Fransa'da geçirdiği beyin kanaması sonucu bir dönem sağ
tarafı felç olan Ayten Çot, şifa niyetine tattığı goji berry meyvesinin
üreticisi ve ihracatcısı oldu.
Antalyalı Ayten Çot, 2008'de geçirdiği beyin kanaması
sonucu 15 gün komada kaldı. Sağ tarafı felç olan Çot, gördüğü tedaviyle 6
ay sonra sağlığına kavuştu.
Çot, hastalığında şifa niyetine tattığı goji berry
meyvesinin üretimini yapmaya karar verdi.
Bitkinin üretimini öğrenmek için Tibet'e gitmeye karar
verdiğinde çevresindekilerin olumsuz cümlelerine kulak tıkayan Çot,
meyvenin üretiminden hasadına kadar olan süreci takip etti.
Türkiye'nin de bitkinin üretim koşullarına uygun olduğunu
öğrenen Çot, bunun üzerine kolları sıvadı.
İhracatçı bir Fransız firmasıyla görüşen Çot, yapılan
anlaşma sonrası Niğde'de bir bahçeye ilk goji berry fidanlarını
dikti. Üretimden ve hasılattan memnun kalan Çot, Türkiye'nin değişik
bölgelerinde goji berry bahçeleri kurdu.
Türkiye'de halk arasında "kurt üzümü" olarak da
bilinen goji berry yetiştiriciliği yapmak isteyen üreticilerle deneyimlerini
paylaşan ve fidan desteği de sağlayan Çot, sağlık yönünden faydalı olduğuna
inandığı meyveyi herkesinin tatması için üretiminin yaygınlaşmasına katkı
sunuyor.
Felçli olduğu dönemde çevresindekilere muhtaç olan,
herkesin neredeyse kendisinden umudunu kestiği Çot, artık ailesinin ve
çevresindekilerin gururu haline geldi.
"Maliyeti
düşük ve getirisi çok yüksek"
Antalya'nın Korkuteli ilçesindeki bahçesinde işçileriyle
hasat yapan Çot, AA muhabirine, hastalığı sonrası hayata adeta yeniden
başladığını söyledi.
Geçirdiği rahatsızlık sonucu tanıştığı goji berry
bitkisinin hayatını tümden değiştirdiğini aktaran Çot, şöyle konuştu:
"Goji berry'yi ilk getirdiğimde 'Bu ne böyle, hiç kimse bunu bilmez,
yetiştirmez, yemez' gibi tepkiler aldım. Yılmadan, usanmadan tanıtmaya,
anlatmaya ve yemeye devam ettim. Gojy berry, Türk çiftçisi için alternatif
bir ürün. Yetiştirmesi ve bakımı kolay. Maliyeti düşük ve getirisi çok
yüksek. Biz üretmekten daha çok ürettiriyoruz, ihraç
ediyoruz. Üreticimiz kaç dönüm yapacağını, kaç kişi çalıştıracağını
kendisi belirliyor. Meyveyi kuru olarak bize satıyorlar. Fidanlığımız ve
kendi örnek arazimizde sezonluk işçi çalıştırdığımız gibi devamlı işçilerimiz
de var. Kuru meyve ihraç ettiğimiz Fransız firmaya FOB olarak teslim
ediliyor. Yani direkt üretim yerinden teslim ediliyor. Temsil
ettiğim Fransız firma Avrupa geneline kuru meyve ve çerez dağıtımı yapan büyük
bir şirket. Yeterli üretim olmadığından dolayı Fransa'nın talebini zor
karşılıyoruz. Şimdilik Almanya, Hollanda ve İsveç'ten gelen talepleri
değerlendiremedik."
Kuruluş
çalışmaları devam eden fabrikayla yağ çıkaracak
Goji berry için Türkiye'nin toprağı ve ikliminin çok uygun
olduğunu anlatan Çot, 2009'da bu işe girerken Avrupa'nın goji berry
ihtiyacını karşılamayı hedeflediğini dile getirdi.
Çot, ürünün hem iç hem dış pazarı bulunduğunu, goji
berry'nin meyvesi kadar yapraklarının da çok değerli olduğunu vurgulayarak,
kuruluş çalışmaları devam eden fabrikanın açılmasıyla dallarından da yağ
çıkaracaklarını bildirdi.
Bu zamana kadar kurusunu aldıkları üründe bu sezon yaş
meyve alımına da başladıklarını belirten Çot, "Türkiye'de her geçen
gün daha çok tanınmaya başlayan meyvenin yaş olarak kilosunun 15 liradan,
kurusunun ise 60 liraya kadar toptan satışı yapılıyor. Kaliteye göre fiyatları
daha da yükseliyor. Üçüncü seneden itibaren dönüm başına masraflar hariç
en az 30 bin lira kar bırakıyor. Alım garantili dikim yaptırıyoruz. Yani
ürünün pazarlama sorunu da yok." diye konuştu.
Çot, özellikle kadın ve genç çiftçilere bu ürüne
yönelmeleri tavsiyesinde bulundu. (AA)
YORUMLAR