Öksüz'ün Almanya'da olduğuna yönelik haberlerin basında
yer aldığının hatırlatılması üzerine Ünal, haberin Anadolu Ajansı tarafından
geçildiğini ve bunun Ajansa yapılan ihbara dönük bir haber olduğunu söyledi.
"Elimizde bu bilgilere dönük resmi diyebileceğimiz
bir bilgi yok ama Almanya’nın FETÖ terör örgütü mensuplarına dönük tutumundan
duyduğumuz rahatsızlık ortada, bunu en üst düzeyde yetkililere ilettik."
ifadesini kullanan Ünal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birçok eski FETÖ’cü yargı-emniyet mensubunun
Almanya'da olduğuna dair elimizde bilgiler var, bunlarla ilgili de Almanlarla
görüşüyoruz. Önümüzdeki günlerde Alman hükümetinden bu konuda olumlu adımlar
bekliyoruz. Sadece Almanya değil AB ve Amerika'da da Türkiye'nin bu konulardaki
kararlı tutumunu ve bu konudaki ısrarcı bilgilendirmeleri nedeniyle
gelişmelerin olmasını bekliyoruz. Artık bu yapının gerçek yüzü anlaşılmaya
başlandı. Amerika'da da bu hain yapıyla ilgili çatlak sesler çıkmaya başladı.
Bu durumdan son derece de muzdaripler. Şimdi bunun altını çizelim, 'terör
örgütlerinin inlerine gireceğiz' dedik. PKK'nın durumu, DEAŞ'ın durumu ortada,
bugün dünyanın değişik yerlerinde FETÖ mensuplarını istihbarat ekiplerimiz
paketleyip getiriyor. Bu konuda büyük bir diplomasi yürütüyoruz."
AK Parti iktidara geldiğinde bütçenin yüzde 44'ünün faiz
giderlerine harcandığını, bunu yüzde 9'lara kadar çektiklerini ve faize giden
paraları da yatırıma yönlendirdiklerini belirten Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
2002'de göreve geldiğinde arkasında büyük bir başarı hikayesi olduğuna işaret
etti.
Ünal, "Türkiye, 2002’de eğitim yatırımlarında 20
ülke içerisinde sondan ikinciydi, bugün Türkiye ilk ikide. Bütün bunların
sonunda meydanların dili ‘yaparsa AK Parti yapar’ diyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalıp kalmayacağı
yönündeki soruya, "Kemal Kılıçdaroğlu, yüzde 30-32 bandına oturan Muharrem
İnce'den bir cumhurbaşkanı çıkarıyorsa artık sinekten yağ çıkarıyor
demektir." yanıtını veren Ünal, seçimlerde Muharrem İnce'nin yüzde 30'un
üzerine çıkması halinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olarak o koltukta
oturamayacağını savundu.
"Burada Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanlığı adaylığı
ve verdiği mücadele cumhurbaşkanı olma mücadelesi değil. Cumhurbaşkanlığı
seçimi üzerinde bir parti içi mücadele ve CHP genel başkanlığı mücadelesi
burada söz konusu." diyen Ünal, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacaklarını
anladıklarında, bu defa meclise yönelik bir ittifak gerçekleştirdiler.
Kazanamayacaklarını biliyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaşadığı trajedi ya da
trajikomik durum aslında şu; Şimdi Kemal Kılıçdaroğlu, dokuzuncu yenilgisini
almamak için sahneye 'Gel bakalım Muharrem' diye İnce'yi çağırdı. Dokuzuncu
yenilgiyi Kılıçdaroğlu değil, İnce almış olacak. Parti içeresinde de
muhalefetten ve genel başkan adayı olarak bir rakibinden kurtulacaktı. İnce,
yüzde 30'u görürse o zaman Kemal Kılıçdaroğlu'nun oturup kara kara düşünmesi
gerekiyor."
MUHARREM İNCE'NİN DİYARBAKIR MİTİNGİ
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Diyarbakır
mitingini de değerlendiren Mahir Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun
geçmişteki Hakkari mitingini anımsatarak, o mitingin de HDP'nin desteği ve
adeta korumasıyla gerçekleştirildiğini belirtti.
