ya; Pazarcık önümüzdeki dönem borç alan değil borç veren bir belediye olur. Bundan emin olun. Buradan da Büyükşehir Belediye başkanımıza teşekkür ediyorum. Bu çalışmayı neticelendirdik diye.           

Pazarcık’a doğalgaz gelecek dediniz, geldi. Gittiniz koşturdunuz, çok uğraş verdiniz. Pazarcık’ta doğalgaz şimdi ne durumda?

Pazarcık’ta bin 400 kişi şu anda doğalgaz yakıyor. 2-3 aydır yakan var. Önümüzdeki hafta merkezde döşenen yerlerin tamamına verilecek. Yukarı Pazarcık ile İstasyon Mahallesi için müracaatımız oldu. o da önümüzdeki yıla yetişir. Hatta biz artırdık. Daha kısaydı; Narlı’yı da sonra ekledik. Fatih Mahallemizde 10. Caddenin arka tarafı yoktu onu da sonradan ekledik. Sadece Yukarı Pazarcık ile İstasyon Mahallemiz kaldı. Onun dışında doğalgazı yakıyoruz. Hatta “daha geçen temel attınız şimdi yakıyorsunuz” diyen oldu. Hakikaten 6 ayda oldu. Temel atmamız ile doğalgazı yakmamız 6 ay sürdü. Eylül’de temel atarız, dedik. Eylül’de temel attık. Mart’ta yakarız, dedik. Mart’ta doğalgazımızı yaktık. Vatandaşımıza taahhüt ettiğimiz süre günü gününe tuttu. Biraz sıkıntılar vermedik mi? Verdik. Ama her zaman söylüyorum: Sancısız doğum olmaz. Eğer bunu toz çıkarmadan getiren bir sistem varsa onu yapalım. Doğalgaz ile şunu söyleyebilirim: Türkiye’de tektir. Tek olduğu için söylüyorum. Doğalgaz nereden geliyor? Doğudan batıya geliyor. Sayın Ulaştırma Bakanımız Kahramanmaraş programında ne demişti? Asya ile Avrupa arasında bir köprü demişti. Şimdi bu köprünün üzerinden Avrupa’ya şey doğalgaz gidiyor. Mücadele, ülkeler arasındaki sıkıntı, Rusya ile Almanya ile sıkıntı… Almanya’nın bize takındığı tavrın sebeplerinden birisi de dünyanın en büyük üçüncü havaalanın değil; bir de mavi akım projesi var. Türk akımı projesi. Niye oradan gitmiyor da buradan gidiyor? Türkiye zenginleşiyor, büyüyor. Rahatsızlıklarının biri de o! Şimdi Rusya’dan, İran’dan, Irak’tan doğalgaz geliyor. Bizim doğumuzda Gölbaşı ilçemiz var. Bizim doğumuzda Gölbaşı ilçemiz inanın 15-20 yıl öncesine göre Pazarcık’a göre çok küçüktü. Şimdi doğalgaz Gölbaşı’nda var da Gölbaşı’ndan Kahramanmaraş’a giderken bu Pazarcık’ı niye atlayıp gidiyor? Bizim Kartalkaya Barajı’mızın kuzeyinden geçiyor. Çok da yakın. Çiğli’den, Kapıçam’ın oradan gidiyor. İster buna siyasi deyin ister buna memleket sevdalısı, memleketi bilmeyenler veya sahipsiz deyin; ne derseniz deyin! Buradan geçerken; Çanakkale’deki gibi “Dur Yolcu” niye dememişler? Geçerken şurada 30 bin nüfuslu, koskoca bir ilçe var. Bugün Ardahan’da 3 bin nüfuslu bir beldeye doğalgaz bağlatıyor da belediye başkanı Pazarcık’a niye bağlatmamışlar da atlamış gitmiş. Biz ne yaptık? Batıdan doğuya götürdük. Türkiye’de batıdan doğuya doğalgaz götüren tek belediye Pazarcık Belediyesidir! Biz tuttuk Çiğli’nin oradan Narlı-Nefsi Doğanlı Mahallesi’ne toplama merkezi kurduk. Bir T boru çektik. Narlı’dan Pazarcık’a 19 kilometre ile doğalgaz getirdik. Doğalgaz ilçemize geldi yandı. Allah hayırlı eylesin.

