Besin alerjileri alerjik durumların başında gelmekle
birlikte günümüzde besin intoleransı ile de karıştırılabiliyor. Acıbadem Adana
Hastanesi’nden Uzman Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, bir besine karşı aşırı
duyarlılığın olmasının “immünolojik olmayan bir reaksiyon” yani bağışıklık
sisteminden kaynaklanmayana bir tepki olduğunu; besin alerjisinin ise
“besinlerin içerisinde bulunan proteine karşı ortaya çıkan immünolojik bir
reaksiyon” olduğunu belirtiyor.
İntolerans yavaş
yavaş kendini belli eder
Besin intoleransı alerjiden daha yaygın görülür. Toplumun
yüzde 20’sini etkileyen ve bireyin bazı besinlere karşı tanımlanamayan
mekanizmalar nedeniyle beklenmedik etkiler göstermesi olarak nitelendirilen
besin intoleransı alerjik bir durum değil. Bu durum daha çok sindirim
sisteminde ortaya çıkar; şişkinlik, ishal, bulantı, kusma, huzursuz bağırsak
sendromu gibi sonuçlara yol açar. Ama belirtiler, alerjide olduğu gibi hızla
kendini göstermez. Yavaş yavaş; besini aldıktan saatler sonrasında hatta 1 gün
sonra bile belirti verebilir.
Katkı maddelerine
dikkat!
Besin intoleransından muzdarip bir kişinin etkilendiği
besini diyetinden çıkardığında yaşadığı sorunların da ortadan kalktığını
söyleyen Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, buğday içeren tahıllar, lahana ve soğan
gibi sebzeler, laktoz içeren süt ve süt ürünleri, kahve ve bazı acı
baharatların en çok besin intoleransı gösterilen gıdalar arasında yer aldığını
belirtiyor. Ayrıca besinlere eklenen katkı maddeleri, renk ve lezzet vericiler
de intoleransa neden olabiliyor.
Alerji kaynağı
proteinler
Alerji, vücudun aşırı duyarlı tepkisidir. Gıdalardaki ana
alerjen madde ise besinlerin içinde yer alan proteinler. Bireyde alerjik
reaksiyona sebep olan protein miktarı net olarak bilinmemekle birlikte bazı
vakalarda vücudun çok az miktarda proteinle karşılaşması dahi alerjik
reaksiyonların yaşanmasına sebebiyet verebiliyor. Besin yoluyla alınan alerjik
gıdalar sindirim sistemine ilişkin ağız kuruluğu, geğirme, reflü, mide yanması,
ishal, kusma, mide bulantısı gibi sonuçlara yol açabileceği gibi, anaflatik şok
denilen hayati tehdit edebilecek etkiler yaratır.
Bebeklik ve çocukluk çağında en çok karşılaşılan alerjik
besinlerin inek sütü, yumurta, deniz ürünleri ve buğday olduğunu dile getiren
Diyetisyen Akgül, bu besinler hakkında detaylı bilgiler paylaşıyor.
Yumurta beyazı
daha alerjen
Bebeklerin ilk beslenmesine eklendiğinde alerjik
reaksiyon gösteren ilk gıdalardan biridir. Zamanla bebeğin büyümesi ile bu
alerji azalabilmektedir. Yumurta beyazı sarısına göre daha alerjendir.
Beslenmelerine yumurta eklenecek bebeklerin öncelikle sarısı ile başlanmalı ve
beyazına başlandığı zaman alerjik bir reaksiyon görüldüğünde hekime
başvurulmalıdır.
Deniz ürünleri
Balığın yapısında bulunan parvaalbumin (PV) en önemli
alerjen etkenlerden biri. Balık tüketemeyen bireyler balığın içerdiği EPA ve
DHA yağ asitlerini, proteinlerden arındırılmış olan balık yağlarından
karşılayabiliyorlar. Deniz ürünlerinde en çok alerjiye neden olan yumuşakçalar
ise kalamar, midye ve salyangoz.
İnek Sütü
Çocukluk döneminde en çok görülen alerji türünü
oluşturmaktadır. İnek sütü alerjisine sebep olan en büyük etken içerdiği
proteinlerdir.
Glüten
Son dönemin en çok dikkat çeken alerjenlerinden biri
glüten (buğday proteini). Ancak glüten alerjisi olmayan bireylerin glüten
içeren gıdaları hayatlarından çıkarmaları sağlıklı olmayabilir. Harvard
Üniversitesi’nin 30 yıl izlem yaptığı ve sonuçları 2017 yılında açıklanan bir
araştırmada sağlıklı bireylerde glüten içeren besinlerin tüketimi azaldıkça
diyabet riskinin yüzde 13 oranında arttığı saptanmış durumda. Dolayısıyla
beslenme düzeninde bir değişiklik yapmak isteyen kişinin bunu bir uzmanın
kontrolünde yapması öneriliyor.
Kendinizi
gözlemlemekle işe başlayın!
Eğer siz de besin intoleransı ya da besin alerjisinden
şikayetçi olduğunuzu düşünüyorsanız basit birkaç önlemle hem kendinizi
koruyabilir hem de sorununuza uzmanlarca teşhis konulmasına yardımcı
olabilirsiniz:
• Etiket okuma alışkanlığı edinin
• Gıda intolerans ve alerji testlerinizi yaptırın
• Kendinizi gözlemleyin. Bir besini tükettikten sonra her
defasında aynı sorunu (mide şişliği, gaz sıkışması, ishal, deride kızarıklık
gibi, nefes darlığı gibi) yaşıyorsanız mutlaka bir hekime görünün.
YORUMLAR