Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi NPAMATEM
Bağımlılık Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, küresel bir salgın
haline gelen Covid-19 nedeniyle yaşanan sosyal izolasyon ve evlere kapanma
döneminde bağımlı bireylerin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Bağımlı olmak, Covid-19 riskini artırıyor
Bu dönemde bağımlıların risk altında olduğunu, bu
süreçten daha çok etkilenebileceğini ve tedavi süreçlerinin aksatılmaması
gerektiğini belirten Doç. Dr. Onur Noyan, özellikle sigara bağımlıları için
uyarılarda bulundu:
“Covid-19 ile bağımlılık arasındaki ilişki birkaç yönden
çok önemli. Bağımlı olan bireyler kullanmış oldukları maddeye özgü olarak bu
virüse karşı daha hassaslar. Enfeksiyonu daha çabuk kapabilirler. Eğer
enfeksiyon kaparlarsa daha şiddetli bir hastalık geçirebilirler. Ve eğer hasta
olurlarsa tedaviye karşı vermiş oldukları cevap da çok daha yavaş ve çok daha
zorlu olacaktır. Bu bağlamda bağımlı olmak, bu hastalığa karşı büyük bir
yatkınlık ortaya çıkarıyor diyebiliriz. Sigara bağımlıları 14 kat daha fazla
risk taşıyor. Madde kullanımı ise bağışıklık sistemini bozuyor, akciğer
yapısını da bozarak virüsün çabuk yayılmasına sebep oluyor.”
Sosyal izolasyonda
bağımlılık davranışına dikkat!
Sosyal izolasyon ve eve kapanma döneminde bireylerde
olumsuz duyguların ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Onur Noyan, “Bu
olumsuz duygularla baş edebilmek için alkol, sigara ve madde kullanımı biraz
daha önemli. Sosyal izolasyon döneminde bağımlılık çok üzerinde durulmayan bir
konu olsa da bu dönemde bağımlılık davranışının çok daha fazla olabileceğini
söyleyebiliriz” uyarısında bulunuyor.
İzolasyon dönemi
bağımlılıktan kurtulmak için fırsat sunuyor
Bağımlılık hastalarının içinde bulunduğumuz sosyal
izolasyon dönemini bağımlılıklarından kurtulmak için değerlendirilebileceğini
ifade eden Doç. Dr. Onur Noyan, şunları söyledi:
“Eğer kişi altta yatan olumsuz duyguları fark edip bunlardan
kurtulmak için alkol, sigara ve madde kullanmak gibi bir seçeneğe
odaklanmıyorsa bu süreç bütün maddeleri hayatımızdan çıkarmak için çok güzel
bir fırsat sunuyor. Çünkü evde kaldığımız dönemde ister istemez dışarı çıkmama
gibi bazı kısıtlılıklar var. Sosyal ortamda alkol, sigara kullanan kişilerle
birlikte olma veya onlara rastlama imkânı çok daha düşük. Bu kapsamda alkol, sigara
veya madde kullanan bir kişi başkasından görüp kendi isteğinin en azından çok
fazla artmasını engellemiş olacak. Daha izole yaşadığı için. Çünkü çevresinde
içen kimse yoksa daha az istek yaşayacak. Bırakma konusunda istekliyse bu
sayede çok daha iyi bir noktaya gelebilir.
Doktor kontrolünde
ilaçla tedavi uygulanmalı
Burada şu önemli; kişiler kullanmış oldukları maddeleri
birden bire hızlı bir şekilde hayatlarından çıkartmaktansa bunu kontrollü
olarak, doktor kontrolünde ilaçlarla yapmalılar. Çünkü örneğin uzun zamandır
alkol kullanan biri, bu izolasyon döneminde birden bire bu alkolü bırakırsa çok
ciddi nörolojik yan etkileri ortaya çıkabilir. Ya da yoğun madde kullanımı olan
bir kişi aniden kullanmış olduğu maddeyi tedavi olmadan bırakırsa çok ciddi
durum dalgalanmaları, yoksunluk belirtileri ve buna bağlı fiziksel bedensel
belirtiler ortaya çıkartarak çok daha sıkıntılı bir süreç yaşayabilir. Bundan
dolayı bırakma süreci, mutlaka doktor kontrolünde testler ve değerlendirmeler
sonunda ilaç desteği ile olmalıdır.”
