El-ayak-ağız hastalığı, özellikle 10 yaş altı çocuklarda
sık görülen bulaşıcı hastalıklar arasında yer alıyor. Bu hastalıkta yüksek
ateş, elde ayakta ve ağız çevresinde döküntülü lezyonlar, ağız içinde oral
aftlar olarak görülüyor.
Kahramanmaraş Özel Sular Vatan Hastanesi Çocuk Sağlığı ve
Hastalıkları Uzm. Dr. Ali Rıza Namlı, bu hastalığın sonbahar, yaz ve kış
aylarında görüldüğünü ifade ederek, "Enterovirüs ailesinden Koksaki virüsü
bu hastalığa neden oluyor.Hasta olan çocuklarda öksürük, hapşurma, tükürük ya
da çocuklarda deri lezyonlarında direkt temas yoluyla bulaşabilmektedir. Az
oranda da dışkı yoluyla bulaşma söz konusudur." dedi.
İLK 3 GÜN YÜKSEK ATEŞ
El ayak ağız hastalığında çocuklarda ilk 3 gün yüksek
ateşin gözlemlendiğini belirten Namlı, ilk 3 günün sonrasında elde, ayakta ve
ağızda su çiçeğine benzer içi su dolu kabarcıklar şeklinde lezyonların
görülebileceğini, yaşanan bu lezyonların çocuklar için son derece ağrılı ve
kaşınıtılı olabileceğini vurguluyor.
İlerleyen dönemlerde çocukların ağız içinde 'Oral Aft'
adı verilen ağız içi yaraların çocuklarda yutkunma zorluğu ve iştah kaybı
yaşanabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Namlı, açıklamasını söyle sürdürdü:
SEPTOMATİK TEDAVİLER UYGULUYORUZ
"Bu hastalığın ilerleyen zamanlarında yine boğazda
kızarıklık, bademcikte ağrı,kulak ağrısı ve halsizlik
yapabilmektedir.El-ayak-ağız sendromunun tedavisinde viral bir hastalık olduğu
için septomatik tedaviler uygulamaktayız. Çocukların sıvı gıdalarla ve yumuşak
gıdalarla beslenmesini istiyoruz.
Bu hastalıkta nelere karşı önlem almamız gerekiyor? En
başta bu hastalıkta bizim hijyene çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çocuklarımızın
kirli elleri ile ağızlarına, yüzlerine değmeden, ellerini sık sık yıkamaları
gerekiyor. İkincisi hastalığı olan kişilerle yakın temasta bulunmalarını
istemiyoruz. Üçüncüsü, eğer çocuğumuz okula gidiyorsa ve el-ayak-ağız hastalığı
taşıyorsa, bu hastalığın kendiliğinden geçtiği tarih, yani 7-10 gün arası
çocuğun okula gitmemesi gerekiyor. Özellikle 6 yaş altı çocuklarda ateşli
havalelere yol açabiliyor. İlerleyen dönemlerde önlem alınmazsa, kalp-kas
dokusunda 'Miyokardit' dediğimiz tutulumlar, inflomasyonlara yol açabilir. Buna
özellikle çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Kahramanmaraş'ta ve diğer şehirlerimizde de bu hastalığa
çok sık karşılaşıyoruz."
YORUMLAR