Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kahramanmaraş
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Rüstem Keleş'in oğlu Abdullah Fevzi
Keleş'in nikah törenine katıldı ve Sakarya İl Başkanlığını ziyaret etti.
Ünal, kongre sürecinin başladığını hatırlatarak,
"Kırılmadan, incinmeden bizim makam ve mevki olarak değil, görev ve
sorumluluk olarak gördüğümüz işlerde bazı illerde kongrelerle beraber bir
bayrak değişimi, bir nöbet değişimi gerçekleşiyor. Bu aslında yenilenmenin ve
tabii yenilenirken de teşkilatlarda görev ve sorumluluk alarak tecrübe ve
deneyim edinmiş arkadaşlarımızın da daha başka görevlerde değerlendirilmesi
anlamına geliyor." diye konuştu.
Ünal, "olmak" için değil, "yapmak"
için iktidara geldiklerini vurgulayarak, "Bu çok önemli bir ayrım. Biz
görev ve sorumluluk alarak bu aziz millet için bir şeyler yapmak üzere iktidara
geldik, bir şeyler yapmak üzere görev ve sorumluluklar üstlendik, bir şeyler
olmak için değil. Biz bu yola çıkarken büyük işler yapmak için çıktık. Bunları
yaptık mı? Yaptık." ifadelerini kullandı.
Büyük işler yaparken çeşitli mücadeleler verdiklerini
anlatan Ünal, şöyle devam etti: "Şimdi diyorlar ki Amerika Türkiye'ye yaptırım uygulayacakmış,
Trump Senatonun kararını imzalamış. Birileri hemen bunun üzerinden
görevlendirildikleri üzere felaket tellallığına başladı.
Şimdi dün teşkilatlara bir video gönderdik. Seçimlerden
önce dolar 12 lira olacak diyenler, temmuzda Türk ekonomisi batıyor diyenler,
bugün yüzleri kızarmadan OECD'nin Türkiye'nin 2020 yılı büyümesini yüzde 3
olarak revize ettiğini söylemezler. Bu ülkede olan iyi şeyleri asla
konuşmazlar. Bu ülkedeki sorunları krize dönüştürüp çözümsüz hale getirmek ve
bunun üzerinden bir karamsarlık etki ajanlığı yapmak olduğu için onların
görevleri, sürekli bu topluma karamsarlık pompalarlar. Biz ne yaptık? Umudu ve
inancı yükselttik. Olamaz, yapılamaz dedikleri şeylerin hepsini yaptık.
Şimdi diyorlar ya 'Size yaptırım uygulanacak.' Bize
yaptırım ilk defa uygulanmıyor. Kapanma davası da bir yaptırımdı, 367 de bir
yaptırımdı, Gezi de bir yaptırımdı, 17-25 Aralık da bir yaptırımdı. Terör de
bir yaptırımdı, 15 Temmuz da bir yaptırımdı. Biz bu yaptırımların hepsini,
paramparça ettik. Bundan sonra siz bize hangi yaptırımları uygulayacaksınız?
İçimize yerleştirdiğiniz Truva atı FETÖ de bir yaptırımdı. Türkiye, içindeki
Truva atlarını, terörü de temizledi, ekonomisiyle ilgili önlemlerini de aldı,
bundan sonra Türkiye'nin hangi sınamalar gelirse gelsin, birliğini ve beraberliğini
koruduğu sürece kimse yoluna bir engel çıkaramaz."
"Türkiye'nin
önü açık"
Ünal, Türkiye'nin önünün açık olduğunu, geleceğe umut ve
inançla baktıklarını söyledi.
Birilerinin kendilerini 15 Temmuz'dan sonra Suriye'de
kurulan terör koridoruyla, DEAŞ'la, YPG/PKK'yla korkutmaya çalıştığına işaret
eden Ünal, "Bize 'Afrin'e girmeyin, Afrin sizin Vietnam'ınız olur.'
diyorlardı. Bize 'Barış Pınarı Harekatı siz sanıyor musunuz ki böyle kolayca
yapacağınız bir iş, Tel Abyad ve Rasulayn'ı temizleyeceğinizi mi sanıyorsunuz,
oradaki tünelleri görmüyor musunuz?' diyorlardı. 16 günde bir tanesi bile
kalmadı, fareler gibi kaçtılar. Cesaretin ve imanın karşısında korkaklar
duramaz yeter ki cesaretinizi ve inancınızı koruyun. Yeter ki bazı etki
ajanlarının Türkiye'ye karşı oluşturdukları korkulara kapılmayın." diye
konuştu.
Bugün uluslararası sistemin kurumlarının çalışmadığına
dikkati çeken Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: "NATO çalışmıyor, BM
çalışmıyor, AB çalışmıyor, UNESCO çalışmıyor. Uluslararası sistemin çöktüğünü
nereden anlıyoruz? Uluslararası sistemin kurumlarının çalışmamasından
anlıyoruz. Uluslararası ilişkiler artık kurumlar üzerinden değil, liderler
üzerinden yürütülüyor ve bugün Türkiye'nin en büyük avantajı Recep Tayyip
Erdoğan'ın güçlü liderliğidir. O yüzden en çok Recep Tayyip Erdoğan'a
saldırıyorlar, o yüzden en çok Recep Tayyip Erdoğan'ın ailesine saldırıyorlar.
Geçmişte Vecihi Hürkuş'u, Nuri Demirağ'ı yok edenler bugün savunma sanayine
büyük katkı sağlayan Bayraktar ailesini yok etmek istiyorlar. Bizim iktidara
geldiğimizde yüzde 20 olan savunma sanayisindeki yerlilik oranını yüzde 70'e
çıkarmamızdan rahatsızlar."
