“Bronşitte teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor”

“Bronşitte teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor”

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Nevhiz Gündoğdu, bronşitin en sık görülen kış hastalıklarından olduğuna dikkat çekti.

09 Şubat 2020 - 02:25

SANKO Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı da olan Dr. Nevhiz Gündoğdu, sigara tüketimi, enfeksiyonlar, hava kirliliği, tekrarlayan soğuk algınlığı gibi olumsuz etkenlerin tetiklemesiyle ortaya çıkan bronşitte teşhis ve tedavinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Bronşitin akciğerlere giden havayollarının iç yüzündeki zarın iltihaplanmasıyla ortaya çıktığını, akut ve kronik olmak üzere iki şekilde görüldüğünü kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Akut bronşit, bronşların sınırlı yangısı olarak tanımlanır. Öksürük ve balgam akut bronşitin en önemli klinik belirtileridir” dedi.

ÖKSÜRÜK UZUN SÜRER

Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben başlayan akut bronşitle üst solunum yolu enfeksiyonunu birbirinden ayıran en belirgin farkın akut bronşitte öksürüğün beş günden fazla sürmesi olduğunu anlatan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Akut bronşit etkenleri, üst solunum yolu enfeksiyonuna da yol açan virüslerdir. İnfluenza A ve B, parainfluenza, coronavirüs (tip1-3), rhinovirüs, respiratuar sinsisyal virüs ve insan sık karşılaşılan etkenlerdir” şeklinde konuştu.

TANI ÖNEMLİDİR

Akut bronşitin tanısında zatürre, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) alevlenmeleri, astım ve geniz akıntısı sendromlarının göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, şöyle devam etti: “Akut bronşiti olan hastaların çoğunda hastalık hakkında bilgilendirme ve semptomatik tedavi yeterlidir, ileri tetkik gerekmez. Ancak hastada çarpıntı, hızlı soluk alma, ateş ve zatürre düşündüren semptomlar varsa akciğer grafisi istenebilir. Ayrıca 75 yaş ve üstü olgularda normal fizik muayene bulgusu olanlarda dahi zatüree ekarte edilemez. Bu yaş grubunda akut bronşit saptanan olgularda rutin akciğer grafisi gerekir.”

HASTALARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ SİGARA KULLANICILARINDAN OLUŞUYOR

Sigara kullanımının bronşite yol açan en önemli etkenlerden biri olduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bronşitte yapılacak ilk iş eğer içiliyorsa sigarayı bırakıp istirahat etmektir. Kronik bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur. Kronik bronşitte başka bir hastalığa bağlanamayan birbirini izleyen en az iki yıl boyunca her yıl en az üç ay devam eden öksürük ve balgam görülür.

Kronik bronşit aniden ortaya çıkan bir hastalık değildir. Soğuk algınlığı tedavisi sonrası, hasta öksürmeye devam eder ve birkaç hafta boyunca büyük miktarlarda balgam çıkarmayı sürdürür. Kronik bronşit hastalarının büyük çoğunluğu sigara kullanıcıları olduğundan, bu öksürükler sigara öksürüğü olarak algılanabilir. Zaman ilerledikçe, öksürük ve balgam çıkarma her soğuk algınlığından sonra daha da artar ve kısa sürede bu belirtiler yıl boyunca görülür hale gelir.”  

KİRLİ HAVADAN UZAK DURULMALI

Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, hava kirliliğinin de bronşit hastalığını tetiklediğini belirterek “Sigara kullanmayanlarda hastalığın nedenleri arasında; hava kirliliği, endüstriyel toz ve kül, kronik astım, kistik fibroz, kronik akciğer enfeksiyonları vardır. Kronik bronşitte tozlu ve kirli havadan mümkün olduğunca uzak durulmalı, sağlıklı beslenmeye özen göstermeli ve soğuk algınlığına karşı dikkatli olunmalıdır” ifadelerini kullandı.

MUTLAKA TEDAVİ EDİLMELİDİR

Bronşitin mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Gündoğdu, “Doktor önerisi ile takip edilen hastalığın tedavisinde solunum yollarını genişletici ve balgamsöktürücü ilaçların yanında, iltihap giderici ilaç ve antibiyotikler kullanılabilir.  Mutlaka tedavi edilmelidir” diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x