Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece
Öneş, bitki çaylarının sağlığa birçok faydası bulunmakla birlikte;
hipertansiyon, diyabet veya kanser gibi kronik hastalıklarda hastalığın
şiddetini arttırabildiğini, üstelik kullanılan ilaçlarla da etkileşime girerek
ilaçların ve tedavinin etkinliğini azaltabildiğini vurguluyor. Bununla birlikte
dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli noktanın da; açıkta satılan bitki
çaylarındaki tehlike olduğunu belirten Ece Öneş “Nereden temin edildiği
bilinmeyen bitki çaylarında tarım ilaçları, çevresel toksinler, çinko, kurşun
gibi ağır metaller, endüstriyel atıklar veya küf bulunabildiği gibi aynı
zamanda uzun süre açık havayla temas eden bitki çaylarında aflatoksin denen bir
mantar toksini bulunabilmektedir. Aflatoksin karaciğer hasarlarına yol
açabildiği gibi uzun vadede karaciğer kanserine neden olabilmektedir. Bu
nedenle bitki çayları bilinçli bir tüketim gerektirir, aksi takdirde şifa
vermek yerine vücudunuza ciddi zararlar verecektir” uyarısında bulunuyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, kışın öne çıkan 10 bitki çayını ve bitki
çayı tüketirken dikkat edilmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve
önerilerde bulundu.
Yeşil çay
Bitki çaylarının içerisinde en meşhuru olan yeşil çay,
bileşiminde bulundurduğu epigallokateşin galat fitokimyasalı sayesinde
metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olur, yüksek antioksidan kapasitesi
sayesinde düzenli tüketimde bağışıklık sistemini güçlendirici ve kronik
hastalıklardan koruyucu etki gösterir. Ancak aynı zamanda yüksek miktarda
kafein içerdiği için yüksek tansiyon hastalarında, kalp hastalarında, gebelerde
ve emziren annelerde fazla tüketimi oldukça risklidir; bu gruba dahil olanların
günde maksimum 1 fincan tüketmesi uygun olacaktır. Sağlıklı kişilerde ise
günlük tüketim 2 fincanın üzerinde olmamalıdır.
Ekinezya
Gribal enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirmek veya
enfeksiyonu hafif geçirmek için çok sık kullanılan etkili bir bitkidir. Kış
aylarında her gün 1 veya 2 fincan tüketilerek kür şeklinde uygulanabilmektedir,
ancak bu tüketim şeklinin de 1 aydan uzun sürmemesi gerekmemektedir. Sağlığa
faydalarının yanı sıra ekinezya; kolesterol ilaçları, alerji ilaçları ve doğum
kontrol haplarıyla etkileşime girebilmektedir, bu ilaçları kullanan kişilerin
ekinezya tüketiminden uzak durması gerekir. Ekinezya aynı zamanda alerjik
reaksiyonlara da sebebiyet verebilen bir bitki çayı çeşididir.
Adaçayı
Soğuk algınlığı tedavisinde en etkili bitki çaylarından
biri adaçayıdır. Bileşiminde bulunan cineol fitokimyasalı sayesinde öksürüğü
önlemeye yardımcı olur. Aynı zamanda sakinleştirici etkisiyle de bilinen
adaçayı sakinleştirici ilaçlarla birlikte kullanıldığında uykuya eğilimi çok
fazla arttırabilmektedir. Aynı zamanda gebelikte kasılmaları da
tetikleyebildiğinden gebelerin kullanması oldukça sakıncalıdır.
Kuşburnu
Kuşburnu C vitaminini en yoğun bulunduran bitkilerden
biridir. İçerdiği yüksek C vitamini sayesinde antioksidan etki gösterir ve
iltihabi hastalıkların birçoğunun tedavisinde kullanılır. Yüksek C vitamini
içeriğiyle bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara yakalanma riskini
azaltır. Ancak günde 3 fincandan fazla tüketildiğinde ciltte kaşıntılara ve
tahrişlere yol açabildiği gibi ağız, yemek borusu ve mide gibi sindirim kanalı
organlarında da birtakım tahrişlere neden olabilir.