Yani Pazarcık’ın doğalgaz ihtiyacı önümüzdeki yıl itibariyle tamamen giderilmiş olacak. Peki, Pazarcık’ın su ihtiyacı ne durumda? Gaziantep hala Kartalkaya’dan su alıyor?

Bakın aynı şeyi su için de söyleyeyim: Göksu Helete’den Gaziantep’e giden 130 kilometrelik isale hattı var. Çok büyük projeler bunlar. Bu da bizim güneyimizden gidiyor. 130 kilometrelik isale hattı var ve bunun yaklaşık 65-70 kilometresi Pazarcık’ın sınırları içinden geçiyor. Tabi biz bununla ilgili bir lobicilik yaptık. Burada Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanıma yine teşekkür ediyorum. Kendisi de bizzat Veysel Eroğlu Bey’e de söyledi. Biz sıkıntılarımızı önce kendisine ilettik. Sonra beraber Veysel Eroğlu Bey’e sözlü ve yazılı da ilettik. Onun dışında Başkanım ben Pazarcıklıları Gaziantep’te Fatma Hanım toplayacağım, için dedim. Allah gani gani rahmet eylesin Abdulkadir Yüksel… Pazartesi günü saat 06.00’dan sonra 09.15’te uçağım var dedi. Toplayalım, dedi. 3 saatte 500-600 tane Pazarcıklıyı toplamamıza da hayret ettiler Gaziantep’te! O saatte herkes işten dönüyor. Şok oldular vallahi Gaziantep’te! Oturduk. Gördü Fatma Hanım da bir baktı CHP milletvekili adayı, MHP milletvekili adayı, HADEP milletvekili adayı… Bütün Pazarcık’tan her kesimden insan var. Parti toplantısı değildi. Pazarcıklıların toplantısıydı. Pazarcıklılar ile yerel yönetimlerin buluşma toplantısıydı. Bu toplantıda, divanda mesel suya geldi. Orada ben konuyu Büyükşehir Belediye Başkanımıza Sayın Bakanımıza da ilettiğimi 1971’den beri Kartalkaya’dan su verdiğimizi, bizim de içme suyu sıkıntımızın olduğunu, Göksu-Helete suyundan bizim de ihtiyacımız kadar su almamız gerektiğini talep ettim. Ondan sonra mikrofonu benden aldı Fatma Hanım; “tabi ki Pazarcık’a sözümüzü verdik” dedi. Yaklaşık saniyede 200 litre suyu biz buradan alıyoruz. Borular döşeniyor. Şimdi bizim bu sudan almamız gerek. Kuzeyimizden giden Kısık Projemiz var. Ta Dulkadiroğlu’na kadar gidecek. O proje gecikeceği için belki 2020 yılına kalır. Biz o zamana kadar su ihtiyacımızı görelim diye doğalgazda yaşanan sıkıntıyı biz yaşatmadık, aldık.

Pazarcık Küçük Sanayi Sitesi için çalışmalar ne durumda?