Ünal, bugün Türkiye'nin kendi silahlı insansız hava
aracını, kendi tankını yaptığını vurgulayarak, "Burada Sakarya'da
dillerine doladıkları tank palet fabrikası var ya... Şimdi bu Kemal
Kılıçdaroğlu önce dedi ki 'Bu tank palet fabrikasını sattılar.' Dedik ki
'Satılmadı, mülkiyeti Milli Savunma Bakanlığında.' Dedi ki 'Peşkeş çektiniz.'
Dedik ki 'Orada bir işletme süreci ve bir anlaşma süreci var.' Bu sefer dedi ki
'Orada fırtına obüsleri üretiliyordu, engellediniz.' Dedik ki orada 'Fırtına
obüsleri üretilmiyordu.' Dedi ki 'Tank üretiyordunuz.' Dedik ki 'Hayır, tank da
üretilmiyordu. Daha önce orada İsrail'den alınan Leopard tanklarının bakımı
yapılıyordu ve şimdi biz orada tank üreteceğiz.' dedik. Bu kadar yalanı
söyledikten sonra hiç yüzü kızardı mı?" ifadelerini kullandı.
CHP'nin, Türkiye'nin uluslararası alandaki çıkarlarına
düşmanlık ettiğini belirten Ünal, şunları kaydetti: "Suriye'de bunlar kimi
destekliyorlar? PYD ve YPG'yi. Doğru mu? PYD ve YPG ile ilgili destek
açıklaması yaptılar mı? 'PYD ve YPG bize saldırmaz.' dediler mi? 'PYD yasal bir
siyasi harekettir, YPG de onun silahlı meşru uzantısıdır.' dediler mi? Şimdi de
Libya'da kimi destekliyorlar? Hafter'i destekliyorlar. Peki Türkiye Libya'da
kiminle anlaşma yaptı? Birleşmiş Milletlerin 2259 sayılı kararıyla Libya'da
meşru hükümet olarak Birleşmiş Milletler tarafından tanınan resmi, meşru
hükümetle Türkiye işlerini yürütürken CHP orada kimi adres gösteriyor? Korsan
bir yapıyı ve Hafter'i adres gösteriyor. Siz bir gün olsun içeriden konuşun,
bir gün olsun bu milletin yanında durun. Bir gün olsun Türkiye'nin uluslararası
çıkarlarını koruyun. Sizin bu kadar mı Tayyip Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı
gözlerinizi kör etti."
FETÖ ile mücadele konusunda CHP'nin kendilerine yönelik
eleştirilerine tepki gösteren Ünal, "Şimdi bize dönüp diyorlar ki 'Siz bu
yapıyı neden kendi döneminizde temizlemediniz?' Bu yapının bir terör örgütü
olduğu ortaya çıktıktan sonra bile siz bu yapıyla ilgili tek bir temizliğin
yapılmasına müsaade etmediniz. Biz bu Truva atına karşı mücadele ederken siz
neredeydiniz ama bu soruların sorulmasına izin vermiyorlar. Peki 15 Temmuz'dan
sonra siz neredeydiniz ey Kemal Kılıçdaroğlu? 15 Temmuz'da siz o gece tankların
arasından sıvışıp kaçtınız mı kaçmadınız mı, siz 15 Temmuz'a 'tiyatro' dediniz
mi demediniz mi, siz 15 Temmuz'a 'kontrollü darbe' dediniz mi demediniz
mi?" ifadelerini kullandı.
"Bunların
hiçbir zaman dinle diyanetle bir ilişkisi olmadı"
Ünal, FETÖ'ye karşı gereğini yaptıklarını vurgulayarak,
"Bunlara dini grup demek bu ülkedeki saf masum dini gruplara, Anadolu
irfan geleneğine hakaret etmek olur. Bunların hiçbir zaman dinle diyanetle bir
ilişkisi olmadı. Bunların dinle diyanetle bir ilişkisi olsaydı bunlar masum
insanları katletmezdi. Bunların azıcık vicdanı, imanı olsaydı bunlar kendi
halkının üzerine ateş açmazlardı. Bunların bu toprağa, bu kültüre, bu tarihe,
bu inanca şu kadar aidiyetleri olsaydı Amerika'nın kucağından Türkiye'ye
saldırmazlardı. Bunlar dini grup görünümlü, bunlar sivil toplum örgütü
görünümlü iğrenç, çirkef, hain alçak bir yapıdır. Her kim bunlarla beraberse,
her kim bunlara destek oluyorsa onlar bizden değildir." değerlendirmesinde
bulundu.
17-25 Aralık sürecine değinen Ünal, "17-25
Aralık'tan sonra bütün kongrelerimizde, bütün belediye seçimlerimizde, bütün
genel seçimlerde ne yaptık? İnce eleyip sık dokuduk. Peki CHP ne yaptı? CHP
bırakın temizlik yapmayı CHP bunlara sahip çıkmayı tercih etti. O yüzden bunlar
bize FETÖ üzerinden saldırmaya kalkmasınlar. Bu Truva atı parçalanmışsa, 15
Temmuz bertaraf edilmişse bu pislikler yargıdan, ordudan, emniyetten
temizlenmişse bu Recep Tayyip Erdoğan ve AK kadrolar sayesinde olmuştur. O
yüzden bu konularda yürütülen kara propagandaya asla pabuç bırakmayın."
diye konuştu.
Partililerden umutlarını ve inançlarını artırmalarını
isteyen Ünal, "Biz Allah'ın izniyle daha yeni başlıyoruz. Gözlerinde umut
ve inanç olsun, cesaret ve aksiyon olsun." dedi.
Ünal, daha sonra Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı
Ekrem Yüce'yi makamında ziyaret etti.
YORUMLAR