Ticarete ilkokulda simit satarak başladığını belirten
Tekçe, “Okula gitmek için çalışmak zorundaydım, cebimde sadece 1 tane simit
alacak param vardı ve 1 tane simit aldım sattım. Sonrasında ayakkabı boyacılığı
yaptım. Zamanla kendimi geliştirdim ve ticareti bana müşterilerim öğretti.
Benim elimden tutan kimse olmadı, kaybede kaybede öğrendim. Hayalim 81 ili
gezip ticaret yapmaktı ve bunu gerçekleştirdim. Şuan için yolu olan her yere
sevkiyatımız var. Her zaman zoru seviyorum ve zoru başarmak istiyorum. Basit
olanı herkes yapar, önemli olan zoru başarmaktır” diye konuştu.
“İğle İplik Sattım
Ama Namerde Muhtaç Olmadım”
Ticareti müşterilerinden öğrendiğini ve elinden tutan
kimsenin olmadığını için hayatta birçok şeyi kaybede kaybede öğrendiğini
belirten Mustafa Tekçe konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlk ticarete ilkokulda başladım,
cebimde sadece 1 tane simit alacak param vardı ve 1 tane simit aldım sattım. Sonrasında
ayakkabı boyacılığı yaptım. Ayakkabı boyayacak sandığım bile yoktu. Sonrasında
iğne iplik sattım. İğne ipliği tane usulü satıyordum, çünkü toptan sattığımda
kazancı olmuyordu. Zamanla kendimi geliştirdim ve ticareti bana müşterilerim
öğretti. Benim elimden tutan kimse olmadı, kendi sermayemizi kendimiz çıkartmak
zorundaydık. Pazar arabası aldık, sonra mobilet aldık, sonra taksimizi aldık ve
il dışı pazarlarına çıkmaya başladım. Kahramanmaraş’tan Türkiye’deki marketlere,
baharatçılara, bakkallara ürün veriyorum. İnsanlara tarihi hatırlatacak ürünler
yapıyoruz. Bu öğrendiğimiz bilgileri kötüye kullandığımızda müthiş paralar
kazanırız ama biz işin para kazanmasında değiliz. İnsanlara daha sağlıklı
hizmet edebilmenin gayreti içerisindeyiz. Hayalim 81 ili gezmekti ve ben bunu
gerçekleştirdim. Yolu olan her yere sevkiyatımız var. İşimizi severek
yapıyoruz, yeniliklere ayak uyduruyoruz. Her zaman zoru seviyorum ve zoru
başarmak istiyorum. Basit olanı herkes yapar, önemli olan zoru başarmaktır. Ben
sınıf birincisi olmak istemiyorum, okulda birincisi olmak istiyorum.”
“2007’de İflas
Ettim Ama Pişman Olmadım”
2007 yılında müşterileri yüzünden iflas ettiği ancak
iflas ettiği için asla pişmanlık yaşamadığını ve o dönemlerden dolmuşa binecek
parasının dahi olmadığına değinen Tekçe şunları söyledi: “Yanlışı yapmayan
doğruyu bulamaz. Her başarının arkadasın da bir başarısızlık var. İflas ettiğimde
kiralık bir yer buldum, topraklar içerisindeydi iş yerinde sabah 6 gece 12
çalışıyordum. Ürünlerimden 1 tane 1 tane sata sata bu günlere geldim. Tabiki
çalışma şartlarımız çok zordu, farelerle arkadaşlık yaptık. İflas ettiğimizde
dolmuşa binecek param yoktu, iş yerlerini tanıyorum ama dolmuş parası
isteyemedim. Bir arkadaşımdan müşteriye ödeme yapacağımız söyleyerek 500 TL
istedim. 500 TL’nin 5 TL sini dolmuş parası yaptım. O günün akşamında
harcadığım 5 TL’yi geri ekleyerek arkadaşımın 500 TL sini geri verdim. Ben bu
günlere kolay gelmedim, tırnaklarımla kazıyarak bugünlere geldim. Zor
durumlarımda bana kendimden başka kimsenin desteği olmadı. Eğer bir yerde
kaybettiysen insanlara size sıcak bakmıyor. Bir insan bedel ödemeden bir
yerlere gelemez. Benim kendime en büyük destekçim mücadeleci olmam oldu. İflas
ettiğimize evimiz arabamız elimizdeki her şey gitti ama mücadeleyi bırakmadık. Sipariş
olmasa bile il il gezerek kendimiz tanıtıyorum, ürünlerimiz pazarlamaya
çalışıyorum. 81 ilin 70 tanesini birebir gezim, siparişleri buralara kendim
ulaştırdım.”
“Zenginlerin Sizi
Parsıyla Satın Almasına İzin Vermeyin”
Ticarete girecek gençlere de öğütler veren Mustafa Tekçe,
bankalardan krediler çekilerek iş yeri açılmaması yönünde uyarılarda bulundu.
Ürün fiyatlarının kişiye göre değişmemesi gerektiğini
savunan Tekçe: “Esnaflıkta öncelikle yaptığınız ürünler kaliteli olmak zorunda.
Evinde kullanmadığın ürünü satmayacaksın. Esnaflıkta yalan olmayacak. Müşteriye
karşı her zaman güler yüzlü ve bakımlı olunması gerekiyor. Moraliniz bozuk
olduğunda işyerlerine gitmeyin. Fiyatlar her zaman için tek fiyat olması
gerekiyor. En küçük esnafa hangi fiyattan satıyorsan, en zengin esnafa a o
fiyattan satacaksın. Bir zengin seni
paranın gücüyle satın almayacak. Krediyle iş yapılmaması gerekiyor, en azından
elinde kendi sermayesi olması gerekiyor. Senin cebinde 10 TL var neden 20
binlik araca biniyorsun? Ticaret önemli olan dürüstlüktür, para her zaman
kazanılır ama dostluk ve helal kazanç her zaman kazanılmaz. Kişiye göre fiyat
üretilmemesi gerekiyor. Bugün esnaflara bakıyorsun kişiye göre fiyat çıkarıyor.
Fiyatları hep farklı farklı o yüzden insanlarda kurumsal firmalara giderek
yüksek miktarda alışveriş yapıyorlar. Oradaki ürünlerin fiyatları hep aynı
kişiye göre satmıyorlar. O yüzden tercihimizi o yerden kullanıyoruz. Tek fiyat
satan esnaf esnaftır. Ticaretin siyaseti yapılmaması gerekiyor” ifadelerini
kullandı.
YORUMLAR