Şimdi bizim evlerin altında sıkıntımız vardı. Küçük Sanayi Sitesi için büyük bir projemiz var. O projeyi alıp Sayın Kaymakamımız ile birlikte TOKİ’ye gideceğiz. İçişleri Komisyon Başkanımız Celalettin Güvenç abimiz de sağ olsun TOKİ ile bu bağlantıları kurdu. Ergün Bey ile de çok büyük bir samimiyeti var. Beraber gideceğiz sadece vade konusunda bir sıkıntı kaldı. TOKİ’ye yaptırmak, TOKİ’yi garantör haline getirmek istiyoruz. Çünkü 10 yıldan beri burada birkaç sefer kurulmuş. Bir güven eksikliği var. Ama ilk kez bir belediye ve kaymakam işin altına elini de bedenini de koydu. Sayın Kaymakamımızla birlikte Esnaf Kefalet Dernek Başkanımızla, kooperatif başkanlarımızla, üyelerimizle 7-8 defa toplantı yaptık. Maraş’a doğru giderken Kartalkaya’yı geçtikten sonra sağ tarafta yolun kenarında 104 dönüm bir hazine arazimiz var. 20 dönüm kendilerinindi, 84 dönümü de hazine yeriyle birleştirdik. Eğer biz bunu 36 ay vadeyi 72 aya çıkartabilirsek, TOKİ burada bir esneklik gösterirse ki görüşmelerdeki o sıcaklıktan anlıyorum; büyük bir ihtimal orada işlemlere hemen başlanacak. Şu anda TOKİ biliyorsunuz Yukarı Pazarcık’ta 141 tane daireye başladı. Katlar yükseliyor. TOKİ ile Küçük Sanayi Sitemizi de yaparsak 3,5 yıl gibi kısa bir süre içinde büyük işlerimizi tamamlamış olacağız.

Başkanım Pazarcık’ın içme suyu şebekesi yenileme çalışmaları vardı. Onda ne kadar ilerleme kaydedildi?

Su şebekemizin 3 Ekim’de ihalesi yapıldı. Hem bizim hem Göksun’un su şebekesi işini 400 günde bitirme şartıyla içme suyu şebekemiz yenilenecek. Pazarcık’taki şu anki şebeke, rahmetli dedemin döşediği şebeke! En son 1976 yılında yenilenmiş. Şu anki AK Parti İl Başkanımız Sayın Ahmet Özdemir’in babası yapmıştır müteahhitliğini. Tesadüfen bir taziyede konuşmuştum kendisiyle. “Ben Ahmet Özdemir’in babasıyım. 76’da ben yaptım Pazarcık’ın İçmesuyu şebekesini” dedi.

Seçim öncesi yollar yine delik deşik olacak. Bu çalışmayı böyle bir dönemde yapmak büyük bir cesaret ister.

Bunu ancak ak kadrolar yapar. Bunu bana diyen çok oldu: “Ya doğalgazdan dolayı çok sıkıntı oldu: “Tekrardan bu su şebekesine girmeyelim” diyenler oldu. Asbest borulardan su içiyoruz. 3-5 ay sürmez Afşin’in yaşadığı sıkıntıyı biz yaşarız. Çeşmelerden çamur akarsa bunun vebali kime? Allah şahit. Samimi söylüyorum; bizim seçimle işimiz yok. Ben devlette 30’uncu yılımı çalışıyorum. Eşim 24’üncü yılını çalışıyor. Böyle bir imkân varken; geçmişte gelen her belediye başkanı 5’er bin 6’şar bin metre yapsalardı çoktan biterdi. O zaman küçüktü. Ama şimdi büyük. Artı ülke nereden nereye geldi? Biz seçim yatırımı olarak bakmıyoruz olaylara. Taahhüt ettiğimiz şeylere bakıyoruz. Genel merkezimiz de teşkilat başkanımız da yerel yönetimlerden sorumlu başkanımız da dün Mahir Bey de söyledi. Bizleri bir okul gibi karne gibi takip ediyorlar. Fevkalade güzel bir şey. Ne taahhüt ettin? Ne yaptın? Ne yapamadın? Gücümüzün yettiği nispette başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere milletvekillerimiz olmak üzere Kahramanmaraş, AK Parti döneminde, Mehmet Sağlam’dan sonra Kahramanmaraş, 20 yıl sonra Mahir Ünal Bey ile Kültür ve Turizm Bakanlığını gördü. Arkasından Başbakan Yardımcılığını gördü Veysi Kaynak Bey ile! Ve akabinde neyi gördük? Genel Başkan Yardımcılığını gördük. Cumhurbaşkanı’nın iki tane sözcüsü var. Bir tanesi Sayın İbrahim Kalın, bir tanesi de Sayın Mahir Ünal! Kahramanmaraş böyle bir şeyi yakalamışken; su şebekesinin zamanlamasını düşünebilir mi? Hangi Belediye Başkanı arkadaşım düşünebilir? Bütün ilçelerimizde çalışmalar var. Bunlar olmadığı müddetçe biz üst yapıyı nasıl yapacağız? Su şebekesini de halledip alt yapı çalışmalarını bitirdikten sonra İnşallah çarşı içine mahalle aralarına sıcak asfalt dökeceğiz. Günü günlen geçiren bir yapımız yok bizim! Alt yapısı olmayanın üst yapısı olmaz. O zaman buna hizmet denmez. Hepimiz büyük bir vebal altına gireriz. Yarın bunu sorgularlar. Ne yaptın, derler. Belediyenin işi festival yapmak, sağını solunu cilalamak değil; alt yapıyı yapmak! Ağır olan şeyleri bitirmek. Belediyenin görevi; yolunu, yolağını, ulaşımını, kanalizasyonunu, su şebekesini, en güzel suyu içirmeyi ve en kısa zamanda sağlıklı bir yolun altyapısını yapmaktır. Ben nasıl ki siyaset yaparken; “ilçemiz muhalefette olduğu için hizmet alamadı. Gelin ilçeyi iktidarın hizmetleriyle buluşturalım” dedim. Bakın hizmetle buluştu Pazarcık!

