Bu yılki hasattan 15 bin ton çam balı elde edilmesini
beklediklerini belirten Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak,
“Türkiye çam balının anavatanı. Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90’ı
ülkemizde gerçekleşiyor. Balın ve arıların geleceğini düşünen Balparmak olarak
bundan sonra da memleketimizin en iyi ballarını özenle seçip doğallığından ve
saflığından emin olduktan sonra sofralara sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin lider bal markası Balparmak’ın her yıl
ağustos - kasım ayları arasında Muğla’da gerçekleştirdiği çam balı hasadı devam
ediyor. Muğla’nın Marmaris ve Yerkesik bölgelerinde kasım ayına kadar devam
edecek hasattan bu yıl 15 bin ton çam balı elde edilmesi bekleniyor.
Kızılçamdan elde edilen ve her yıl ortalama 12-15 bin ton üretilen çam balının
dünyadaki salgı balları arasında en değerlisi olduğunu hatırlatan Altıparmak
Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, çam balının anavatanının ise
Türkiye olduğuna dikkat çekti.
“Çam balı 10 bin
ailenin geçim kaynağı”
Dünyadaki çam balı üretiminin yüzde 90’ının Türkiye’de
gerçekleştiğinin altını çizen Altıparmak, “Çam balı ülkemizde kızılçam
sahalarının yaygın olduğu Muğla-Marmaris-Aydın-Kuşadası ve Çanakkale ile Kaz
Dağları’nın belirli bölgelerinde üretiliyor. Bir kızılçamdan yılda en az 14-20
kilo arasında çam balı elde edilebiliyor. Bu bal 10 bin arıcı ailesinin de
geçim kaynağını oluşturuyor. Biz de çam balının kovandan sofraya güvenle
ulaşmasını sağlamak için balı direkt olarak arıcılarımızdan alıyoruz. Ardından
çam balını da tüm ballarımızda olduğu gibi en az 92 parametre içeren
analizlerden geçirip doğal, saf ve sağlıklı olduğundan eminsek tüketicilerimize
sunuyoruz” dedi.
Her yıl 10 bin bal
numunesi analiz ediliyor
Balparmak’ın bal ve arı ürünleri alanındaki Türkiye’nin
ilk ve tek Ar-Ge merkezine sahip olduğunun altını çizen Özen Altıparmak,
sözlerini şöyle sürdürdü: “Ar-Ge merkezimiz bugün Avrupa’nın en kapsamlı dört
eşdeğer bal ihtisas laboratuvarı arasında yer alıyor. Bal ve Diğer Arı Ürünleri
Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarımızda her yıl 8-10 bin adet bal
numunesini analiz edebiliyoruz. Ciromuzun yaklaşık yüzde 2’sini Ar-Ge
çalışmalarına ayırıyoruz. Bunun neticesinde de BallıMix, Apitera serisi, Katla
Balla gibi katma değerli ve inovatif ürünleri tüketicilerimize ulaştırıyoruz.
Balın ve arıların geleceğini düşünen Balparmak olarak bundan sonra da
memleketimizin en iyi ballarını özenle seçip doğallığından ve saflığından emin
olduktan sonra sofralara sunmaya devam edeceğiz.”
Arıcılık Akademisi
eğitimleri Ekim ayında başlıyor
Arıların ekosistemin en önemli canlıları olduğunu ve
dünyamızın geleceği için korunması gerektiğini hatırlatan Özen Altıparmak, 2004
yılından bu yana Türkiye’deki arıcılara verdikleri eğitimlerle zirai ilaç
kullanımı, su ve çevre kirliliği, baz istasyonlarıyla radyolojik etkileşim ve
iklim değişikliği gibi arı popülasyonlarını olumsuz etkileyen konularda
farkındalık yaratmaya çalıştıklarını belirtti. Bu çerçevede hayata geçirilecek
son projenin ise Balparmak Arıcılık Akademisi olduğunu söyleyen Altıparmak,
akademiye ilişkin şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin sahip olduğu arıcılık
potansiyelini en iyi şekilde kullanmak ve arıcılık mesleğinin
sürdürülebilirliğine katkı sağlamak amacıyla kurduğumuz Balparmak Arıcılık
Akademisi eğitimlerine Ekim ayında Muğla bölgesinde başlayacağız. Önceliğimiz
kırsal kalkınma bölgelerindeki kadın ve gençlerin arıcılığa kazandırılması.
Ayrıca bal dışı arısütü, polen, propolis gibi bala göre ekonomik değeri daha
yüksek olan arı ürünleri üretiminin artırılması da hedeflerimiz arasında yer
alıyor. Balparmak Arıcılık Akademisi’nde alanında uzman akademisyenlerin
öncülüğünde uzaktan eğitim, gezici eğitim ve uygulamalı sınıf eğitimi olmak
üzere üç farklı modelle arıcılık eğitimi vereceğiz. Akademiyi başarıyla
tamamlayanlara arılı iki kovan hediye ederek arıcılığa adım atmalarını
sağlayacağız.”
YORUMLAR