Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş Merkez Spor
Kompleksi'nde düzenlenen Kahramanmaraş'ın Kurtuluşunun 100.Yıl Dönümü
Kutlamaları'nda konuştu.
Yaklaşık bir yıllık aranın ardından, bir kez daha
Kahramanmaraşlılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren
Erdoğan, "Türkiye'nin kalem kaşı, köşe taşı, tarihler inşa ettiren
ustabaşı Kahramanmaraş'ı özlemişiz. Kahramanmaraş da her zamanki gibi sevgiyle
coşkuyla bizleri bağrına bastı." diye konuştu.
Kahramanmaraş'ı ziyaret etmek için bugünü, yani 12 Şubat
tarihini özellikle seçtiklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Son
gelişimizde, sizlerden bugünü büyük bir coşkuyla kutlamanızı beklediğimi
söylemiştim. Çünkü 12 Şubat, tam 100 yıl önce Maraşlıların, Milli Mücadele
tarihimizde çok önemli yeri olan bir destanı tarihe armağan ettikleri gündür.
Maraş'ı Kahramanmaraş yapan bu büyük mücadele, Anadolu'nun topyekun kurtuluşuna
giden yolu da açmıştır. Meclisimiz tarafından İstiklal Madalyası ve Kahraman
unvanıyla onurlandırılan Maraşlıların bu gurur gününü kutluyorum. Rabbimden,
sizler ve tüm milletimiz için büyük bir anlam ifade eden bu tarihi günün
hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Bu vesileyle Kurtuluş Savaşı'mızın
Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ile birlikte, Maraş kıyamının kahramanları Sütçü
İmam'ı, Arslan Bey'i, Rıdvan Hoca'yı, Senem Ayşe'yi, Çuhadar Ali'yi ve tüm
istiklal sevdalılarını tazimle yad ediyorum."
Erdoğan, bin yıldır vatan ve milletin bekası için
canını esirgemeyen bütün şehitlere, gazilere Allah'tan rahmet diledi ve ülkenin
kalkınması, milletin güçlenmesi için emek veren, çalışan, üreten herkesi
şükranla andığını belirtti.
"Biz, istiklalini korumak için nice çetin
imtihanlardan geçmiş bir milletiz." diyen Erdoğan, Milli Mücadele
yıllarının, bu imtihanın en zor şartlarda verildiği bir dönem olduğunu ifade
etti.
Maraşlıların 12 Şubat 1920'de kazandıkları zaferle,
işgalci güçlerin Anadolu'da barınamayacaklarının tüm dünyaya ilan edildiğini
aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sütçü İmam'ın, 'Bugün namus günüdür' diyerek
yaktığı istiklal meşalesi, Maraş'la birlikte bütün vatanın istikbalini
aydınlatmıştır. Kadınlarının mahremiyetine el uzatan düşman askerlerine
cevabını, alnına yapıştırdığı kurşunla veren Maraşlının cesareti, yepyeni bir
dönemin işaret fişeği olmuştur. Maraş Kalesi'nden indirilen bayrak, yerine
dikilene kadar süren bu mücadeleye kadınıyla erkeğiyle tüm şehir katılmıştır.
Şehrin dörtte üçünün yanması pahasına, düşmanı bu topraklardan söküp atan o
güzel insanlara ve torunları olan sizlere buradan bir kez daha şükranlarımı
sunuyorum."
"12 ŞUBAT
SABAHI GÜNEŞ BİR BAŞKA DOĞDU"
Yenilgiye uğrattığı düşmanı önüne katıp kovalayan
Maraş'ın üzerine, 12 Şubat sabahı güneşin bir başka doğduğunu ifade eden
Erdoğan, Maraş'ın mücadelesi ve cesaretinin, adeta tüm Anadolu'yu ateşlediğini
söyledi.