Halkla devamlı iç içesiniz. Saat 23.00’a kadar hizmet binasındasınız. Aileye nasıl zaman ayırıyorsunuz? Eşiniz bu durumdan hiç şikayet ediyor mu?

Çocuklarım üniversitede zaten. Burada değiller. Eşimle biz buradayız. Çok samimi söylüyorum bu konu da haklarını Allah var yani ödeyemem. Çok aşırı derecede aile bağlantısı güçlü bir adamım. Boş bir anım olduğu an evde olurum. Böyle sağ sola takılan biri değilim. Boş vakit bulduğum zaman da eşimle spor yapan biriyim. 30 yıldır düzenli spor yaparım. Yalnız şu son 6 ay özellikle 15 Temmuz’dan sonra ki dönemde buradaki yoğunluktan dolayı da biraz aksama oldu. Kendisi Gençlik Spor İlçe Müdürlüğü görevini yürütüyor. O da çok çalışıyor. Üstelik bırakın bendeki rahatsızlığı benim yükümü hafifletebilmek için o da akşam 8 veya saat 9’lara kadar kalıp maçlar organize ediyor. Burada şehitlerimizin adına bisiklet turnuvaları yapmıştır, bocca yarışmaları yapmıştır, yön bulma oryantrik yarışmaları yapmıştır. Hepsini şehitlerin adına düzenlemiştir, hepsinin adına bayrak vermiştir. Tenis kortundan tutun futboluna, çim sahasına, voleyboluna ve hatta Türkiye dördüncüsü olduk biz Yatılı Bölge Okulu olarak. Yıldızlar Türkiye dördüncüsü olduk. İlk 3 İstanbul Eczacıbaşı, Vakıfbank, Galatasaray. Alt yapısı çok güçlü takımlar. Çocuklar 2 metre. Bizim çocukların en büyüğü en uzunu 1,86. 2 tanesi milli takıma çağırıldı. Geçen yıl Türkiye sekizincisi olduk. Bu yıl Maraş’ta o takım birinci oldu. İkinci de Pazarcık’tan bir takım oldu. Yani başarı başarıyı getiriyor. Biz de burada okçuluğu sevdirdik. Bilardoda Türkiye üçüncüsü olduk. Atletizmde Türkiye birincisi olduk. Gelin tenis kortunu falan görün. Spor alanını görün! Şimdi birde gençlik merkezimiz açıldı. Şu anda 6 tane biz halı saha yapıyoruz; köylere yapıyoruz bunları. Yani başarı var. Her zaman şuna inanırım: Annemden de biliyorum nenelerimden de biliyorum. Eşinin desteği olmadan kimse siyaset yapamaz. Yaparım diyen, yalan söyler. O yüzden de buradan bir de vecize olsun Osman Bölükbaşı’yı rahmetle analım. Şu sözünü de hiç unutmam: “Siyasetçinin kendisi kul, parası pul, eşi de duldur!”

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x