Bu konuda bir tespitte bulunan Ünal, "Şu net
gözüküyor; HDP’li oyların cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’ye, HDP’nin
barajı aşması için de bazı CHP oylarının da HDP’ye gitmesi konuşuluyor. CHP,
yasal zeminde HDP ile bir ittifak oluşturmadı ama o ittifakı informel olarak
devam ediyor." ifadesini kullandı.
Mitinge katılanların bir kısmının HDP seçmeni olduğuna
işaret eden MahirÜnal, şunları kaydetti:
"Selahattin Demirtaş lehine atılan sloganlar ve
bayraklar, açık şekilde gösterdi ki oraya gelen seçmen HDP seçmeniydi. Buna bir
şey demiyorum. Şunu sorguluyorum bu ülkede HDP'li siyasetçiler,
milletvekilleri, il başkanları yıllarca örgütün dağ kadrosuna o çocuk
yaştakileri kazandırmak için kendi sözde kültür merkezlerinde, parti
merkezlerinde her türlü çalışmayı yaptılar. Dağa gönderdikleri çocukların kanı
o HDP'li siyasetçilerin elindedir. HDP siyasi hiçbir zaman demokratik
siyasetten yana olmadı. HDP siyaseti Kandil'in talimatıyla yaptı. Demirtaş,
hiçbir zaman demokratik siyasetten yana olmadı. Biz onlara 'silahla, terörle
aranıza mesafe koyun, Kürtler size PKK'nin emrine girin diye oy vermediler.
Size oy veren seçmen silahı çözüm olarak gördüğü için değil, PKK'dan, silahtan,
terörden kurtulmak için, siyaseti bir çözüm olarak gördüğü için HDP'ye oy
verdi.' dedik. Ama HDP'li siyasetçiler hiçbir zaman silahtan, terörden uzak
durmadılar, aralarına mesafe koymadılar. Siyaset ilkeli bir duruş gerektirir.
Kemal ve Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP'sinden bu duruşu beklemiyoruz.
Yerli ve milli duruşu Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP zaten kaybetti."
Mahir Ünal, CHP'nın terörü kaynağında kurutmak için
yürüttükleri operasyonlara karşı çıktığını, devletin, ordunun ve hükümetin
yaptığı her işi itibarsızlaştırmak için yapılan kara propagandanın operasyon
aparatı olarak CHP'nin her zaman kullanıldığını savundu.
TERÖR SORUNU
Bazı ülkelerin Türkiye'ye karşı terör örgütlerini bir
kart olarak kullanmak istediğini ancak Türkiye'nin bu kartları onların elinden
alacağını belirten Ünal, Türkiye'nin 24 Haziran'dan sonra bambaşka bir Türkiye
olarak herkesin karşısına çıkacağına işaret etti.
Yeni dönemde Türkiye'nin sorunlarını daha kolay
çözebilen, kendi ayakları üzerinde daha sağlam basan bir ülke olacağını anlatan
Ünal, partinin bugüne kadar milletin gücüyle geldiğini 24 Haziran'dan sonra da
hem siyasetin gücü hem de sistemin gücüyle yollarına devam edeceklerini
bildirdi.
CHP'nin Suriye politikasını ve terörle mücadele
konusundaki tavrını da eleştiren Ünal, şunları söyledi:
"Kandil'e doğru ilerliyoruz. CHP ne diyor; 'Efendim
seçime 10 gün kala Kandil'e operasyon mu düzenleniyor' diyor. Mart ayında
başlattık, yani biz Türkiye seçime girdi diye terörle mücadeleyi mi
bırakacağız? Tabii ki terörle mücadele devam ediyor. Şimdi Kandil'e
gireceğimizi anlayınca ne demeye başladılar, 'Zaten terör örgütü Kandili'i
boşalttı'. Tıpkı Afrin'de söyledikleri gibi. Yahu Allah aşkına böyle bir söylem
ve dilin HDP ve CHP'nin söyleminden farkı yok. Aynı şekilde bakıyorsunuz
CHP'nin PKK'nın söyleminden ve dilinden de farklı dil, yine bakıyorsunuz
FETÖ'nün Türkiye ve Erdoğan söyleminden CHP'nin söyleminden herhangi bir farkı
yok."
Mahir Ünal, ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'yle mücadeleyi sulandırdığını sözlerine ekledi.
YORUMLAR