AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kanal7
Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi'nde gündeme dair önemli
açıklamalar yaptı. Ünal'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
MACRON'UN TÜRKİYE'YE YÖNELİK SALDIRILARI
Macron'un hem kendi kişisel özellikleri çerçevesinde meseleye
bakmak lazım. Macron'un son dönemde literatüre kazandırılan ve Macron'un
iktidara gelme biçimi üzerinden yeni kavramlar var. Mesela Macronizm dediğimiz.
Hiç hesapta yokken ortaya çıkarılan, altı doldurulmaya çalışılan; bu biraz da
dünyanın şu anda yaşadığı liderlik sorunuyla da ilgili. Dünya çok ciddi
liderlik sorunu yaşıyor.
Yöneticiler yazılı kuralları hayata geçirirler.
Yöneticiler kaosu değil düzeni yönetirler. Liderler ise kaosu, değişimi
yönetirler. İstisnai durumlarda risk alan kişilerdir. Bu yönden bakınca
Avrupa'da çok ciddi liderlik krizi var.
TÜRKİYE ETKİ ALANINI GENİŞLETİYOR
Biden vaat olarak neyi sunuyor: Recep Tayyip Erdoğan.
Macron Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef gösteriyor. Trump kimi konuşuyor? Recep
Tayyip Erdoğan'ı. Ve diyor ki: Bu geçiş süreçlerinde, krizlerin yaşandığı bir
dönemde Amerika'nın başında zeki bir insanın olması gerekiyor, eğer olmazsa
zehir gibi zekaya sahip Şi, Putin, Erdoğan'la nasıl başa çıkacak? Bu durum neyi
gösteriyor: Türkiye'nin küresel güç olma yolunda attığı adımların aslında nasıl
etkisi olduğunu. Türkiye şu an ciddi anlamda bütün dünyada taşlar yerinden
oynarken, Türkiye hem etki hem ilgi alanını genişletiyor. Etki alanını
genişletirken, başkasının etki alanını daraltıyorsunuz. Birilerinin ayağına
basınca ses çıkıyor.
"TÜRKİYE'Yİ DENİZDEN KUŞATMAK İSTİYORLAR"
Doğu Akdeniz'deki krizi kim çıkardı? 2009'da İsrail ve
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin bölgede bulduğu doğal gaz kaynakları ve onun
üzerine yaptıkları anlaşma var. Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi denizden kuşatmak ve
Türkiye'nin haklarını yok saymak istiyorlar. Biz burada hakkımız olmayan bir
şeyi istemiyoruz, kıta sahanlığımızı koruyoruz.
SELİN SAYEK BÖKE'NİN TEHDİT DOLU SÖZLERİ
Bunlar bilinçaltının dışa vurumu. Diyor ki: İktidara
geldiğimizde el koyacağız. Sonra da kalkıyorlar demokrasiden, insan
haklarından, özgürlükten bahsediyorlar. Bunların demokrasi, insan hakları
dedikleri şey ne biliyor musunuz? Eski CIA Başkanı diyor ki biz devlet
adamlarının iyi olmasıyla değil, bizim adamımız olmasıyla ilgileniriz. Mısır'da
yapılanlara bugüne kadar niye hiç ses çıkarmadılar? Kaşıkçı cinayetine niye ses
çıkarmadılar. Tıpkı dostları gibi bunlar da demokrasiyi, ifade özgürlüğünü
aslında değişimin altyapısında meşruiyet zemini olarak oluşturuyorlar. Yoksa
bunlar iktidara geldiklerinde ne yaptıklarını, nasıl bir akılla hareket
ettiklerini çok iyi biliyoruz. (KAYNAK:
HABER7)
YORUMLAR