Ünal, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup
Başkanvekili Engin Altay'ın yaptığı açıklamaların yer aldığı haber görsellerine
yer verdi.
Ünal, paylaşımında, "YSK'nin olağanüstü itirazları
değerlendirmesi bir yargı sürecidir. CHP her zaman olduğu gibi her türlü
tehdit, hakaret ve baskıyı amacına ulaşmak için meşru görüyor. CHP 15 Temmuz
darbe davalarının başlangıcında yaptığı hakaret ve tehditleri şimdi YSK
sürecinde devam ettiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber CHP çeşitli vesilelerle
Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşların işine gelmediğinde meşruiyetini sarsmak
üzerine kirli bir siyaset izliyor.
Bu kirli siyaset, daha önce “sarayın polisi-halkın
polisi”, “sarayın savcıları-cumhuriyetin savcıları” gibi ifadelerle tezahür
etmişti.
Milli İstihbarat Teşkilatımıza FETÖ tarafından çekilen
kirli bir operasyonun hemen akabinde Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bu sefer
Hükümetimizi DEAŞ’a yardım etmekle suçlamış, Sayın cumhurbaşkanımızın Lahey’de
yargılanması gerektiğini dile getirmişti.
Aynı Kılıçdaroğlu ve arkadaşları 25 milyon kişinin oyuyla
seçilmiş cumhurbaşkanımızı gayrımeşru ilan etmiş, her türlü nezaketi ayaklar
altına alarak sandığı tanımadığını ifade etmişti.
17-25 Aralık darbesini gerçekleştirenleri “devletin
vicdanı” olarak nitelendiren, PKK’lı teröristlerden “arkadaşlar” diye bahseden
Kılıçdaroğlu ve arkadaşları söz konusu Türkiye’nin demokratik meşru kurumları
ve lideri olunca ne yazık ki aynı ‘naif’ tavrı gösteremiyor.
Son olarak YSK’yı hedeflerine koydular. Söylemde sürekli
Bağımsız yargıdan bahseden CHP, kendi emrinde olmayan her kurumu, kendi
isteklerine uygun olmayan her yargı kararını, işlerine gelmeyen her yasayı
hatta Anayasayı gayrı meşru sayacak bir anlayışın adıdır.
YORUMLAR