Ülkemiz afetlere hazır olmayıp, afet öncesi risk azaltma,
afet sırasında müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarında yetersizdir.
Afet sonrası en acil ihtiyacın çadır, battaniye ve gıda olduğu göz önüne
alındığında, AFAD’ın ilk çağrısının battaniye ve gıda yardım talebi olması
depreme hazırlıksız yakalanıldığını göstermesi açısından bu yetersizliğin en
çarpıcı ve vahim örneğidir. Bu yetersizliğin bir sistem sorunu olduğu açıktır.
Oysa afetlere hazırlık ve afet yönetimi, devletin öncelikli gündemi olmalıdır.
“Katil bina”yı
yapan kadar, ona göz yuman da sorumludur
Bir depremde yan yana inşa edilmiş iki binadan biri
yıkılırken diğeri ayakta kalıyorsa, ortada “katil bir bina” var demektir. Bu
katil binayı yapan kadar, yapana göz yuman mekanizma da bu sonuçtan sorumludur.
İmarla ilgili
denetimler şeffaf bir şekilde yürütülmelidir
Afetler konusuna, kalkınma politikaları içerisinde daha
fazla yer verilmeli ve zararların azaltılması için gereken kaynak ayrılmalıdır.
Kaynak yönetiminde afet yönetiminden daha acil ve mühim bir konu yoktur.
Afetlere dair mevzuat bütünleşik bir şekilde düşünülmeli
ve risk yönetimi ilkelerine göre yenilenmelidir. İmarla ilgili idari ve yargı
denetimleri etkin soruşturma ve cezalandırma mekanizmalarına kavuşturulmalı;
yasalar ve cezaların infazına dair düzenlemeler, fiili olarak cezasızlık politikası
şeklinde sonuçlanacak hükümlerden ayıklanmalıdır.
Yerel yönetimlerin
hızlı tepki vermeleri kolaylaştırılmalıdır
Yerel yönetimler, afet yönetiminin tüm safhalarında
sorumluluk paydaşı olmalı; yerel yönetimlerin yönetim becerileri ve
kapasiteleri, hızlı tepki vermelerini kolaylaştıracak şekilde
güçlendirilmelidir.
Belediyelere, Afet Tehlike Haritalarının ve
mikrobölgeleme haritalarının hazırlanmasına yönelik çalışma yapma yükümlülüğü
getirilmelidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne uyum amacıyla yapılan
mevzuat değişiklikleriyle ortaya çıkan belirsizlik ve kaos ortadan
kaldırılmalıdır.
Kentsel dönüşüm
risk esaslı ve vatandaş odaklı planlanmalıdır
Kentsel dönüşüm projeleri ranta göre değil, afet
risklerini dikkate alarak, vatandaşın yararına göre tesis edilmelidir. Mevcut
yapı stokunu güçlendirecek sermaye yetersizliğine çözüm üretilmelidir.
İmar barışından yararlanan yapılar ivedilikle takip ve
tetkik edilmelidir.
Yapı malzemelerinin üretim ve uygulamasına dair ciddi
denetimler yapılmalı, hiç kimse kayırılmamalı, usulsüzlük yapan herkes
cezalandırılmalıdır.
Yapı müteahhitliği mesleğinin icra edilebilmesi için bir
standart ve lisanslama getirilmelidir.
Eğitim programları, müdahale yönetimi, sosyo-ekonomik
iyileştirme stratejilerini içeren Afet Risk Azaltma Planları ivedilikle
hazırlanmalıdır.
Meslek odaları
süreçlere dahil edilmelidir
Meslek odalarının mevzuat hazırlama, uygulama ve karar
alma mekanizmalarına katılımı sağlanmalıdır.
Toplumun afet bilinci yükseltilmeli; ülke genelinde büyük
bir dayanışma gösteren STK’ların ve vatandaşlarımızın afet anında yaptıkları
yardım ve kurtarma faaliyetlerine ilişkin kapasite ve beceri geliştirmelerine
yönelik özel bir program uygulanmalıdır.
YORUMLAR