"Bunu bana yapan doktor değil insan da olamaz"

"Bunu bana yapan doktor değil insan da olamaz"

Kahramanmaraş’ta bayıldıktan sonra ambulansla özel bir hastaneye getirilen 47 yaşındaki Hasan Kara, diyaliz hastası olmamasına rağmen, diyaliz makinesine bağlandığını öne sürdü. O özel hastaneden çıkıp Tıp Fakültesine gitmesiyle diyalize gerek olmadığını öğrenen hasta Hasan Kara, kendini diyalize bağlayan doktora ateş püskürdü.

31 Ağustos 2017 - 20:30 - Güncelleme: 31 Ağustos 2017 - 20:35

Geçtiğimiz günlerde ‘bunun adı vicdansızlık’ manşetiyle diyaliz aşamasına gelmemiş hastaların burada çıkmayan raporlarını Gaziantep’teki tek doktordan çıkararak diyalize girdiren ekip yine iş başındaydı. Sağlık Müdürlüğünün görmezden geldiği ekip yine bir hastayı ağlarına düşürmeye çalışırken hasta, yakınları tarafından Tıp Fakültesine de tedavi ettirilince gerçek ortaya çıktı.

Kahramanmaraş’ta diyaliz alanındaki skandallar bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesinin özel bir diyaliz merkezinde önceki dönemlerde görev yapan bir çalışanla yaptığı röportaj sektördeki tüm iğrençliği gözler önüne sermişti.

 

RAPOR VEREN DOKTOR O DİYALİZ MERKEZİNİN MAAŞLI ADAMI ÇIKTI

O diyaliz merkezinde çalışan eski görevli Kahramanmaraş Tıp Fakültesinde ve Necip Fazıl Şehir Hastanesinde diyalize girmek için alınamayan raporun Gaziantep’te görevli Dr. E.M. tarafından verildiğini öne sürmüştü.

Araştırmayı derinleştiren Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesi Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan ve Kahramanmaraş’tan diyaliz aşamasına gelmediği için alınamayan raporları kolaylıkla veren Dr. E.M.’nin buradaki özel diyaliz merkezinin maaşlı çalışanı olduğu ortaya çıktı.

 

AYNI DOKTOR E.M. GAZİANTEP, ADIYAMAN VE KAHRAMANMARAŞ’TA GÖREV YAPIYORMUŞ

Kahramanmaraş’taki özel diyaliz merkezinde ayda 2 gün çalışıyor gibi görünen ve özel diyaliz merkezinin Kahramanmaraş’ta alamadığı raporu kolayca kendisi veren Dr. E.M.’nin 2011 yılından beri diyaliz merkezinden maaş aldığı belirlendi. Aynı Doktor E.M.’nin ayrıca Gaziantep’te özel bir hastane de çalışmasına rağmen yine Kahramanmaraş’la birlikte, Gaziantep ve Adıyaman’da da bulunan özel diyaliz merkezlerinden de görev yaptığı ve maaş aldığı öğrenildi.

 

MAAŞ ALDIĞI DİYALİZİN HASTALARINA RAPOR VERMEK NE KADAR ETİK?

Kahramanmaraş’tan alınamayan raporları, maaş aldığı diyaliz merkezinin aracıyla gönderdiği hastalara kolaylıkla veren Dr. E.M.’nin bu durumu etik açıdan ne kadar doğru olup olmadığı merak konusu oldu. Kahramanmaraş-Gaziantep ve Adıyaman üçgeninde hastalara kolaylıkla rapor veren Dr. E.M.’nin daha önce şikâyet edildiği fakat üzerine gidilmediği de iddia edildi.

 

BU ÜÇGENİN SON KURBANI HASAN KARA SON ANDA KURTULDU

Bu ekibin son kurbanı ise Kahramanmaraşlı 47 yaşındaki Hasan Kara oldu. Getirildiği özel hastanede kendisine böbreklerinde sıkıntı olduğu gerekçesiyle boyun bölgesinden katater takıp 3 kez diyalize alan doktor, rapor için Gaziantep’e yönlendirmeye çalışırken, hasta yakınlarının ulaştığı Kahramanmaraş Böbrek Diyaliz Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hanifi Çöplü ve Başkan Yardımcısı Harun Reyhan’ın hastaneye gelmesiyle her şey ortaya çıktı.

