Hastalıkla mücadelede doğru adımlar atılması için bu testlerin ne
anlama geldiği ve vücuttaki hangi göstergelerle hangi sonuçları verdiğini
bilmek büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra kişinin evde kendi kendine
uygulayabileceği pratik PCR test kitleri hem hastaneye gitmeye çekinen veya
hastaneye gitme olanağı bulunmayan kişilere büyük kolaylık sağlıyor hem de
sosyal izolasyonun devamıyla birlikte virüsün yayılmasını önlemeye katkıda
bulunuyor.
Memorial Şişli Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. M. Servet Alan, Covid-19 virüsünün tüm
aşamaları için gerekli olan PCR ve antikor testleri hakkında bilgi verdi.
PCR testi boğaz ve burundan sürüntü alınarak yapılıyor
COVID-19 tanısında uygulanan PCR testi, herhangi bir
belirti olmasa bile COVID-19 hastalığını taşıyan kişilerin en erken evrede
belirlenmesini sağlayan güvenli bir testtir. Hastalık tanısının erken evrede
konulması, tedavi, izolasyon ve önlem sürecinin erken başlamasına da yardımcı
olmaktadır. Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) olarak adlandırılan yöntem,
virüsün genetik maddesini (RNA) saptar. Moleküler bir test olan PCR
testlerinde, boğaz ve burundan, ucunda pamuk olan bir çubuk yardımı ile sürüntü
alınır. Bu örnek, uygun şekilde alınıp çalışıldığında son derece doğru sonuçlar
vermektedir.
PCR testi evde de uygulanabilir
Hastalık şüphesi olan kişilerin evde izole olması, koronavirüsün
yayılmaması ve hastalığın kontrol altına alınması açısından oldukça önemlidir.
Bu nedenle evinden çıkmak istemeyen ve hastaneye gidemeyen kişilerin evinde ya
da bulundukları ortamda kendi kendine sürüntü örneği alarak PCR testi
yaptırmaları gibi bir ihtiyaç doğmuştur. Evde PCR Test kitleri, kişinin
kendisinin boğaz ve burnundan örnek alarak, bunu kutu içerisinde laboratuvara
göndermesi, sonuçları da online olarak öğrenebilmesine imkan sağlamaktadır.
Evde izolasyon sürecine destek veren ve böylece infekte olacak kişi sayısının
artışını önleyen bu testler, hızlı tanı konulmasına da olarak tanımaktadır.
Evde PCR testleri güvenilirliği ile hızlı tanı kitlerinden ayrışmaktadır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, örneklerin doğru ve hijyenik
şekilde ve de başkalarına bulaşmaya engel olacak önlemler doğrultusunda
alınmasıdır. Örneği alan kişinin çevresinde mümkünse başka kişiler
bulunmamalıdır. Testlerin doğru sonuç verebilmesi için örnekler belirtilen
adımlara uyularak alınmalıdır.
65 yaş üzerinde olan, evinden çıkmak istemeyen, hastaneye
gidemeyen, hareket kısıtlılığı olan ve kronik hastalıkları nedeniyle risk
grubunda yer alan ve bu nedenle izolasyon sürecinin bozulmaması gereken
kişilerin yanı sıra; kapalı ve kalabalık alanlarda bulunmak durumunda kalan,
sık sık yurtdışı ya da şehirlerarası seyahat eden ve yakınlarını ziyaret etmek
isteyen kişiler için de evde PCR test uygulaması önemli bir seçenektir. Evde
bakım hizmetleri yoluyla da evde PCR, antikor veya diğer tıbbi testler için
örnek alınması mümkündür. Hiçbir test doktor muayenesi gereken bir durumda bu
ihtiyacı karşılamaz.
Hızlı antijen testlerinde yalancı negatif sonuç olasılığı
Antijen testleri COVID-19 virüsünün bazı proteinlerini
saptamaktadır. Burun ve/veya boğazdan bir çubukla alınan sıvı örneklerinin
sonuçları çok kısa bir sürede de alınabilir. Bu testler daha ucuz ve hızlıdır.
PCR testlerine göre çok daha ucuz ve hızlı olduğu için de çok sayıda kişiye
test uygulanması bakımından tercih edilebilir. Ancak şu anda yaygın kullanım
için uygun olmayan bu testler, ‘yalancı negatif’ sonuç verebilir. Yalancı
negatiflik, kişi virüsle infekte olduğu halde, test sonucunun negatif olarak
bulunmasıdır. Bu durumda PCR testi ile kontrol gereklidir.
Daha önce COVID-19 geçirip geçirmediğini merak edenler…
COVID-19 pandemisi nedeniyle, basit bir soğuk algınlığı
olan kişiler de koronavirüs endişesi taşımakta ve pek çok kişi, daha önce bu
hastalığı geçirip geçirmediğini merak etmektedir. Bu durumda, kişinin daha önce
COVID-19 ile karşılaşıp karşılaşmadığını belirleyen antikor testleri önem
kazanmaktadır. IgM ve IgG antikor testleri, damar yolundan kan alınarak
çalışılan, kişinin koronavirüsü belirtili veya belirtisiz olarak atlatmış olma
ve bağışıklık durumunu da gösterebilen testlerdir. IgM, hastalığı geçirmekte
olan veya yeni geçirmiş kişileri belirlerken, IgG ise hastalığın başlangıcından
iki hafta kadar sonra ortaya çıkmakta ve IgM’den daha uzun süre saptanabilmektedir.
COVID-19 tablosu ağır seyreden hastalara, daha önce COVID-19 geçirmiş ve
antikor geliştirmiş kişilerden alınan plazmayla uygulanan tedavi, başarılı
sonuçlar vermektedir.
Antikor testi pozitif çıkarsa…
Toplumda, COVID-19 virüsü ile karşılaşma oranının
saptanması yani toplumun ne kadarının bu infeksiyonu geçirmiş olduğunu
belirlemek amacıyla da antikor testlerine başvurulmaktadır. Virüsle
karşılaşılan ilk günlerde, bağışık yanıt yeni oluşmaya başlamıştır ve antikor
saptanamayabilir. Antikor oluştuktan sonra, infeksiyon sona erse bile, bir süre
daha antikorun varlığı saptanmaya devam eder. Bu nedenle antikor testleri tek
başına aktif COVID-19 infeksiyonu tanısı için kullanılmaz. Antikor testleri
pozitif bulunduğunda son derece güvenilirdir. Fakat bazı kişilerde virüsle
karşılaştığı halde antikor oluşmamakta ya da oluşan antikorlar da bir süre
sonra kaybolabilmektedir. COVID-19 antikorunun pozitif bulunması; koronavirüse
karşı tam bir bağışıklık oluştuğunu, bu hastalıktan korunulduğunu veya başkalarına
virüsün bulaştırılmayacağını göstermez. Koronavirüs infeksiyonu geçirmiş olan
kişilerin de aynı sosyal mesafe, hijyen ve maske kurallarına uyması gerekir.
PCR ve Antikor testlerinizi birlikte yaptırabilirsiniz
ELİSA ve benzeri yöntemlerle yapılan antikor testlerinin
hassasiyet ve doğruluğu, güvenilirliği düşük olan hızlı (rapid) antikor
testlerine göre oldukça yüksektir. ELİSA IgM ve IgG gibi duyarlı ve özgüllüğü
yüksek yöntemlerin PCR ile birlikte kullanılması, doğru tanı şansına katkıda
bulunmakta, hastalık evresi konusunda da fikir vermektedir.
YORUMLAR