Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Özay Akyıldız, her yıl 15 Ekim’de Küresel El
Yıkama Günü etkinlikleriyle el hijyenine dikkat çekildiğini belirterek, “El
hijyeni bu yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle gündemimize girdi. Yalnızca
covid-19’a karşı değil, tüm mikroorganizmalara karşı etkili bir yöntem el yıkamak”
diyor.
Eldiven
kullanımına dikkat!
Eldiven kullanımının el hijyeni sağlayacağına dair yaygın
bir kanı oluştuğuna dikkat çeken Dr. Özay Akyıldız, “Gün boyu kullanılan
eldivenin bazı zararları olduğunu bilmelilier. Eldiven kullanımı hiçbir durumda
el hijyeninin yerine geçemez. Eldiven kullanımından önce ve sonra el hijyeni
mutlaka sağlanmalıdır” uyarısında bulunuyor. Ayrıca eldiven kullanarak gün boyu
değiştirmeden sokakta dolaşan kişilerin yanıltıcı bir güven hissine
kapıldıklarını belirten Dr. Özay Akyıldız “aynı eldiven ile kişi gün boyu
farklı yüzeylere dokunuyor. O yüzeylerdeki mikroorganizmalar eldivene
bulaşıyor. Aynı eldivenle dokunduğu diğer yüzeylere mikroorganizmalar
bulaştırmış oluyor. Böylece temiz yerler de mikroorganizmalar doluyor. Oysa o
kişi sık sık elini yıkayıp, dezenfektan kullanırsa, eli temiz olduğu için
dokunduğu diğer yüzeylere farklı mikroorganizmalar taşımamış olacak” dedi.
Yemekten önce,
tuvaletten sonra mutlaka!
El hijyenine uygun yıkama, ellerin en az 20 saniye
boyunca sabunla yıkanması anlamına geliyor. Elin tüm yüzeyinin; parmak
uçlarının, aralarının ve üstlerinin, avuç içlerinin, ellerin yan tarafının,
tırnak altı ve el bileklerinin sabunla köpürtülerek yıkanması ve iyice
durulanması gerekiyor.
Gün içerisinde farklı yerlerde bulunduktan sonra,
dışarıdan eve girince, yemekten önce ve tuvaletten sonra sabunla el yıkamayı
alışkanlık hale getirmenin hastalanan kişi sayısını azaltmada ve Covid-19’un
yanı sıra solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı ölümlerin de önlenmesinde önemli
rol oynadığını vurgulayan Dr. Özay Akyıldız, “Gün boyu insanlara ve cansız
yüzeylere dokundukça ellerimizle mikroorganizmaları toplarız. Ellerimizi
sabunla yıkamadığımız sürece gözümüze, burnumuza veya ağzımıza dokunarak kendi
kendimizi enfekte edebileceğimiz gibi başka kişilere dokunarak da bulaşmaya yol
açabiliriz. Bu yüzden hem ev ve işyeri gibi ortamlarda he de hastane ve bakım
merkezlerinde enfeksiyon bulaşını azaltmak için en kolay ve en ucuz olduğu
kadar en etkili yöntem olan el yıkamanın titizlikle uygulanması gerekmektedir”
diyor.
Antibiyotik
direncini kırmanın yolu
El yıkama, aşılamadan sonra en önemli kişisel koruyucu
tedbir olarak görülüyor. Ayrıca antibiyotiklere dirençli mikropların bile doğru
yıkama ile elden uzaklaştırılması antibiyotik direncini kırmanın etkin bir yolu
olarak kabul ediliyor. Dr. Özay Akyıldız, kişisel ve toplumsal sağlığımız için
bu kadar önemli olan el yıkama alışkanlığına dikkat çekilmesi amacıyla 2008
yılından bu yana 15 Ekim tarihinin Küresel El Yıkama Günü olarak kutlandığını
kaydederek sözlerini “Bu alışkanlığı çocuklarımıza da kazandırmalıyız”
hatırlatması yapıyor.
Enfeksiyonları en kolay önlemenin yolu
Özellikle sağlık çalışanlarının ellerinin dirençli
mikroorganizmaları hastalar arasında taşıyan en önemli kaynaklardan biri
olduğunu belirten Dr. Özay Akyıldız, “El hijyeninin sağlanması enfeksiyon
kontrol önlemlerinin en kolay ve en etkili yöntemlerinden biri. Araştırmalar,
sağlık çalışanlarının el hijyenine uyumlu davranması ile hastane
enfeksiyonlarının yüzde 30-50’sini engellemenin mümkün olacağını gösteriyor.
Çünkü el hijyeni kurallarına uygun davranılmaması hastane florasının
değişmesine, hastane enfeksiyonlarının artmasına ve yeni mikroogranizmaların
ortaya çıkmasına neden olmaktadır” diye konuşuyor.
YORUMLAR