 

FAKÜLTEDEKİ DOKTOR BENİ DİYALİZE ALAN DOKTORA İSYAN ETTİ

Boynundaki kataterle doktorun taburcu ettiği hasta KABÖDER tarafından Tıp Fakültesi Hastanesine yönlendirildiğini belirtti. Tıp Fakültesinde muayene olan Hasta Ramazan Kara, doktorların, “senin böbreklerinde geçici bir enfeksiyon oluşmuş, şuan böbrek kendini toparlamaya başlamış. Seni hangi doktor nasıl diyalize alır, bu nasıl bir doktor” dediğini aktardı. Hasta Ramazan Kara ayrıca diyalize girilmesi için boyundaki kreterin de Üniversitede çıkartıldığını belirtti.

 

YEĞENİM GELMESİYDİ BENİ GAZİANTEP’E GÖNDERECEKLERDİ

Başından geçenleri Kahramanmaraş’ta Bugün Gazetesine anlatan Hasan Kara; “ben bayılmışım, bayıldıktan sonra ambulansla önce özel bir hastaneye ardından da diğer bir özel hastaneye getirildim. Burada özel bir diyaliz merkezinde de görev yaptığını sonradan öğrendiğim doktor beni muayene etti. Yoğun bakımda yanıma gelen doktor; ‘seni hemen diyalize almamız lazım’ dedi. Benim şuana kadar hiçbir hastalığım yoktu, böbreğimle ilgili de hiçbir şikâyetim yoktu, küçük tuvaletimi rahatça yapabiliyordum. Boyun bölgeme katater taktılar ve beni 3 kez diyalize bağladılar. Yarım şişe idrar yapmama rağmen beni yine diyalize aldılar. Sonra aynı doktor bana; ‘sana araba ayarlayacağım, Gaziantep’e gidip geleceksin, sana birde orada bakacaklar’ dedi. Sonra bir yakınım aradı ve beni hastaneden çıkarmak istediğini söyleyince doktor telaşlı bir şekilde yanıma gelerek bu yakınımın kim olduğunu sordu. Bende bacanağımın oğlu olduğunu söyledim. O anda doktor bana yarın beni taburcu edeceğini söyledi” dedi.

 

TIP FAKÜLTESİNDEKİ DOKTORLARIMIZA HER ZAMAN DUA EDİYORUM

Üniversitede kendini muayene eden doktora dualar eden Ramazan Kara, “Tıp fakültesinde beni muayene eden doktordan Allah razı olsun, tuttuğunu altın etsin. Beni muayene ettikten sonra tahlil sonuçlarıma bakıp ‘senin diyalize girmene gerek yok, bu tahlil sonuçlarına göre o doktor seni diyalize nasıl alır. Senin diyalize girmene gerek yok, şu katateri de çıkartacağız’ dedi. Ben o doktora dua etmeyim de ne yapayım. Şuan ise sağlığım hiç yerinde değil ayaklarım çok kötü durumda” diye konuştu.

 

KABÖDER BAŞKANI OLMASAYDI NE OLACAĞINI TAHMİN BİLE ETMEK İSTEMİYORUM

Hastanın durumuyla ilgili yakından ilgilenen eşinin yeğeni Selim İspir ise hastayla yakından ilgilendiklerini belirterek şöyle konuştu, “Eniştemin hastaneye yattığını duyunca hastaneye giderek doktoruyla görüştüm. Doktoru bana ‘hastanın diyalize girmesi gerekiyor’ dedi. Bizde bu konuda bir şey bilmediğimiz için daha önceden tanıdığım Kaböder Başkanı Hanif Bey’i aradım. Hanifi Bey’le eniştemin bulunduğu hastaneye gittik ve doktorla görüşmek istedik. Doktor beyle görüşemedik. Doktora telefon açtım ve hastamın yanına gitmek istediğini söylediğimde bana hastamın yarın taburcu edileceğini söyledi. Ertesi gün geldiğimde tahlil sonuçlarını da alıp hastamı alıp götürdüm.” Dedi.

 

TIP FAKÜLTESİNDEKİ DOKTORLAR DİYALİZE GEREK OLMADIĞINI SÖYLEDİLER

Eniştesini özel hastaneden taburcu ettikten sonra Tıp Fakültesi hastanesine götürdüğünü dile getiren İspir Tıp Fakültesi hastanesindeki doktorların muayene ve tahlillerinin ardından kendilerine hastanın diyalize girmesine gerek olmadığın söylediğini, bu tahlil sonuçlarıyla hastayı bir doktorun nasıl diyalize alabileceğini anlamadıklarını söylediğini belirtti. Ertesi gün bir daha çağırdılar bir daha tahlil verdiler ve boynundaki kataterin çıkartılmasına karar verildiğini de ifade eden İspir, doktorun kendilerine böbrekte geçici bir enfeksiyon oluştuğunu ve böbreğin tekrar kendini toparlamaya başladığını söylediğini vurguladı.