Bağımlılık
tedavileri ihmal edilmemeli
Bağımlılık tedavisi görenlerin bu süreçte tedavilerini
aksatmaması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Onur Noyan, “Eğer tedaviye yeni
başlayacaklarsa uzman kişi ile yüz yüze görüşmekte fayda var. Daha önce
doktorla görüşüp tedavi planı yapılan takipli bireylerse, teleterapi dediğimiz
online görüşme yöntemleriyle de doktorlarına, psikologlarına ulaşarak
tedavilerini sürdürebilirler. Bu bağlamda mutlaka ve mutlaka doktor kontrolünde
ilaç kullanmaları gerekir” uyarısında bulundu.
Bağımlılıktan tedavisinde
terapi şart
Eğer daha önce planlanmış bir tedavileri varsa ve belli
bir aşama almışlarsa online terapi ile bu sürece devam etmelerinin önemini
vurgulayan Noyan, “Online terapi gerçekten çok fayda sağlıyor. Kişinin gün
içinde yaşadığı olumsuz duygular fazlaysa ve bu duygularla baş etmek için alkol,
madde ya da sigarayı kullanıyorsa bağımlılık daha da ilerleyebilir. Ama kişi bu
olumsuz duyguları fark edip bu olumsuz duygularla baş etmek için kendince başka
yöntemler uyguluyorsa terapi, ilaç aile bireyleriyle aktiviteler olabilir, bir
şekilde bu olumsuz duyguları bastırıyorsa ortaya çıkan alkol madde kullanımı
isteğini online terapilerle birlikte daha kontrol altına alabilir. İstekle baş
etmek gerçekten çok zor bir durum ama terapi ile birlikte istekle baş etmek çok
daha başarılı bir hale geliyor. Çünkü istek dediğimiz bir dalga gibidir,
okyanusta büyük bir dalga. Bir dalga gelir şiddetlenir ve bir süre sonra bu
dalga geçer. Önemli olan bu dalganın en yoğun olduğu noktadayken hayal
kırıklığı ve umutsuzluğa kapılıp kişinin ‘eyvah ben bununla baş edemiyorum’
diyerek alkol ya da madde kullanmasıdır. Bu süreci nasıl yöneteceğini öğrenirse
ortaya çıkan bu olumsuz durumun kendisine müdahaleleriyle daha az şiddetle
yaşayacağını bilirse bu süreci alkol ya da madde kullanmadan geçirecektir. Yani
terapide riskli durumların neler olduğu, nasıl baş edileceği, bu süreçte
karşısına ne gibi olumsuz durumlar çıkabileceğine yönelik kişide bir iç görü ve
farkındalık sahibi olması sağlanmaktadır. Terapilerde ayrıca istek geldiğinde
ne yapması gerektiği ile ilgili acil durum planları ortaya çıkartılabilir.
Bazen bu planlar liste halinde kişinin elinde durur, kişi bu listedeki
aşamaları sırayla gerçekleştirip ve isteğinin ne noktaya geldiğini kendisi de
bir süre sonra görür. Bu nedenle terapi desteği çok önemlidir” dedi.
Alkol
stoklayanlara dikkat!
Bağımlı bireylerin ailelerine bu izolasyon dönemiyle
ilgili önerilerde bulunan Doç. Dr. Onur Noyan, “Bağımlı bireylerle birlikte
yaşamak çok zor olabilir. Çünkü alkol kullanılan mekânlar kapandı. Alkol
bağımlısı bireyler evde daha fazla içki tüketir hale geldiler. Yaşadığımız
sürece dikkat edersek sokağa çıkmanın kısıtlandığı ilk dönemde bazı bireyler
‘eyvah şimdi ben alkolsüz ne yapacağım’ diye düşünüp evde alkol stoklamaya
başladı. Evde çok fazla miktarda bulunan alkol, kişinin kendi alkol kullanımını
daha kontrolsüz bir şekilde ilerlemesine sebep oldu. Dışarıda tüketmediği evde
aile bireyleriyle birlikteyken içtiği için maalesef bu sebeple aile içi şiddet
olaylarına rastlamaya başladık. Aile bireyleri, öncelikle kişinin kullandığı
madde ile olan ilişkisini iyi bir şekilde gözlemlemeleri gerekiyor. Kendi
gözlemlerini madde kullanan kişi ile paylaşmaları ve bir tıbbi desteği mutlaka
almaları gerekiyor. Bu dönemde doktora gitmeden maddeyi ya da alkolü bırakın
demek gerçekten çok riskli. Mutlaka doktor kontrolünde olmalı. Bağımlı bireyler
bu sosyal izolasyon dönemini bağımlılıklarını bırakmak için kendi lehine
çevireceği bir süreç olarak değerlendirilmeli. Burada bireyin olduğu kadar
ailenin de çok ciddi katkı sağlaması gerekiyor” dedi.
YORUMLAR