Kahramanmaraş Kadın Platformu Başkanı Zeynep Arıkan 5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Tanınmasının 89. Yılı ve Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle yayınladığı mesajında; “Kemal Atatürk’ün yaktığı bu meşaleyi bir adım öne götürmek ve ilerletmek adına, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında ve mecliste eşit sayıda yer alması ise zorunludur” dedi.
Arıkan, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizde kadınlara seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce tanınmış olup, 5 Aralık 1934'te ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada şöyle der: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.” Bu konuşma ile kadın-erkek eşitliği ilkesini açıkça ortaya koyan Atatürk, Birleşmiş Milletler’in, 20 yıl sonra kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin 1. ve 2. maddesi ile yayımladığı ilkeleri, çok daha önce dile getirmişti. Cumhuriyetimizin ilk yıllarından aldığımız bu feyiz ile kadının siyasal yaşama aktif katılımını sağlamak adına öncelikle kadın-erkek eşitliği temel ilkesinin, yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında, akabinde toplumun tümünde, kurum ve kuruluşlarında fiili olarak hayata geçirilerek sağlanması ülkemizin ilerlemesi açısından çok önemlidir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar alma mekanizmalarında ve mecliste eşit sayıda yer alması ise zorunludur.
5 ARALIK 1934 YILINDA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YAKTIĞI BU MEŞALEYİ BİR ADIM ÖNE GÖTÜRMEK VE İLERLETMEK ADINA; Türkiye'nin onayladığı Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) 4. maddesinde yer alan taahhüdün yerine getirilmesini, “EŞİT TEMSİL İÇİN ÖZEL ÖNLEM ALINMASINI” Anayasa’da, siyasi partiler ve seçim yasalarında, parti tüzüklerinde, seçilme hakkımızı yaşama geçirmek üzere her bir cinsiyete en az %40 temsil hakkı getiren değişikliğin gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz.
Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesini kutladığımız bugün, maalesef kadının en temel insan hakkı olan seçme ve seçilme hakkının belki fiilen ve hukuken değil ama, tarihsel ve güncel bir takım sosyo-kültürel eril baskıyla elinden alındığı bir süreci yaşamaktayız. Karar alma mekanizmalarında kadının eşit temsille yer alması gerektiğini savunan ve mücadele eden kadınlar olarak bizler bugün kadınların bunu her alanda siyasi, ekonomik, ticari, bürokratik, akademik alanlarda maalesef ikinci plana atılarak ödediklerini görmenin büyük ıstırabı ve öfkesi içerisindeyiz. Cumhuriyetle birlikte kadının erkekle eşit bir yurttaş olması yönünde önemli adımlar atılmış ve bu yönde yasal düzenlemeler yapılmışsa da; bugün hala kadınlarımızın “eşit yurttaş” olamadıkları açıktır. Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınlarımızın karar alma mekanizmalarında yeterince yer almamaktadır.
Tüm bunların yapılabilmesi içinde kadın bakış açısına sahip kadın milletvekili sayısının, kadın il genel meclisi, belediye meclis üyesi ve kadın muhtar sayılarının artmasının ve eşit temsiliyetin kesinlikle sağlanmasının gerekliliği ortadadır. Kadınlarımızın siyasette yeterince söz sahibi olmaları, karar mekanizmalarında yer almaları için kadının önündeki engellerin kaldırılması gerekmektedir.
Seçimler sonrası 600 vekilin olduğu Meclis'te kadınların oranı yüzde 20'nin biraz üzerinde, ancak birçok sivil toplum kuruluşu ve kadın hakları savunucusu, kadınların siyasette hala yeterince temsil edilmediğini söylüyor ve Türkiye'nin yüzde 50'lik ideal kadın temsil oranından çok uzakta olduğuna dikkat çekiyor. Bizler de Kahramanmaraş Kadın Platformu olarak tüm kadınlarımıza bu vesileyle bir çağrıda bulunuyor, yaklaşan mahalli idareler seçimlerinde mutlaka ve mutlaka, muhtarlık, belediye meclis üyelikleri ve belediye başkanlık adaylıklarına başvurmalarını ve bu haklarını kullanmalarını bekliyor ve istiyoruz.”
YORUMLAR