Erdoğan, "İşgal yıllarında maruz kaldığı o mezalim
sırasında Maraş halkının yaşadığı acılar, bir asır sonra hala tazedir,
taptazedir. Kendisi de bir Maraşlı olan üstat Necip Fazıl'ın ifadesiyle sizler,
ateşi kanla, kurşunu etle, kılıcı kemikle önlemenin sırrını elinizde
tutuyorsunuz. İşte bu Maraş, işgal altında yaşamaya karşı yükselttiği
itiraz sebebiyle tarih sayfalarına, kendi kendini kurtaran şehir olarak
geçmiştir. Vatanı, bayrağı ve istiklali uğruna canını feda eden
Kahramanmaraşlılar, bütün dünyaya bizim nasıl bir millet olduğumuzu göstermiştir."
diye konuştu.
Maraş'ın kahramanlığının bundan ibaret olmadığını
vurgulayan Erdoğan, bundan bin küsur yıl önce, 950'li yıllarda yine destansı
bir mücadeleyi Bizans'a karşı veren Maraş halkının, dönemin şairlerini kendine
hayran bıraktığını belirtti. O tarihlerde Maraş'ı imar ettiren ve şehrin
tarihinde önemli bir yer edinen Safiyyüddevle'nin komutasında saf tutan
Maraşlıların, Bizans ordusunu büyük bir bozguna uğrattığını anlatan Erdoğan,
Arapların ünlü şairi Mütenebbi'nin, bu zafer karşısında hislerini, "Bugün
serhat halkı olan Maraşlılara ne devlettir, cihat ehli onlarla bir, bu ne büyük
fazilettir." sözleriyle dile getirdiğini aktardı.
"BU MİLLETİN
KARDEŞLİĞİNİ BOZMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEYECEK"
Bu topraklarda bin yıldır bir ve beraber yaşayan, vatanı
ve bayrağı, ekmeği ve suyu bir olan milletin; Maraş'ı, Antep'i, Urfa'yı, Van'ı,
Bitlis'i, Bingöl'ü birlikte savunduğunu belirten Erdoğan, "Vurulup
tertemiz alnından uzanmış yatıyor, dediğimiz kahramanlar, bu ülkenin tamamının
evlatlarıdır. Çanakkale'de vatanı savunurken, omuz omuza çarpışan, şehit olan,
gazilikle şereflenen bu milletin kardeşliğini bozmaya kimsenin gücü
yetmeyecektir." dedi.
"Yesevi'nin çeşmesinden akmışım, Mevlana'nın
gözleriyle bakmışım, Yunusların tezgahından çıkmışım, senlik benlik dosta giden
yol mu ki. Bolayır'dan Sakarya'ya atladım, Sütçü İmam namlusunda patladım, çete
kurdum orduları hakladım, millet için yurt satılık mal mı ki." dizelerini
okuyan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bizim davamız senlik-benlik davası
değil, istiklal ve istikbal davasıdır. Allah'ın izniyle Maraşlının cesareti ve
yüreği kaim oldukça bu davanın sancağını yere düşürmeye kimsenin gücü
yetmeyecektir. Yürekler tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diye
vurdukça, Türkiye'nin yıldızı hep yükselecektir. Biz bir oldukça, iri oldukça,
diri oldukça, kardeş oldukça, hep birlikte Türkiye oldukça hedeflerimize
ulaşmamızı engellemeye kimsenin gücü yetmeyecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bayrağımıza uzanan elleri
kırmaya hazır mıyız? Ezanımızı susturmaya yeltenen hainleri tepelemeye hazır
mıyız? Şehit kanlarıyla yoğrulmuş mübarek vatan topraklarından bir avuç dahi
gasp etmeyi aklından geçirenleri pişman etmeye hazır mıyız?" sorularına
salondakiler hep bir ağızdan "Evet" yanıtını verdi.
Erdoğan da buna karşılık, "Rabbim hepinizden razı olsun." ifadesini kullandı. (AA)
YORUMLAR