Toplumda her 100 erişkinden 60-80’inde görülen bel ağrısı
iş ve sosyal yaşamı altüst edebilecek kadar şiddetli seyredebilen önemli bir
sağlık problemi. Dünyada baş ağrısından sonra 2. sıklıkta görülen bel ağrısına
birçok neden yol açsa da, tüm etkenlerin altında omurlar arasındaki “diskin
dejenerasyonu” yatıyor. Ancak bel ağrısının asıl sorumlusu olan diskteki
dejenerasyonu onarmaya yönelik bir yöntem olmadığı için tedavinin ardından ağrı
tekrar nüks ederek hastanın aynı problemleri yeniden yaşamasına neden
olabiliyor. Sevindiren haber ise kök hücre tedavisinin artık bel ağrılarında da
uygulanabilmesi ve bu yöntemden oldukça başarılı sonuçlar alınması. Tedavinin
etkili olmasındaki en önemli faktör ise; hastadan alınan kök hücrelerin bel
ağrısının asıl sorumlusu olan disk dejenerasyonunu onarmaları, bir başka deyişle
sorunun asıl kaynağını ortadan kaldırmaları. Acıbadem Altunizade Hastanesi
Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Özyalçın ile Acıbadem Maslak Hastanesi
Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Kamer Dere bu sayede ağrının tümüyle geçmesinin yanı
sıra, ilerleyen zamanda tekrar gelişme riskinin de önüne geçildiğine dikkat
çekiyorlar!
İlerleyen yaş, travma, aşırı kilo ve az hareket etmek
gibi çeşitli etkenler nedeniyle oluşan disk dejenerasyonu omurlar arasında
süspansiyon görevi gören kıkırdağın yıpranması anlamına geliyor. Disk
dejenerasyonu nedeniyle diskteki canlı hücrelerin sayısı azalıyor, su oranı düşüyor,
esneklik azalıyor ve yırtılmalar oluşuyor. Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Kamer Dere
bunların sonucunda da belde ağrıya yol açan omurga fıtıkları, faset eklem dejenerasyonu
ve omurga kaymaları gibi hastanın yaşam kalitesini oldukça düşüren problemler
geliştiğini belirtiyor. Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Özyalçın da bel
ağrısının asıl kaynağı olan disk dejenerasyonunu onarmaya yönelik bir tedavi
yöntemi olmadığı için ağrıya geçici çözüm sağlandığını, bunun da çeşitli
problemleri beraberinde getirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Örneğin fıtık gelişmişse ilaç, fizik tedavi veya ameliyat gibi yöntemlerle
fıtığı tedavi ediyoruz. Ancak sorunun kaynağı olan diskteki dejenerasyon devam
ettiği için zamanla fıtık yeniden oluşuyor, bunun sonucunda da ağrı problemi
nüks ediyor. Bel ağrısı uzun soluklu bir tedavi gerektiriyor. Dolayısıyla hem
ağrılara yeniden maruz kalmak, hem bu süreci yeniden yaşamak hasta için
yıpratıcı oluyor. Bunun aksine kök hücreyle bel ağrısının asıl sorumlusu olan
disk dejenerasyonu onarıldığı için ağrının ilerleyen zamanda yeniden gelişme
riski önlenmiş oluyor.”
Kalıcı çözüm sağlıyor
Tedavideki sorunlardan yola çıkan tıp dünyası disklerdeki
doku onarım mekanizmalarının daha iyi anlaşılması sayesinde son zamanlarda disk
dejenerasyonun tamir edilmesine yönelik yeni bir tedavi modeli geliştirdi. Bel
ağrısından yakınan hastalara umut olan bu yöntemin adı; otolog kök hücre
transferi. ABD’de bel ağrısında kök hücre tedavisi üzerine yapılan 1 yıllık
takipli çalışmada yüz güldürücü sonuçlar alındı ve alınmaya da devam ediyor. Bu
çalışmanın sonucunda hastalarda ağrı skorlarında belirgin azalma görülürken,
hayat kalitelerinde de yine belirgin yükselme saptandı. Yapılan araştırma henüz
yeni olsa da, alınan sonuçlar bu yöntemin gelecekte uygun hastalarda tercih
edilen yöntem olacağının ipuçlarını veriyor. Alınan başarılı sonuçların
ardından yöntem Türkiye’de de 2017 yılının başından itibaren uygulanmaya
başlandı.
Kök hücreler disk içine enjekte ediliyor
Ameliyathanede, skopi denilen röntgen cihazı eşliğinde
gerçekleştirilen “kök hücre transplantasyonu” tedavisinde hücrelerin sayısal
olarak en fazla bulundukları göbek yağlarından faydalanılıyor. Küçük bir “liposuction”
işlemiyle göbek bölgesinden alınan yağ hücreleri özel işlemlerden geçirildikten
sonra sorunlu diskin içine enjekte ediliyor. Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman
Özyalçın işlem sonrasında hastanın aynı gün taburcu olduğunu ve 4. günden
itibaren günlük hayatına dönmeye başladığını belirterek, “Kök hücreler 6-8
hafta gibi bir süre içerisinde sorunlu disk içerisinde yenilenme ve onarım sağlayarak
annüler yırtıkları ile disk dejenerasyonunu büyük oranda onarıyorlar” diyor. Bu
tedavinin en büyük avantajı ise hastanın
kendi hücrelerinin kullanılması. Vücuda yabancı bir madde girmediği için
alerjik reaksiyon gelişmiyor.”
Hangi durumlarda başvuruluyor?
Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Kamer Dere bu tedavinin ameliyat
gerektiren durumlarda kesinlikle uygulanmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.
Çünkü ameliyat gerektiren hastalarda siniri bası altında olduğu için ameliyatla
bu sinir basısını bir an önce ortadan kaldırmak grekiyor. Bu nedenle diğer
tedavilerle zaman kaybedilmemesi gerekiyor. Doç. Dr. Kamer Dere bel ağrısında
ilaç ve fizik tedaviden sonuç alınamadığında hastalara kök hücre transferini
önerdiklerini belirterek bu yöntem için uygun olan hastaları sadece bel ağrısı
olan ve bel MR’larında disk dejenerasyonu tespit edilen hastalar şeklinde
tanımlıyor.
YORUMLAR