Beyin cerrahisinde en yeni gelişmeler, dünyanın dört bir yanından 120 beyin cerrahının ve beyin cerrahisinin “duayeni” olarak bilinen Prof. Dr. Robert Spetzler’in de konuşmacı olarak katıldığı Boğaziçi Uluslararası Nörobilim Sempozyumu’nda tartışıldı; umut verici gelişmelere vurgu yapıldı.
Bilim dünyasının yıllardır üzerinde çalışmasına rağmen,
insan vücudunun hala sırlarla dolu, en gizemli organı olan beyin; ölüm
oranlarında kalp ve kanserden sonra üçüncü, kalıcı hasar bırakmada ise birinci
sırada yer alıyor. Ancak son yıllarda teknoloji ve tıptaki baş döndürücü
gelişmeler beyin ameliyatlarında ölüm riskini yüzde 25-30’lardan yüzde 2’lere
düşürdü. Acıbadem Maslak Hastanesi’nde bu yıl ilki gerçekleştirilen ve beyin
cerrahisinde dünyanın bir numaralı ismi ABD’li Prof. Dr. Robert Spetzler’in de katıldığı
‘Boğaziçi Uluslararası Nörobilim Sempozyumu’nda uzmanlar en yeni teknikleri
deneyimleri paylaştı. İki gün süren zirvenin başkanlığını yapan Acıbadem Maslak
Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı “Yapmış
olduğumuz tedavilere bağlı olarak bugün itibariyle beyin ve damar
hastalıklarında risk oranları yüzde 1 ila 2’lere düştü. Beyin cerrahisi son 20
yılda ciddi gelişmeler kat etti. Teknolojideki her gelişme beyin cerrahisine
yansıdı. Tıbbın branşları arasında en hızlı gelişme kaydeden ana dallardan bir
tanesi beyin cerrahisi” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE BEYİN
CERRAHİSİ İLERİ SEVİYELERE ULAŞTI”
Dünya beyin cerrahisinin duayeni kabul edilen ve 5 bini
aşkın beyin anevrizma ameliyatıyla bir rekoru da elinde bulunduran ABD’li Beyin
ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Robert Spetzler de konuşmasında; Türkiye’deki
beyin cerrahlarının kalitesi ve başarısına vurgu yaparak “Türkiye’deki beyin
cerrahlarının kalitesi belli oluyor. Beyin cerrahisindeki son gelişmelere
baktığımızda ilaçların yanı sıra cerrahinin gelişmesiyle beraber özellikle
robotik cerrahi ile alakalı gelişmeler nedeniyle tedavide çok yol kat edildi.
Özellikle radyolojik görüntüleme yöntemlerindeki gelişmelerden dolayı tümörleri
daha erken tanıyıp tedavi edebiliyoruz. Bu tümörden sakat kalma ya da ölme
oranlarını ciddi oranda azalttı. Beyin hastalıklarını önlemek adına uyarım ise,
özellikle sigara içiminin azalması olacaktır. Sigara içmemek ve özellikle yaşam
tarzına egzersizi eklemek beyin tümörü riskini azaltacaktır” diye konuştu.
BU BELİRTİLERE
DİKKAT!
Beyin hastalıklarının belirtilerine de dikkat çeken Prof.
Dr. Elmacı, “Baş ağrısı, bulantı, kusma, her zamankinden farklı bir ağrının
devamlılık arz etmesi önemli. Geçmiş bir basit nöbet, vücudun bir tarafında görülen
uyuşma damar hastalıklarının habercisi olabilir. O bakımdan bunların olduğu
durumlarda mutlaka bir nörolojik muayene, bir nörolog ya da beyin cerrahına
başvurmak değerli olacaktır” diye konuştu. Elektromanyetik alanın damar
hastalıkları ve beyin tümörü riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. İlhan
Elmacı “Günümüzde çocuklar elektromanyetik alanla iç içe. Bunun olumsuz
sonuçlarını 10 ila 20 yıl sonra göreceğiz. O nedenle bilgisayar ve telefonları
sadece ihtiyacımız olduğunda kullanmalıyız” uyarısında bulundu.
GAMMA KNİFE İLE
KANSIZ VE BIÇAKSIZ TEDAVİ OLUNABİLİYOR!
Sempozyumda; Gamma Knife yöntemi ile ilgili deneyimlerini
paylaşan Acıbadem Altunizade Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr.
Koray Özduman, AVM olarak tanımladıkları beyinde oluşan damar yumaklarının
tedavisinde 3 önemli yöntemin olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Beyindeki
damar yumakları; cerrahi, Gamma Knife ve damar içine yapılan endovasküler yöntemlerle
tedavi edilebiliyor. Ancak öncelikle hastalığın ve hastanın özelliğine göre
hangi yöntemin kullanılacağına karar veriliyor. Uygun hastalar seçildiğinde tedavide
çok etkin sonuçlar alabiliyoruz. AVM’lerde Gamma Knife vazgeçilmez tedavi
yöntemlerinden biri. Öyle ki uygun hastalar seçilip Gamma Knife uygulandığında,
tedavinin 3. yılının sonunda tamamen iyileştiğini görebiliyoruz.”
NÖROMONİTÖRİZASYON
AMELİYATTA GÜVENİ SAĞLIYOR
Acıbadem Maslak Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Elif
Ilgaz Aydınlar ise beyin cerrahisinde son yıllarda kullanılan
nöromonitörizasyon yönteminin önemi hakkında şu bilgileri verdi: “Biz
nörologlar olarak ameliyathaneye iniyoruz. Ameliyat süresince sağlam beyin
dokusunun korunması için cerrahi rehberlik ediyoruz. Amacımız, beyin cerrahı
tümörü veya sorunu giderirken sağlıklı dokuyu korumak. Biz ameliyathaneye küçük
bir laboratuvar kuruyoruz. Hastanın beyin fonksiyonlarını korumaya çalışıyoruz.
Nöromonitörizasyon hizmeti olmadan evvel daha kör çalışılıyordu. Biz onları
ameliyat esnasında tanımlıyoruz. ‘Burada uzak durun, şu kadar mesafe
yaklaştınız’ şeklinde uyarılarımız oluyor. Nöromonitörizasyon sayesinde
cerrahın manevra alanı artıyor, hastanın yaşam kalitesi korunuyor. Vücuduna
bağladığımız elektrotlarla beyin ve omurilik fonksiyonlarını korumaya
çalışıyoruz, ameliyatını daha güvende yapıyoruz.”
YORUMLAR