Kekik çayı
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş “Üst solunum yolu
enfeksiyonlarında, başta mide olmak üzere sindirim sistemi problemlerinde ve
idrar yolu enfeksiyonlarında tedavi amaçlı kullanılabilen kekik çayının
genellikle bilinmeyen özelliği ise tansiyon düşürmesidir. Bu etkisi düşük
tansiyonlu kişilerde risk oluştururken aynı zamanda yüksek tansiyon
hastalarının kullandığı tansiyon düşürücü ilaçların da etkinliğini arttırarak
hayati risk oluşturabilmektedir. Yüksek tansiyon hastalarının kekik çayını
mümkünse hiç tüketmemesi, tüketilmesi durumunda ise uzman kontrolünde ilaçtan 2
saat sonra şeklinde düzenlenmesi önerilmektedir” diyor.
Zencefil çayı
Soğuk algınlığında, mide bulantısı başta olmak üzere
mide-bağırsak rahatsızlıklarında sıklıkla kullanılan zencefilin çoğunlukla
bilinmeyen özelliği ise safra salgısını ciddi şekilde arttırmasıdır. Bu nedenle
safra kesesi rahatsızlığı bulunan kişilerin zencefili ve zencefil çayını uzman
kontrolünde tüketmesi önemlidir. Mide bulantılarında kullanılmasından dolayı
gebelerin sıklıkla başvurduğu bir çay olan zencefil çayının 1 g’dan fazla
tüketimi adet söktürücü etkisi nedeniyle gebelerde düşük riskini
arttırabilmektedir. Zencefil aynı zamanda pıhtılaşma bozukluğu olanların da
mutlaka hekimine danışmadan tüketmemesi gereken bir bitkidir.
Zerdeçal çayı
Zerdeçal çok güçlü antioksidan ve anti-inflamatuar
özelliklere sahip bir fitokimyasal olan kurkumini içerir. Kurkumin, kan beyin
bariyerini geçerek Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde
olumlu etkiler gösterdiği gibi aynı zamanda kurkuminin eklem
iltihaplanmalarının semptomlarını azaltabildiği ve kansere karşı koruyucu
olduğu da bilinmektedir. Ancak tıpkı zencefil gibi zerdeçal da safra salgılarını
arttırabildiği için safra kesesi hastalarının zerdeçal çayını da uzman
kontrolünde tüketmesi önemlidir.
Sinemaki çayı
Sinameki çayı kabızlık tedavisinde kullanılabildiği gibi
özellikle zayıflama çaylarında karşımıza sık sık çıkıyor. Ancak sinameki çayı bağırsaklarda
kronik tembellik oluşturabiliyor ve bırakıldığında daha şiddetli kabızlığa yol
açabiliyor. 3 haftadan daha uzun süreli düzenli tüketiminde ise bağırsaklarda
kalıcı hasarlara yol açabildiği gibi tümör oluşumunu bile hızlandırabiliyor.
Aynı zamanda sinameki düzenli kullanılan ilaçlarla etkileşime girebilen bir
bitki olduğundan sürekli kullanılan ilaç varsa hekime danışarak tüketilmesi
oldukça önem taşımakta.
Mate çayı
Son yıllarda popülerliği artmış olan mate çayı yoğun
kafein içeriği sayesinde metabolizmayı hızlandırmaya yardımcı olurken aynı
zamanda idrar söktürücü ve ödem attırıcı etkileriyle de bilinmektedir. Ancak
yoğun kafein içeriği nedeniyle yüksek tansiyon hastalarının ve kalp hastalığı
bulunan kişilerin kesinlikle tüketmemesi gerekir. Gebelerin ve emziren
annelerin tüketimine de uygun değildir. Sağlıklı kişilerde ise günlük tüketim 2
fincanın üzerinde olmamalıdır.
Beyaz çay
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş “Antioksidan kapasitesi
en yüksek çaylardan biri olan beyaz çay başlıca etki olarak sindirimi
kolaylaştırır. Tıpkı yeşil çay ve mate çayı gibi kafein içeriği yüksek
çaylardan biridir ve çarpıntı veya uykusuzluk gibi problemlere yol açabilir.
Yüksek kafein içeriği nedeniyle tansiyon ve kalp hastalarının, gebelerin ve
emziren annelerin tüketimine uygun değildir. Sağlıklı kişilerde ise günlük
tüketim 2 fincanın üzerinde olmamalıdır” diyor.
YORUMLAR