En iyi modelin aile olduğunu
belirten uzmanlar, doğru beslenmede anne ve babanın örnek olması gerektiğini
vurguluyor. Uzmanlara göre yemek saatlerine dikkat edilmeli, hazır, paketli ve
hızlı tüketilen yemekler yerine evde pişirilen yemekler tercih edilmeli. Hazır
meyve suları yerine taze meyve ve su tüketimi alışkanlık haline getirilmeli.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme
ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gizem Köse, doğru beslenme alışkanlıklarının
çocukluk döneminden itibaren kazanılması gerektiğini söyledi.
Etiket okumayı
alışkanlık haline getirmek gerekiyor
Dışarıdan alınan ürünlerin etiketini okumanın ve
içindekileri bilmenin çok önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Gizem Köse,
‘’Vücudumuza ne aldığımızı ve çocuklarımıza ne yedirdiğimizi bilmek gerekiyor.
Çünkü beslenme tarzı çocuğun ömür boyu değiştiremeyeceği bir alışkanlığa
dönüşüyor ve bu alışkanlığı sağlıklı yoldan kullanmak sağlıklı bir çocuk
yetiştirmek için çok önemli’’ diye konuştu.
Yapılan son araştırmalara göre okul çağındaki her 10
çocuktan 1’inin obez olduğunu belirten ve sağlıklı toplumun ancak sağlıklı
bireylerle mümkün olabileceğini ifade eden Köse, “Bu çocukların yetişkinlik
çağına geldiklerinde aynı beslenme ve yaşam tarzlarını devam ettirecekleri
düşünülürse aslında ne kadar riskli bir grubun obez olduğu görülebilir” diyerek
obez çocukların yaşam tarzlarında değişiklik yapılması gerektiğini vurguladı.
Önce ebeveyn
alışkanlıklarını değiştirmeli
Çocuğun beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için
öncelikle ebeveynlerin beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzlarını
değiştirmesi gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gizem Köse, “Çocuklar öncelikle
en yakınlarını yani bakım veren bireylerini rol modeli olarak alırlar.
Çocukların normal vücut ağırlığına gelebilmesi için öncelikle ev içindeki
beslenmenin sağlıklı ve düzenli olması gerekmektedir. Sağlıklı ve düzenli
beslenmek için öğünler, saatinde tüketilmeli
ve hızlı tüketilen besinlerden uzak durulmalıdır” uyarısında bulundu.
Ev keki ile daha
az enerji, daha fazla protein
Ebeveynlerin dışarıdayken çocuklarını gözlemlemekte
zorlanabileceğini belirten Köse, “Eve alınacak ürünler ebeveynlerin elindedir.
Çocuklarınızın sağlığı için şeker içeriği düşük gıdalardan almaya çalışın.
Mümkünse dışardan almak yerine içeriğini bildiğiniz yani evde üretilen ürünler
tükettirin. Örneğin bir paket çikolata yerine 1 dilim kakaolu kekten daha az
enerji ve daha fazla protein alacaktır’’ dedi.
Hiper lezzetlere
dikkat!
Hızlı tüketimin hem yapımında kullanılan katkı
maddelerinin fazla olması hem de tükettikten sonra doymanın gecikmesi anlamına
geldiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gizem Köse, “Katkı maddelerinin artması, tat
ile beraber besin tüketimin artması anlamına geliyor. Kısacası hızlı tüketim
hem hiper lezzetli oluyor hem de doyurmuyor. Hal böyle olunca çocuklar bu hiper
lezzetli besinleri daha sık tüketmek istiyor ve enerji alımları da buna bağlı
olarak artıyor. Benzer ürünleri evde yapmak ya da nasıl yapıldığını bildiğiniz
restoranları tercih etmek tamamen sizin seçiminizdir. Çocuğunuzu ikna etmekte
zorluk yaşıyorsanız çocuğunuza sebepleriyle beraber açıklamaya çalışın, bir zaman
sonra sizi anlayışla karşılayacak ve zayıfladıkça motivasyonu artacaktır” diye
konuştu.
Bol su tüketimini
erken yaşta aşılayın
Kutu içecekler yerine çocuklara su içme alışkanlığının
kazandırılması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Gizem Köse, önerilerini şöyle
sıraladı: “Tuz ve şeker miktarı yüksek besinlerden, katkı maddesi içeren
kraker-bisküvi grubundan uzak durun. Çikolata alırken bitter sağlıklı diye
düşünebilirsiniz ancak kakao oranı arttıkça şeker oranı da artmaktadır. Meyve
suyu diye satılan içeceklerdeki meyve oranlarına dikkat edin, ekmeklere tat
versin ve alışkanlık edinilsin diye şeker eklenebiliyor. Fruktoz şurubu içeren
ürünleri artık tüketmeyin, tükettirmeyin. Kuru meyve alırken de dikkatli
olunmalı, bu ürünlerde de şeker bulunuyor.”
YORUMLAR