 

HASTANEYE GİDEREK HASTAYLA İLGİLENDİK

Kaböder Başkanı Hanifi Çöplü de hasta yakını Selim İspir’in kendilerine ulaştığını ve durumu söylediğinde hemen kendi hocalarına göstermek için tahlil sonuçlarını istediğini söyledi. Çöplü; “biz bu hastalıktan geçtik ve geçmekte olanlara da yardım ediyoruz. Malum hastanede ve malum doktorun muayene ettiğini duyunca hemen tahlil sonuçlarını istedik. Biz hastaneye gidince tahlil sonuçlarına gerek olmadığını ve hastanın yarın taburcu edileceğini söylediler. Taburcu olduktan sonra hastayı evinde ziyaret ettik. Ramazan Kara’yı diyalize bağlayan doktor nefrolog değil, Dahiliye uzmanı. Şehrimizde 6-7 tane Nefrolog doktor var. Bu tür hastaların nefrolog doktorlarına muayene olması gerekir.” Dedi.

 

BİZ DERNEK OLARAK HASTALARIMIZA HER TÜRLÜ DESTEK OLUYORUZ

Dernek olarak hastayı Tıp Fakültesindeki hocalarımıza yönlendirdik. Orada yapılan tetkik ve muayene sonucunda hastanın diyalize girmesine gerek olmadığını beyan etmişler. Diyalize girmek iğne vurulup tedavi olmak değil, diyalize girmek hayatınızın tamamen değişmesi demek. Düğünü yok, bayramı yok, cenazesi, düğünü, gezisi yok. Bir gün durup bir gün mutlaka gireceksin. O makineye bağlı yaşıyorsun. En başta da psikoloji alt üst oluyor. Biz de hastalarımıza psikolojik destek veriyoruz.” Diye konuştu.

Diyalizin ilk aşamasına giren hastalara çok önem verdiklerini ve dernek olarak bunu araştırdıklarını da dile getiren Çöplü şöyle konuştu; “ailede bir hastalık mı var, kronik mi, Akut mu? Bunları araştırıyoruz. Hasta böbrek nedir, kretein nedir bunun bilmesini istiyoruz. Diyalize giren bir hastanın hem psikolojisi hem hayatı, yaşantısı alt üst olduğu için diyalize girmeme gibi bir durumu varsa bunun ortaya çıkmasını sağlamaya çalışıyoruz.

 

BİZ KAHRAMANMARAŞ-GAZİANTEP ÇIKAR İLİŞKİSİNİ YILLARDIR SÖYLÜYORUZ              

Biz yıllardır diyaliz hastaları üzerinden Kahramanmaraş- Gaziantep arası çıkar ilişkisi olduğunu söyledik fakat yetkililer bir türlü bunu duymak istemedi. Biz ulaşabildiğimiz hastaları uyardık ya ulaşamadıklarımız. Her toplantıda dile getirdik ve bunun kanıtlarında biri de bu hastamız. Diyalize gerek olmayan hastalara buradaki hastaneler rapor vermiyor, Gaziantep’teki bir doktor kolayca veriyor. Neden verildiğinin araştırılmasını istedik fakat bir tane yetkili çıkıp çağrımıza kulak vermedi. Yetkililerden istediğimiz şey şu; bir hasta diyalize girecekse rapor için neden Gaziantep’e yönlendiriliyor, hasta takibi neden yapılmıyor. Buradaki doktor ‘diyalize girmesine gerek yok’ derken, bir gün de hasta nasıl diyaliz hastası olup Gaziantep’ten rapor alabiliyor. Biz işin içinde art niyet ve rant girdiğini düşünüyoruz. Eğer bir hasta diyalize girecekse buna Kahramanmaraş’taki nefrologlar karar vermeli, nefrolog olmayan doktorlar değil. Biz dernek olarak bir kaçını kurtardık, kurtaramadıklarımızın vebali ise bu işi araştırmayan yetkililerde.” dedi.

Şimdi bu hastanın durumunun ardından Sağlık Müdürlüğünün nasıl bir tavır takınacağı merak konusu oldu. (KAYNAK: KAHRAMANMARAŞ'TA BUGÜN GAZETESİ)

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x